Ak Parti'li Çalışkan İZSU hakkında öyle şeyler söyledi ki
Kent Haber Tv’de Mikail Karadaş’ın program konuğu olan, Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, İZSU’nun işletim sistemindeki boşluklardan yakınarak, günlük faaliyetlerini yürüttüğünden, gerekli protokollerin olmadığını, eksikliklerden dolayı da etkin ve verimliğinin düştüğünü, yaşanan şaibeler sonucunda da halk mağduriyetine dikkat çekti.
Yayınlanma :
01.10.2022 12:58
Güncelleme :
01.10.2022 12:58


Meclis toplantıları, komisyonun işleyişinden bahseden Çalışkan, İZSU’nun olması gereken prosedürlere uyumlu hareket etmediğini eleştirdi. “Olağanüstü Toplantıya girdik ara verildi. 15 dakikada karar alındı ve çıktık. 15 dakikada karar verilen şey milyonlarca liralık bir kamu kaynağını, yani Şaşalı bir belediyeye devredildi. Devredilen, yani İZDOĞA şirketinin uzmanlık alanı değil. Bugüne kadar bu tip devirleri Grand Plaza yaptı. Çünkü bu tip işle ilgilenen uzmanlaşmış olarak kabul ettiğimiz şirket Grand Plaza’dır.”
GRAND PLAZA TECRÜBE SAHİBİ
İZSU Olağanüstü Genel Kurulu’nda itiraz konusundan biri, 2 tane su kaynağını yıllardan beri işleten ve bu alanda uzmanlaşan Grand Plaza üzerindeydi. İZSU’nun Grand Plaza’ya ait olduğunu belirten Çalışkan, yine İZSU’nun Grand Plazaya devredilmesini oy birliğiyle geçirilmesini isteseler de bunun gerçekleşmediğini ifade etti. İZDOĞA firmayı tekrardan kurup ve dağıtım ağını oluşturmasının zaman alacağını söyleyen Çalışkan, “Hiç unutmuyorum 2020 yılında son verdiğimiz kaynakla, İzmir Su ile ilgili 3 ay önce verilmiş internette bir ilana rastladık. Yeni geçecek bir İzmir Su Bayiliği 2 milyon 600 bin liraya devrediliyor. Bu tip işler bu kadar kısa zamanda görüşülmeden, kuralına uygun olarak yapılmadığında birçok zarar doğuruyor ve şaibe oluşuyor. İnsanların su ihtiyacı var. Bunu ucuza sağlamak kamunun görevidir. Görevlerinden biri de suyun uygun fiyatlarla tüketiciye ulaşması. Yani kamu kaynağını siz oluşturuyorsunuz. Ticari bir değere dönüştürüyorsunuz ama regilatör, regilasyon görevini yerine getirmiyorsunuz. Fiyatları dengelemiyor, fiyatları düşürmüyor. Halbuki fiyatların düşürücü dengeleyici bir etkisi olması gerekiyor” diye belirtti.
Şirketlerin zarar ve karı üzerine de konuşan Çalışkan, belediye meclisi her sene İZSU, ESHOT gibi kurumları denetim komisyonu ile denetlese de belediye şirketlerini belediye meclisleri denetleyemediğini, kar zarar konusu ticari sınır kapsamında olduğundan cevaplanamadığına dokundu. “Sayıştay denetime açık ama eksik bilinen bir yanlışı düzeltelim. Sayıştay kamu şirketlerinin etkinlik ve verimliğini denetleyemez. Sayıştay kamu şirketleri alımları ihale yasasına göre alıp, almadığına bakar. Kar ve zarara bakmaz. Sayıştayın Böyle bir yetkisi yok. İşte burada yanlış bilinen doğru sayıştay denetimini sadece küçük bir alanı denetliye bilmesidir” dedi.
Kurul’da yapılan ikinci itiraz konusu çeşitli belediye şirketlerine 3,5 senede birçok devir gerçekleştirdiğini ve ilk defa ortak alma yetkisi verilmesinden bahseden Çalışkan, İZSU’nun yönetimi istediği kişiyi % 49 özel sektörden ortak alabilmesini de belirtti. “Bu maddenin çıkarılması gerektiğini, ortak olacak kişinin Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne gelmesi gerekiyor. Çünkü 5, 10, 25 seneliğine veriyoruz. Meclisten yetki almadan bu tip işler yapmayalım. Gündeme gelsin ortağı bütün İzmirli tanısın. 10 senelik alınan ortak sonraki belediye başkanının elini kolunu bağlayacak. Bunun en büyük örneği İzmir Sağlık Vakfı, Ege Sağlık Vakfı’dır. Zamanında eski Belediye Başkanı Sayın Yüksel Çakmur, 1992 yılında 33 dönümlük bir araziyi, hastane yapılması için İzmir Sağlık Vakfı’na devretti. 20 sene geçti, ortada hastane yok.” sitemlerini dile getiren Çalışkan, 33 dönümlük arazinin geri alınamamasında gerekli protokollerin olmadığını ve protokollerin önemine vurgu yaptı.
KARİKATÜR GİBİ CEVAP
“Komisyona, neden İZDOĞA şirketine devredildiğini sorduğumuzda brokrat arkadaşlar karikatür gibi cevap verdi. Dediler ki İZDOĞA şirketinden talep geldi. Başka şirketten talep gelseydi, onu da değerlendirirdik. Bunun resmi gerekçesi doru değil. Çünkü bütün şirketlerin yönetiminde belediye başkanı ve üst düzey brokratlar var. Genel sekreterler, genel sekreter yardımcıları ve Belediye Başkanı var. Yani İZDOĞA Belediye Başkanına sormadan bunu bana verin demesi mümkün değil” açık ve şeffaf olmayan bu durumun şaibe oluşturduğuna dikkat çekti.
BİR GÖMLEĞİ GİYERKEN BİLE BİR DÜĞMEYİ AŞAĞIDAN YANLIŞ İLİKLEDİĞİNİZDE BÜTÜN DÜĞMELER YANLIŞ İLİKLENİR
“Bir işi yanlış yaptığınızda Belediye Meclisleri çok önemlidir. Bir gömleği giyerken bile bir düğmeyi aşağıdan yanlış iliklediğinizde bütün düğmeler yanlış iliklenir. Dolayısıyla etkin ve yetkin insanların olması gerekiyor. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde Sayın Tayyip beyi tek adam olmakla, muhalefet partileri suçluyorlar. Ancak görmedikleri bir şey var. İBB başkanı Tunç Soyer’dir. Türkiye İBB Meclisinin başkanı Tunç Soyer’dir. Yani Belediye sisteminde belediye başkanı mutlak tek adamdır. Tayyip bey sadece Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı değil. Meclisin başkanı başka biri. Ama İzmir’i 25 sendir Belediye Başkanlığını tek adam olarak yönetiyorlar. Bütün Türkiye’de böyle. Belediye Meclisi çok kısıtlı yetkilere sahip. Maalesef belediye meclis üyeleri gerek muhalefet olsun gerek CHP’li meclis üyeleri olsun kendi fikirlerini tam ifade edemiyorlar.”
İZSU’NUN BÜTÇESİ DOĞRU KULLANILMIYOR
“Bütçe her şeyin temelidir. Ama bir iş yapmadan önce bütüncül bir plan yapılması gerekiyor. İZSU altyapısı yani kanalizasyon, temiz su, yani atık su ve arıtma sistemlerine bakıyor. Yani bütün altyapı İZSU’dan soruluyor. İzmir ili içerisinde yapılması gereken altyapı yatırımlarının kilometresi şu kadar diye bir açıklamada bulunmadı. Örneğin, bunu zorla bir soru önergesiyle öğrene bildim. İzmir sınırları içerisinde 5 bin kilometre yağmur suyu kanalı yapılması gerekiyor. Bir şeyleri dürterek, iterek öğrenebiliyoruz. Halbuki bunun bir planlama olması lazım. Yani bir gelecek yönetim projeksiyonu koymanız gerekir” dedi. Çalışkan, İzmir’de yağmur yağınca gündeme gelen koku sorununa da değindi. Eğer olumsuzluklar olmazsa İZSU yeni bir adım atamayacağını, bunların olmaması için gerekli bütüncül planlamanın olması gerekiyor. Fakat işlerin İZSU’da böyle yürümediğini daha çok günlük planlamayla faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade etti.
RAKAMLAR YALAN SÖYLEMEZ
“İBB’nin en başarılı birimi, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler birimi olduğunu her yerde söylüyorum. Çünkü gündemi gerçek haberlerle değil algı, yaratacak haberlerle meşgul eden ve bu işi de Basın ve Halkla İlişkiler’le ilişkiler kısmını basınla çok iyi yürüttüğünü düşünüyorum. Bu nedenle rakamlar yalan söylemiyor. İzmir’de 2014 yılı ile 2020 yılları arasında yapılan 7 senelik yatırımların, 30 büyükşehir belediyesinin kişi başına düşen ortalaması: DESKİ Denizli’de 1.332 lira kişi başına düşen para, İZKİ İstanbul 1.129 lira kişi başına harcamayla 3. Sırada. İzmir ise 767 liralık kişi başı yatırımla 13. sırada yer alıyor. 2022 yılında DESKİ’nin bütçesinin %14,7’si personel giderleri için harcanıyor, İZSU’nun ise bütçesinin %32’si personel gideri için harcanıyor. Yani siz yatırıma para harcamıyorsunuz, fazla personel çalıştırıyorsunuz. Etkin, verimli değilsiniz. İzmir’i siyasete kurban ediyorsunuz.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: