Paşayeva’dan Türk NATO’su Önerisi

İzmir Kent Haber- Mehmet Özdoğru

Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Paşayeva, bir dizi ziyarette bulunmak üzere İzmir’e geldi. Kentte çeşitli temaslarda bulunan STK’lar ile bir araya gelen Ganire Paşeyava yaptığı açıklamalarda Türkiye Azerbaycan ilişkileri, Zengezur Koridoru, Karabağ Savaşı ve Türk dünyasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva, 18 yıldır parlamentoda olduğunu belirterek, öğrencilik hayatında Azerbaycan’ın bağımsız harekatı mücadelesinde yer aldığını söyledi, “O dönem şartlar çok zordu ama halka doğru bilgi vermemiz gerekiyordu. Televizyonda korkmadan gerçekleri anlatmanız lazım. Daha sonra tıp ve hukuk bölümünü okudum, siyasi bilimler üzerine doktora yaptım. 2005 yılında ilk seçimlere katıldım, o günden bu yana da parlamentodayım. Parlamentoda kültür komisyonu başkanıyım. Avrasya Uluslararası Araştırmaları Enstitüsü Vakfı’nın da başkanlığını yürütüyorum” dedi.
Paşayeva, “Türkiye’de 10 vilayetin fahri hemşerisiyim. İzmir’e daha önce gitmediğim bir ilçe yok, belki 40 defa bu şehre gelmişimdir. Karşıyaka’dan Bornova’ya, Konak’tan Kemalpaşa’ya kadar İzmir’de konferans vermediğim ilçe yoktur. Ziyaretim kapsamında İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger ile de görüştük” ifadelerini kullandı.

ZENGEZUR İLE TÜRK DÜNYASINI KOPARDILAR
Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi ve Türk dünyası için büyük öneme sahip Zengezur Koridoru ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ganire Paşayeva gelişmeleri değerlendirerek sözlerini şöyle sürdürdü. “Azerbaycan 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı’nda yıllardır işgal altında olan birçok kentini kurtarmayı başardı. Bölgede Türkiye ve Azerbaycan arasında bağlantıyı sağlayacak olan Zengezur Koridoru en büyük kazanımlarımızdan biridir.  Bu koridor, bu tarihte bizim milletimize karşı oynanmış bir oyun, komplo tuzağı. Amaç, karada Türk devletleriyle sınır bağlantımızı koparmak. Nahçıvan’a o dönem dokunamadılar. Çünkü Nahçıvan’da Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında bir Kars Anlaşması var. Yani Nahçıvan’a dokunmak, Türkiye’ye savaş açmaktır. Ülkeler, kim daha çok lojistik tedarik zincirini taşıyacak diye yarışır. Bütün şirketler lojistikte daha ucuz, daha kısa zamanda gidecek ve daha güvenli bir ulaşıma bakar. Bu koridor kısa, ucuz ve güvenli. Biz Türkiye ile kardeş şehiriz. 44 günlük vatan mücadelemizi kazandıktan sonra Zengezur Koridoru’nun açılmasını istedik. Zaferi Ermenistan’a karşı kazandık ama Ermenistan bu koridorun açılmasını istemiyor; huylu huyundan vazgeçmez. Zengezur Koridoru, Türkiye için de bizim için de olmazsa olmaz. Burada amaç toprak almanın ötesinde. Bu gelecekte Türk Devleti Birliği’nin olmaması, Türk devletlerinin güçlenmemesinin senaryosudur. Amerika ve Rusya, bu bölgede güçlendirilmiş Türk Devleti olmasını istemiyor. Güney Kafkasya’da Azerbaycan’ın daha güçlü olmasını istemiyorlar. Çünkü Azerbaycan’ın güçlü olması, Türkiye’nin güçlü olmasıdır. Bu koridorun olması ekonomik açıdan çok önemli. O koridor açılırsa bütün büyük güçlere rağmen biz kazanmış olacağız” ifadelerini kullandı.

ARTIK BU COĞRAFYADA OYUN KURUCU OLMALIYIZ
“Amerika, Rusya ve İran’ın siyasi yaklaşımını değiştirmek üzere sizce Türkiye’nin üzerine düşen görev nedir?” sorusunu da yanıtlayan Paşeyeva, şunları aktardı: “Türkiye yapması gerekenleri yapıyor. Biz öyle bir dünyaya geldik ki, gücün yoksa seni tanımazlar. Gücün olacak. Şu anda politikayı iyi değerlendirmek gerekiyor. Tarih bizim tarafımızda, Yaradan da bizim aramızda. Sadece tek şartla: Fırsatı kaçırmamak. Türkiye ve Azerbaycan doğru bir dış politika yürütüyor. Bizler devlet çıkarları doğrultusunda politika yürütüyoruz, birilerinin çıkarları için değil. Çok isterler ki biz onları koruyalım. Amerika hep ‘Siz bizim çıkarımızı koruyun, sonra biz size bakarız’ der ama bize hiç bakmazlar. Batı’nın oyunları içinde biz bedel ödememeliyiz. Artık bu coğrafyada oyun kurucu olmalıyız. Bu 44 günlük zaferde de artık bu coğrafyada oyun kurucu olduğumuzu gösteriyor. Bize karşı agresiflikleri de o yüzden. Artık bizi masanın dışına itemeyeceklerini gösterdik. Bu gücün olmaması için her şeyi yapıyorlar; Libyalılar’ın hedefe alınmasının nedeni de bu. O yüzden bu koridordan asla vazgeçmiyoruz; bu koridor ya olacak ya olacak!”

DÜNYANIN YÜKSELEN GÜCÜ
TÜK DEVLETLERİ OLACAK
Türk dünyasında son yıllarda artan tarihi, ekonomik sosyal, kültürel ve askeri ilişkilerin büyük ivme kazanmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Paşayeva sözlerine şöyle devam etti:
“Ben tüm Türk dünyasını geziyorum. Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi Türk dünyası ülkelerde kardeşlerimizde büyük bir uyanış görüyorum. Artık Türk dünyası uyanıyor. Bizi birbirimizden koparmak için oynanan oyunları da biliyorlar. Bilinç düzeyi çok yükseldi Özellikle bu ülkelerde gençlerimizle bir araya geldiğimizde benim Türk dünyası adına umutların çok daha fazla arttı. Dünyanın yükselen gücü artık Türk Devletleri olacak.

TÜRK DÜNYASI GÜMRÜK BİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR
Bu gelişmeler ışığında bizim daha çok hazırlık yapmamız lazım. Özellikle ekonomik ve Kültürel ilişkilerimizi daha fazla yoğunlaştırmalıyız. Türk dünyasında bütünleşmeye doğru Türk Devletleri Teşkilatı olarak çok daha hızlı hareket etmeliyiz ve Gümrük Birliği gibi entegrasyon çalışmalarına yoğunlaşmalıyız. Türk Dünyası Gümrük Birliğini kurmalıyız.”

TÜK NATOSU KURULMALI
Bölge barışının önemine de dikkat çeken Ganire Paşayeva, ülkelerimize yönelik tehditleri bertaraf etmek ve bölge barışını korumak için Türk Dünyasının birlikteliğine daha fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Aramızda sadece ekonomik ilişkileri geliştirmek yeterli değil. Bunun eğitim, sosyal, kültürel ve askeri boyutuyla da geliştirilmesi lazım. Dünya barışına çok önemli katkı sağlayabilecek Tük NATO’su kurulabilir. Bunu yapmalıyız. Bu Türk NATO’su TDT üye ülkelerin güvenliği ve bölge barışı gibi konular başta olmak üzere bir Barış Gücü Birliği Kurulabilir Türk Dünyasının kimsenin topraklarında gözü yoktur. Kendi topraklarını korumak içinde tehditlere karşı ortak bir güç oluşturmalıyız. Bu güç Türk NATO’su gibi görev üstlenebilir” diye konuştu.

TÜRK DÜNYASI BİRLİĞİ POLİTİKASI DEĞİŞMESİN
Türkiye’nin içinde bulunduğu seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Azerbaycanlı vekil Paşayeva, “Türkiye’nin iç politikasına müdahale etmiyoruz. Bu doğru bir şey değil. Bizim için önemlisi Türkiye’deki seçimler hayırlı ve uğurlu geçsin ve Türkiye daha çok güçlensin. Türkiye’nin güçlenmesi hepimizin güçlenmesi, Türkiye’nin zayıflaması hepimizin zayıflaması Bugüne kadar yapılan güzel çalışmaların devam etmesini isteriz. Son zamanlarda yapılan güzel çalışmaların devam etmesini isteriz. Biliyorum ki tüm Türk devletlerine de sorsanız Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği bu politikanın devamını ister. Bizim isteğimiz Türkiye sabit olsun, istikrarlı olsun, daha da güçlensin, Türk dünyası birliği politikası değişmesin. Sadece devlet siyaseti değil, devleti idare eden yönetimler arasındaki bağ çok önemli. Ülkeler kardeşlik içinde, iş birliği içinde. Biz bunu kazandık. Biz istiyoruz ki bu samimiyet, sevgi, birlik ve bağ devam etsin. Bizim Türk insanının yerine seçim hakkımız, oy kullanma hakkımız yok. Ama Türk evladı olarak sınırlarımızda öz isteğimizi söyleme hakkını buluyoruz. Biz bu vatanı öz vatanımız olarak görüyor, kendimizi buranın bir parçası sayıyoruz. Arzumuz, nasıl ki bu zaferi kazandıysak bu gücün devam etmesi. Buna bütün Türk milletlerinin ihtiyacı var. Bu bayrak hep güçlü olsun, bu bayrak güçlü olursa bizim geleceğe umudumuz artar” dedi.