
MHP’li Bektaş’ın sürece ve seçime dair değerlendirmeleri:
“Şuanda bahar gelecek diyorlar ama 4-5 sene önce geldi”
2017 dönemi önemli bir tarih 15 Temmuz 2016’dan sonra Türkiye’nin kaderi değişti. Türkiye daha milli ve daha yerli politikalar izledi diye. Sayın Devlet Bahçeli’nin, Sayın Tayyip Erdoğan’a FETÖ ve PKK ile mücadele noktasında çok ciddi manada desteği oldu. Bakın Türkiye farklı bir sabaha uyandı. Şuanda bahar gelecek diyorlar ama 4-5 sene önce geldi. Bazı arkadaşlar farkında değil.
“İzmir’in sorunlarının farkındayız”
İzmir’e katkı sunabilmemiz için dolu olmanız lazım. Şimdi İzmir’in çevre sorunlarının farkındayız. Tarım sektörünün farkındayız. Birleşmiş Milletler iklim değişikliğinde Tarım sektörü uzmanıydım. İzmir’in tarımı ile ilgili sulamada ciddi problemlerimiz var, sahada bunu görüyoruz. Karaburun’da bunu görünüyoruz, Aliağa’da bunu görüyoruz. İzmir’in bütün çevre sorunlarının farkındayız. Çok önemli Gediz havzamızın, Bakırçay havzamızın, Menderes havzamızın kirletildiğini, gübreleme ve sulamada hatalar olduğunu, tarımda modernleşmeye gidilmesi gerektiğini görüyoruz. Yarın bir gün deprem olduğunda çok büyük sıkıntılar yaşayacağız. Çünkü deprem bölgesindeyiz. Bir an önce buna bir çözüm bulunması lazım.
“İzmir hakkını alacak”
İzmir hakkını yaklaşık 20 yıldır burayı yönetip, hiçbir şey yapmayan bir zihniyetten alacak. Benim çocukluğumda gezdiğim sokaklar hala aynı. Tek hakkını almayacak hesapta soracak. Biz İzmirli adına onlardan hesap soracağız. Çünkü biz oturduğumuz yerde kalemi koyarız oyu alırız. Yok öyle bir dünya. Bu zihniyetten Türkiye Cumhuriyeti’nin ve İzmirlinin kurtulması lazım.
“Yaşam tarzıyla insanları korkutarak oy alıyorlar”
Korku üzerine bir algı üretmişler. Bunlar gelirse sizi kapatırlar. Arkadaşlar zaten Milliyetçi Hareket Partisi’nin olduğu bir yerde hiç kimse kimsenin yaşam tarzına müdahale edemez. Yaşam tarzıyla insanları korkutarak oy alıyorlar. İş yapalım, proje üretelim. Millet İttifakını tabi ki tamamını oturup rencide edecek cümle kurmak istemem. Mücadelemizi bizim ilkesel olarak yapmamız lazım. Ama ortaya konulan bir proje yok.

“Gittik, denizi temizledik iki sinek öldürdük”
İzmir’de bir koku var. Denizin temizliğiyle bu sorun çözülmez. Bizim denizin biyoçeşitliliğini düzeltmemiz lazım. Kokunun çözümü 2 yoldadır. Gittik, temizledik sonucunda bir iki sinek öldürdük. Birinci olarak atık su arıtma tesislerini arttırmamız lazım. Eksik olanları kontrol etmemiz lazım. En önemlisi ölmekte olan o biyoçeşitliliği arttırmamız, canlandırmamız lazım.
“Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği Çalıştayı’na bizi çağırmadı”
Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği Çalıştay’ı yapıyor. Fakat bizleri çağırmıyorlar. İklim Değişikliği Başkanlığı var, bu anlamda yetişmiş kadrolar var, hemşehrilileri var ama bizim haberimiz bir hafta sonra oluyor. Orada çalışan arkadaşa hatta bizi de çağırsaydınız, bizde gelip katkı sağlardık dedim.
“İzmir’in ne yazık ki bahtsızlığı şu bir siyasi zihniyet burayı esir almış”
21. yüzyıldayız halen daha vahşi depolama. Bu böyle olmaz. Bizim öncelikle bu alanları tespit etmemiz lazım. İzmir’in ne yazık ki bahtsızlığı şu bir siyasi zihniyet burayı esir almış. Korku üzerinden de oy devşiriyor. Fakat hiç yakışmıyor. Çalışmadan paranız yatsa kim gider işe? Hiç çalışmadan İzmir’den oy alıyor.
“Diyorlar ki az küfür etti, biraz daha etsin”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin adaylarına bakıyoruz. 1. Bölge 1. Sıraya bir beyefendi koymuş. Devlete terörist diyor. Devlet memuru devlet memuriyetinden atılıyor. Yüce Atatürk’e faşist diyor. Dilin lal olsun senin. Dilini eşşek arıları soksun. Buradan da söylüyorum isterse hakaret davası açar. Hani onu 3’e, 4’e koyarsın yedirirsin derler ya gözümüze sokarak 1. Bölge 1. Sıraya koymuşlar. Diyorlar ki az küfür etti, biraz daha etsin. Şimdi bu adam gelip Meclis’te Atatürk adına, Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in temel niteliklerine savunacağım diye yemin edecek, yalan söyleyecek. Biz bunlar için var olduk, biz bunlar için geldik. Sadece İzmir’e hizmet değil. İzmir’e ihanet eden bu şebekenin önünü kesmek için geldik, aday olduk. İzmirliler bunlara muhtaç değil. İzmir’in öz evlatları var. Kendilerini yetiştirmiş, ben İzmir’de lisede iken suculuk yaptım. İzmir’i sokak sokak bilirim.
“Toplam 5 yıldır ben İzmir’i ilmek ilmek dokudum”
Seçmenler biz el ele, gönül gönüle çalışıyoruz. Biz hemen gelir gelmez seçim çalışmalarında on altı ilçemizi taradık. Benim geçen seçimde aday olmama sebebimde toplam 5 yıldır ben İzmir’i ilmek ilmek dokudum. Sadece 2. Bölge’ye gitmedim. Buca’ya altı defa gittim, Gaziemir’e, Güzelbahçe’ye, Urla’ya, Çeşme’ye gittim. Seçim yok iken de varmış gibi çalıştım.
“İzmir resmen esir alınmış”
İzmir resmen esir alınmış. Çalışılmayan, parazit yaşam anlayışı var. Sadece seçim dönemi değil. Seçim döneminden öncede çalıştım. Size artık hiçbir şekilde çalışmayan, kendini yetiştirmeyen, birileri tarafından yukarıdan getirilen biri değil. Sizden birisi var.
“Atatürk diyemiyorsunuz. Türklükten bu kadar bihabersiniz”
Koskoca bir büyükşehrin İl Başkanı’sınız, Atatürk diyemiyorsunuz. Türklükten bu kadar bir habersiniz. Bu kadar iğretiler. Cumhuriyet’i biz kurduk diyen bir parti, Cumhuriyet’i bu kadar yıkmak isteyen bir partiyle, diz dize, gönül gönüle. Yerel Özerklik şartını getireceğim. Getirdiği zaman ne diyecekler. Bu zihniyetle gidildiği takdirde ne Atatürk kalır, ne Anayasa’da Türklük kalır, ne de Türkiye Cumhuriyet’i tek devlet, tek millet kalır.
“Anket şirketleri artık para üzerine kendini tanımlıyor”
Anketlerin dahi yakalayamadığı oranda ciddi anlamda bir oy alacağız. 7’ye artık 4 koyuyoruz 11 oluyor. Şu anda artık çok farklı anket şirketleri artık para üzerine kendini tanımlıyor. Artık ilke kalmadı memlekette ama şunu görüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu HDP ile birlikteliğinden dolayı uzun yıllardır oy veren vatandaşların vatansever, Atatürk sever, Atatürkçülükle kavrulan büyük bir çoğunluğun kendini Milliyetçi Hareket Partisi’nde göreceğine inanıyorum. Ne dersem deyim yanılırım ama 2’den aşağı çıkartmayacağımıza inanıyorum.
Doç. Dr. Abdulkadir Bektaş kimdir?
İlk, Orta ve Lise eğitimini İzmir Karşıyaka’da tamamlayan Kadir Bektaş, lisansını tam burslu olarak Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümüne bitirdi. Başarılı ve derecelerle dolu üniversite hayatından sonra, 2007 Yılında Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde Yüksek Lisansını, 2018 yılında da Doktorasını yapan Bektaş, 2023 yılı Şubat ayında doçent unvanını almışlardır. Doç. Dr. Kadir Bektaş, profesyonel iş hayatında sırasıyla; Aycell Haberleşme ve Pazarlama şirketinde Proje yöneticisi ve Toplam Kalite Yöneticisi, Kaya Telekom A.Ş.’de Strateji ve Planlama Müdürü / ERP Sistem Yöneticisi, Comtech Telekomünikasyon A.Ş. şirketinde Genel Müdür Yardımcısı görevlerinde bulundu. 2006 yılında Türkiye İstatistik Kurumunda başlayan Kamu hizmeti boyunca TÜİK Uzmanı, Sanayi Dairesi Takım sorumlusu, Çevresel Hesaplar Grup sorumlusu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında Çevre ve İklim Daire Başkanlığı (2018–2021) görevlerinde bulunmuştur. Doç. Dr. Kadir Bektaş, 29 Ekim 2021’de kurulan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığında Başkan Yardımcısı görevini 14 Ocak 2022 tarihinden itibaren yürütmektedir. Bektaş’ın Yakıtlar ve Yanma Teknolojileri, Yenilenebilir Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği konularında ulusal ve uluslararası alanlarda yayımlanan birçok bilimsel makale ve bildirileri bulunmaktadır. Türk Hava Kurumu ve Gazi Üniversitelerinde yarı zamanlı misafir öğretim görevlisi olarak ders vermişlerdir. 2015 yılında itibaren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryası (UNFCCC) bünyesinde Tarım ve Enerji Sektörlerinde Kıdemli Uzmanı (ERT) olarak görev almaktadır. Bu çerçevede her yıl ülkelerin Sera gazı Envanter Raporlarını (NIR) BMİDÇS adına ancak ülkemizi temsilen teknik açıdan (ERT) gözden geçirmektedir. Temel uzmanlık alanları arasında, Sera Gazı Emisyonları, Yenilenebilir Enerji, İklim Değişikliği, İklim Değişikliği Müzakereleri, İklim Politikaları Analizi, Enerji Verimliliği ve Stratejik Proje Planlama yer almaktadır. Abdulkadir BEKTAŞ, evli ve bir çocuk babasıdır. Çok iyi seviyede İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Yorumlar
Kalan Karakter: