ÇEŞME PROJESİ İZMİR’İN KANAL İSTANBUL’UDUR
Ülkemizde çılgın projeler ile yaşam alanlarımız yağmalanmakta, turizm, kalkınma ve istihdam vaatleri ve rant politikalarını gizleyen algı yönetimi ile oluşan çevresel tahribat ve toplumsal adaletsizlik saklanmaya çalışılmaktadır.
Yayınlanma :
25.10.2021 12:50
Güncelleme :
25.10.2021 12:50


ekonomi politikalarına bağlı olarak yapılan mevzuat ve plan değişiklikleri, ayrıcalıklı imar
hakları düzenlemeleri, sit alanlarında yapılan değişiklikler ile korunması gereken alanların
kullanım amaçları değiştirilmiş; kentlerimiz, tarım alanlarımız, kıyılarımız, ormanlarımız,
derelerimiz, doğal karakteri korunması gereken alanlarımız inşaat,turizm, sanayi, madencilik ve enerji sektörlerinin baskısı altında plansız yapılaşma ve talana maruz bırakılmıştır. Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerimizde uygulanan kontrolsüz yapılaşma ve talan süreçleri bu kentleri yaşanmaz hale getirmiş, görece olarak daha korunaklı ve yaşam kalitesi yüksek kalan İzmir’e olan göç, konut-arazi talebini de arttırmıştır. 12. Şubat.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı kararnamesiyle “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilen ve Yarımadanın yaklaşık % 55’ini kapsayan alan; ekolojik ve doğal yapısı itibari ile korunması gereken özel bir alan statüsündedir. İzmir’in en önemli ekolojik yutak alanlarından biri olan Yarımada, ekosistem bütünü içinde benzersiz ve hassas yapısı ile iklim değişikliği sürecinde de İzmir için büyük bir şans olma özelliği taşımaktadır.
İzmir halkının nefes alma alanı olan İzmir Yarımada Bölgesi de bu süreçlerden ve
soylulaştırma politikalarından etkilenmiş ve son yılların cazibe merkezi olarak, yaşadığımız
olumsuz kentleşme süreçlerinin sonuçlarını, yaşamaya başlamıştır. Bu sonuçların başında ise bölgedeki yapılaşma baskısı ve bu sürecin getirdiği çevresel yüklerin halihazırda, bölgenin ekolojik yapısındaki dengeyi bozucu etkiler yaratıyor olmasıdır. Buna ek olarak, içerisinde bulunduğumuz pandemi sürecinde, nüfusu ve yoğunluğu giderek artan bölgede, yürütülen plan ve proje çalışmaları bu sonuçları daha görünür hale getirmiştir.
Çeşme Turizm Planı olarak sunulan proje bilimsel dayanaktan yoksun, kamu ve doğa
yararına aykırıdır. Kamu kullanımına açık ve devlete ait olan kıyıların, hatta tapuda kaydı
olmayan deniz alanlarının turizm amaçlı bölge ilan edilmesi ve hatta özel kullanıma
tahsis edilmesi; başta Anayasa olmak üzere mevzuata aykırı olduğu gibi, bu kamusal
alanların, gerçekte sahibi ve hak alacaklısı, İzmir halkı tarafından kullanılamaması
sonucunu da doğuracaktır. Kalkınma ve turizmin gelişmesi adı altında bize sunulan proje,
İzmir halkını yoksullaştıracak, nefes alma alanlarını elinden alacak, iklim krizinin sebep
olduğu doğal süreçlerin olumsuz sonuçlarının artarak hızlanmasını sağlayacak ve sermaye
sahiplerinin elinde köleleştirecektir. Bu sadece bir doğa yıkımı değil aynı zamanda kentimizin ve tüm ülkenin doğal zenginliklerini bir avuç sermaye sahibine kurban eden; sosyal adalet, çevresel adalet gibi temel yaşam ilkelerine aykırı planı, bir turizm planı olarak, kamunun alanlarını ve kaynaklarını kısa vadeli rant politikalarının hizmetine sunmaktır. Bugüne gelindiğinde ülkemizin her köşesinde yürütülen ekolojik talan projelerinin en büyüklerinden birisi ne yazık ki Çeşme Projesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
ÇEŞME PROJESİ İZMİR'İN KANAL İSTANBUL’UDUR…
Kamunun malı, kamu için, kamu yararı için, kamu için kullanılmalıdır.
Aksi düşünce ve tasarruf için yapılan her türlü plana projeye karşı çıkmak, kamunun malını,
kamu adına korumak her yurttaşın, her kurumun görevidir.
Çeşme Turizmini Koruma ve Geliştirme Kararı’nın iptali talebiyle meslek odaları, sivil
toplum örgütleri ve vatandaşlar ile açtığımız ortak davamızda, Danıştay Altıncı Dairesi’nce,
27 Ekim Çarşamba günü saat 11.00 de Çeşme Adliyesi önünden başlamak suretiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılacaktır. İzmir İçin, Yaşam Hakkımız, Geleceğimiz, Yaşam Alanlarımız için, Çeşme Projesine DUR DİYECEĞİZ..
Başta Kenti Korumakla sorumlu olduğunu ve bu mücadeleye devam edeceğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER olmak üzere, kentin tüm yöneticileri,
başkanlarını, milletvekillerini, İZMİR HALKINI, YARIMADA’YA SAHİP ÇIKMAYA,
MÜCADELEMİZE ORTAK OLMAYA, 27 EKİM SAAT 11.00 DE ÇEŞME ADLİYESİ
ÖNÜNDE TOPLANMAYA DAVET EDİYORUZ.
İZMİR BAROSU
İZMİR TABİP ODASI
TMMOB İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU
EGEÇEP
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: