İstanbul'da İnternet siteleri üzerinden elektronik eşyalarını satmak için ilan veren 12 kişi sahte dekont yöntemiyle dolandırıldı. Ürünlerini satmak isteyen vatandaşlarla dolandırıcılar alıcı gibi iletişime geçti. Satıcı ve alıcılar anlaştıkları yerde buluştu. Buluşma noktasına gelen müşteriler, cep telefonlarını teslim alarak, mağdurlara önceden hazırlanmış sahte dekont gösterdi. Bir süre sonra paranın hesaba geçmemesi üzerine durumdan şüphelenen satıcılar, dolandırıldıklarını anlayınca şikâyetçi oldu. Şikayet üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik, Dolandırıcılık ve Bilişim Suçları Bürosu tarafından soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede, dolandırıcılık olaylarının 2024 yılı Mayıs ayından itibaren İstanbul'un farklı ilçelerinde gerçekleştiği belirtildi. Dolandırıcıların mağdurları sahte sözleşmelerle de ikna etmeye çalıştıkları, dekontların bir otomotiv şirket adına düzenlendiği bilgisi yer aldı.
ÇAĞRI MERKEZİ TAKLİDİYLE İKNA ETTİLER
Hazırlanan iddianamede, İlkay D.'nin dolandırıcılık eylemlerinin planlamasını yaptığı, mağdurlarla birebir iletişime geçtiği, Hakan G.'nin sahte dekontları hazırladığı, hazırlanan dekontların İlkay D.'nin büyük annesi üzenine kayıtlı olan bir otomotiv şirketinin adının kullanıldığı yer aldı. İkna olmayan mağdurları ise çağrı merkezi numarası gibi görünen '444' ile başlayan numaralara yönlendirdiler. Çağrı merkezi numarası arandığında İlkay D.'nin kız arkadaşı Şennur S.'nin çağrı merkezi çalışanı gibi davranarak devreye girdiği, önceden hazırlanmış konuşma metinleriyle mağdurlara güven verdikleri kaydedildi. İddianamede, İlkay D.'nin birçok eyleminin teknik takibe takıldığı ancak Hakan G. ve Şennur S.'nin sonradan takibe takıldığı için bazı olayların takibinin yapılamadığı da yer aldı. Hakan G.'nin dijital materyallerinde il dışında 10 dolandırıcılık eyleminde kullanılan sahte dekontlara ulaşıldığı yer aldı.
MAĞDURLAR ANLATTI: TELEFONU ALDILAR, PARA YATIRMADILAR
İddianamede yer alan mağdur ifadelerine göre dolandırıcılık yönteminin aynı olduğu ancak mağdurların farklı kişiler olduğu belirtildi. Mağdurlardan Ozan İ., 93 bin lira karşılığında sattığı cep telefonunun parasını alamadığını, dekontun sahte olduğunu sabah fark ettiğini söyledi. Ozan İ. ifadesinde, "23 Nisan 2024 günü uygulamaya telefonumu satmak için ilan koydum. 25 Nisan 2024 günü şahsım üzerine kayıtlı telefonum arandı. Kendisi ile telefon hakkında konuştuk. Üsküdar Fethi Paşa Korusunun alt kısmında bulunan bir kafede buluşmaya karar verdik. Şahıs ile saat 19.30 sıralarında kafede buluştuk. Telefonu inceledi ve beğendi. 93 bin lira karşılığında anlaştık. Şüpheli, üzerime kayıtlı olan bankaya para gönderdiğine dair dekontu bana sundu. Dekontu incelediğimde bir bankaya kayıtlı otomotiv şirketi adına kayıtlı iban numaralı hesaptı. Bahse konu dekontu bana WhatsApp uygulamasından gönderdi. Akabinde WhatsApp uygulamasından bana vergi levhasını, kimlik fotoğrafını gönderdi. Daha sonra ben kendisine paranın hesabıma geçmediğini bu sebepten dolayı telefonu vermeyeceğimi söyledim. Telefonumu geri istedim fakat şüpheli bana telefonumu vermedi. 'Ben parayı gönderdim sabah hesabına geçer' dedi. Ben telefonumu geri almak için ne kadar ısrar etsem de beni dinlemedi. Şüpheli, kendisi kimliğini çıkararak 'sözleşme yapalım' dedi. Kimlik bilgilerine baktığımda İlkay D. isimli kişiydi. Kendi aramızda sözleşme yaptık. Kişi kendi kullanımında olan marka telefonunu kapatarak bana verdi. Bana vermiş olduğu telefon şifre istediği için açılmamaktadır. Bu sebepten dolayı IMEI numarasını bilmiyorum. Daha sonra kafeden ayrıldık. Sabah yanı 26 Nisan 2024 günü hesabımı kontrol ettiğimde para hesabıma geçmedi. Bankanın müşteri temsilcisini arayarak bilgi istediğimde paranın olmadığını söyledi" diye konuştu.
Bir diğer mağdur Ali Ş. ise, 72 bin lira karşılığında anlaştığı cep telefonunun parasının 'havuzda bekliyor' denilerek kendisine ulaştırılmadığını belirtti.
TAPE KAYITLARI DELİL OLDU
Hazırlanan iddianamede, mağdurlardan Hakkı K. ile şüpheli İlkay D. arasında geçen telefon konuşmalarının tape kayıtlarına da yer verildi. İlkay D.'nin mağduru 'hesabın bloke olmuş olabilir, şubeye gitmen lazım' şeklinde yönlendirdiği kaydedildi. Öte yandan Şennur S.'nin çağrı merkezi çalışanı gibi davranarak mağdurların yanında İlkay D. ile yaptığı görüşmeler de iddianamede yer aldı. Şennur S.'nin kendisini 'farklı isimlerle' tanıtarak 'İşleminizi onaylıyor musunuz?' sorusuyla güven sağladığı, ardından paranın gönderildiği izlenimi yarattığı belirtildi.
İDDİANAME KABUL EDİLDİ
Sanık İlkay D., Hakan G. ve Şennur S. hakkında, 'bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılarak nitelikli dolandırıcılık' suçundan 6 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. Hazırlanan iddianame ağır ceza mahkemesince kabul edildi. 3 sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: