İTB EKİM AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
İzmir Ticaret Borsası Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı 26 Ekim 2021 Salı günü video konferans aracılığıyla ve Meclis üyelerinin geniş katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantının ana gündemi AB Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması, İzmir Tarım Teknoloji Merkezi Çalışmaları ve Emtia piyasalarındaki gelişmeler oldu.
Yayınlanma :
27.10.2021 09:51
Güncelleme :
27.10.2021 09:51


Benzer durumun bir diğer önemli tarımsal girdi olan zirai ilaç için de geçerli olduğuna
değinen Işınsu Kestelli, “Dolayısıyla daha rekabetçi bir tarım sektörü için gübredeki ithalat
oranını azaltmamız gerekiyor. Gübrede dış alımın azaltılmasında atılabilecek en önemli
adımlardan birinin yerli kaynaklarla üretilebilecek organik gübre miktarının artırılması
olduğunu düşünüyorum. Buna imkân sağlayacak hem ar-ge çalışmalarını hem de üretimi
destekleyen politikaları hayata geçirmeli, aynı zamanda üreticilerimizin organik gübre
kullanımı konusunda teşvik etmeliyiz. Bu örneği şunun için veriyorum. Dünyada küresel gıda güvenliği endeksi iki yıldır art arda geriliyor. Bu gerilemede, pandemiden başka, iklim
değişikliği, gıda arz-talep ve fiyatlarındaki oynaklık, ülkelerin tarım politikalarındaki
yetersizlikler ve doğal kaynaklar üzerindeki baskının artması gibi etkenler var. Ancak Türkiye, gıdada pandemi döneminde gösterdiği olağanüstü refleksle, gıda güvenliğinde 10 sıra birden yükselerek 113 ülke arasında 48’inci sıraya geldi. Böylece son 10 yıldaki gerileme trendine dur demiş olduk. Bunu devam ettirebilmek için bütün paydaşlar el ele çalışmak zorundayız. Çünkü artık bu bir ihtiyaç değil, zorunluluk.” diye konuştu.
Borsa olarak, İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ile tarımın servetini dönüştürme yolunda çok
büyük bir adım atarak adeta gövdelerini taşın altına koyduklarını dile getiren Işınsu Kestelli,
“Bu vesileyle, çıktığımız bu yolda tarım ve teknoloji şirketlerini de bizimle aynı hedeflere
yürümeleri ve yol arkadaşlığı yapmaları için bir kez daha davet ediyorum.” dedi.
Dünyanın gündeminde yer alan iklim krizinin önümüzdeki on yıllarda küresel ekonomik
dönüşümün temel belirleyicisi olacağına değinen Meclis Başkan Yardımcısı Güngör Şarman, “Ağustos ayında Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli tarafından yayınlanan rapor geldiğimiz noktanın vahametini açıkça ortaya koydu. İklim krizi ile mücadele konusunda dünyada ilk ve en önemli somut hedef Avrupa Birliği tarafından oluşturuldu. AB, Yeşil Mutabakat ile 2050 yılında sera gazı emisyonu için net sıfır hedefini açıkladı ve bu hedefe ulaşmak içinde “Fit for 55” olarak adlandırılan eylem planını ilan etti. Dünyadaki karbon salımının yaklaşık yüzde 30’unu gerçekleştiren Çin ise 2060 yılında karbon nötr hedefini ortaya koydu. Ancak, Çin’in hedefinde sadece karbon emisyonlarını sıfırlamak olduğunu, metan ve benzeri diğer sera gazları için bir hedef açıklanmadığını belirtmek isterim.” dedi.
Türkiye olarak bizlerin de hızlı aksiyon aldığını belirten Güngör Şarman, “Cumhurbaşkanımız tarafından 2053 yılı hedefimiz net sıfır emisyon olarak açıklandı. Paris İklim Anlaşması TBMM’de kabul edildi. Ayrıca, Ticaret Bakanlığımız tarafından ihracatımızın yaklaşık yüzde 45’inin gerçekleştirildiği AB’nin Yeşil Mutabakat stratejisine uyum için eylem planı açıklandı. Önümüzdeki dönem sürdürülebilir büyümenin hedefte olacağı bir dönem olacak. Bunun içinde genelde ülkemiz, özelde ise her birimiz işlerimizde ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği hedeflemek zorundayız. Bu dönemi yeni bir ekonomik model inşa etmek ve yeni teknolojileri geliştirmek için önemli bir fırsat olarak kullanmalıyız. Enerji sektörümüz bugün için hem ekonomik anlamda hem de iklim değişikliği ile mücadele anlamında en dezavantajlı sektör durumunda. Nitekim, ülkemizin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 70’i enerji kaynaklı. Ekonomik anlamda da hemen her yıl küresel enerji piyasalarının durumuna göre 40-50 milyar dolar arasında enerji maliyetimiz var ki bu durum cari açığımızın da en önemli sebebi. Buna rağmen enerjide yeşil dönüşümü gerçekleştirebilecek önemli bir potansiyelimiz de mevcut. Ülkemiz rüzgâr ve güneş enerjisi üretimine en uygu coğrafyalardan birinde yer alıyor. Bugün için toplam enerji tüketimimizin yüzde 10’u bu iki kaynaktan üretiliyor. Uygun yatırım iklimi ve önümüzdeki dönemde bu alanda yaşanacak teknolojik iyileşmeler sayesinde iki kaynaktan sağlanan yenilenebilir enerji üretimimizin çok daha yüksek seviyelere çıkacağına inanıyorum.” diye konuştu.
2053 hedeflerinin başarılmasında bu gibi avantajlarımızı değerlendirebilmenin de hayati
önem taşıdığını düşündüğünü söyleyen Şarman, “Enerji sektörü gibi tarım da iklim krizi ile
mücadele edilecek önemli alanlardan bir tanesi. Bitkisel ve hayvansal üretimde bugünkünden farklı uygulamalara ihtiyaç duyulacak. Özellikle su, zirai ilaç ve gübre gibi girdilerin kullanımında önemli değişiklikler yaşayacağız. Buradaki kritik konu ölçek olarak küçük, yeterli finansman gücü olmayan üreticilerimizin bu değişime nasıl ayak uyduracağı. Bu konuda epey uğraş vermemiz gerekecek. Pandemi dönemi gösterdi ki insanoğlunun en öncelikli ihtiyaçlarının başında gıda tedariki geliyor. Bu nedenle öncelikle kendi vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılayacak, ardından ihracat ile ülkemize döviz kazandıracak sürdürülebilir tarımsal üretim için maliyetleri düşürücü tedbirleri hayata geçirmeliyiz.” dedi.
Konuşmasının son bölümünde Ege’nin geleneksel ürünleri arasında yer alan üzüm, incir ve
pamuktan sonra zeytinde de hasadın başladığına değinen Şarman, rekolte tahmin sonuçları henüz belli değil. Önümüzdeki günlerde açıklanacak ancak ilk veriler bölgesel farklılıklar olsa da normal bir sezon yaşayacağımız yönünde. Yeni sezonun tüm sektör paydaşlarına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.” diye konuştu.
Açılış konuşmaları bölümünün ardından Meclis Üyeleri söz alarak sektörlerine ilişkin güncel
gelişmeler hakkında katılımcılara bilgi paylaşımında bulundu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: