Pektaş: Bu dava belediyeleri ve halkı sindirmek için yapılan bir yargıdır
Konak Belediyesi eski Başkanı Sema Pekdaş’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılında yaptığı Adalet Yürüyüşü’ne meclis kararıyla ikram aracı göndermesiyle ilgili açılan soruşturması kapsamında yargılandığı dava öncesi CHP İzmir İl Başkanlığı, İzmir Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Yayınlanma :
02.06.2022 12:28
Güncelleme :
02.06.2022 12:52


Duruşma öncesinde CHP İzmir İl Başkanlığı, İzmir Adliyesi C kapısı önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İzmir İl Yöneticileri ve CHP Konak Meclis Üyeleri katıldı.
KARACA: YARGIYI OYALIYORLAR
Vekil Karaca, açılan davanın trajikomik olduğunu ifade ederek, “Bugün yine sizleri trajikomik dava ile karşısına çıktık. İnanın sizleri bu derece hukuktan uzak bir dava ile meşgul ediyoruz. Genel başkanımız adaletin artık bir sopa olarak kullanılmaya başladığı yargının, sarayın elinde sopa olduğu süreçte tek başına elinde adalet yazan tabela ile toplumun istekleri adalete olan inancım daha güçlü olması gerektiğini vurgulayan bir yürüyüş başlattı. Toplumda inancı siyasi görüşü ne olurda olsun ortak talebi adalet olan milyonlar genel başkanımızın peşinden İstanbul’a kadar yürüdü. Sema hanım da bütün giderleri bağışçılar tarafından karşılanan belediyeye zararı dokunmayan bir şekilde görev alanındaki çay ve su vermiş. Suçu bu. Burada bu davayı hukuki olarak yorumlamayacağım çünkü siyasi davadır. Biber gazlarıyla coplarla saldırdılar. Sindirmek için her yolu denediler. Suç ileri bakanı şehir cenazelerinde sayın genel başkanımızın törenlere sokulmaması talimatı verdi. Haksız bir şekilde taşıt kanununa muhalefetten dava açtılar. Yargıyı oyalıyorlar. Milletimiz artık cesaretle haksızlığın üzerine korkmadan gidiyorlar. Saraydaki tek kişilik hükümeti korkutan bu. Sabahın köründe polis baskınıyla adliyelere gönderiyorlar. İstiyorlar ki millet korksun. Onların istediğini yazmayan herkesi cezaevi yolu gösterecek bir yasayı TBMM’ye getirdiler, korkmayacağız. Yılmayacağız. Yargı sopasıyla bizi susturmaya çalışıyorlar. Milletten yargı sopasıyla oy almaya çalıştıkça daha da cesaretleniyoruz. Cesaret bulaşıcıdır. Zorbalar gidecek cesaret kalacak. Buradan biz alnımız ak, başımız dik çıkacağız. Demokrasi özgürlük yargı bağımsızlığı ve Türkiye kazanacak” dedi.
YÜCEL: BAŞKANLARIMIZIN ÜZERİNDEKİ BASKILARINI ARITTIRIYORLAR
CHP’li Belediye başkanlarının üzerindeki baskıların arttırıldığını öne süren Yücel, “Ülkemizi 20 yıldır haksız ve hukuksuz bir şekilde yöneten AKP iktidarı son dönemse özellikle belediyelerimiz ve belediye başkanlarımızın üzerindeki baskılarını arıttırıyor. Bu da onun yansımalarından bir tanesi. Herkes için adalet çağrısıyla, evrensel bir hareketle adalet yürüyüşünü başlatan Genel Başkanımız önderliğinde adalet çağrısıyla bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının desteğiyle bir yürüyüş gerçekleştirildi. O yaz sıcağında 25 gün süren yürüyüşte vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını belediyelerimiz de asgari düzeyde karşıladılar. Bunları yasa ve mevzuatlar çerçevesinde yaptılar. Ortada bir meclis kararı da var. Suçlamanın dayanağı yok. Burada yapılan korkutmak ve gözdağı vermek. Biz de dayanışma duygumuzu göstermek için Sema Başkanımızın yanındayız. Ben en kısa sürede bu haksız suçlamadan aklanacağına inanıyorum. Sonuç ne olursa olsun bu yargılamalar, bizim verdiğimiz mücadelenin bir şeref madalyası olarak tarihe geçecek” diye konuştu.
PEKTAŞ: BU DAVA BELEDİYELERİ VE HALKI SİNDİRMEK İÇİN YAPILAN BİR YARGIDIR
Ortada bir suç olmadığını söyleyen Pektaş, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adliye Yürüyüş’üne milyonlar katıldı. Bizler, yürüyüşe verdiğimiz destek nedeniyle yargılanmaktayız. Biz o dönem mecliste aldığımız kararla herkes için adalet temasını belirlemiştik. Adalet bir devletin temel direğidir. Hava gibi su gibi olmazsa olmazıdır. Bu etkinlikler çerçevesinde yapılan gerekçe gösterildi. Yürüyüşten bir yıl sonra Ankara’dan bir kişinin yaptığı şikayet yüzünden yaptığımız destek ileri sürülerek bunun öncelikli propaganda çalışma olduğu gerekçesiyle soruşturma başlattılar. Belediye başkanlarına belediyeye verdiği görevler nedeniyle böyle bir soruşturma açıldı. Önce Fetö-PYD propaganda çalışması olduğu iddiasıyla soruşturma başlattılar. Bu soruşturmaya belediyenin aldığı kararı gösterdik. Soruşturma açılmayacak bir durum olduğunu anladılar. Ama Süleyman Soylu iddiasıyla başlayan soruşturmanın bir neticesi olmalıydı. O nedenle ikram araçlarının kendi ilçe sınırlarının dışına çıkması taşıt kanununa muhalefettir diyerek dava açtılar. Ben bu kapsamda yargılanıyorum. Belediyeler halkının mutluluğu için çalışmalıdır... Orada binlerce İzmirli vatandaşımız vardı. Bu yürüyüş 25 gün sürdü ve hava sıcaklıkları 45 dereceye ulaştı. Bu koşullarda bizim hemşerilerimize destek olma sorumluluğumuz ve bu doğrultuda bir meclis kararımız var. Yani taşıt kanununa muhalefet yok. Bu, belediyeleri ve halkı sindirmek için yapılan bir yargıdır. Ortada bir suç yoktur” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: