15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Yayınlanma :
12.07.2021 09:21
Güncelleme
: 12.07.2021 09:21
Ülkemiz jeopolitik ve jeostratejik konumu itibarıyla milletimiz için olduğu kadar, bütün dünya açısından da hep önemli olmuştur. Tarihin en büyük mücadelelerine sahne olan Anadolu toprakları, sahip olduğu konumdan dolayı Batı toplumlarının da her zaman iştahını kabartmıştır.
Selçuklular’ın bin bir hile ile dağılmasını sağlayan, yerine kurulan Osmanlı imparatorluğunu da 600 yıllık sabırlı bir uğraşıdan sonra yıkan yine Batılı emperyalistlerdir. Osmanlı’nın dağılma süreci tamamlandığında milletimizin destansı mücadelesi sonucu kurulan cumhuriyetimiz içinde Batılı dostlarımızın düşüncelerinde bir değişiklik yoktur. Zayıf buldukları bir zamanda ve tespit ettikleri en zayıf noktadan bizi vurmak isteyeceklerinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yani Selahaddin Eyyubi dönemindeki Haçlılar ile günümüzdeki Avrupalılar arasında maksat ve hedef açısından hiçbir fark yoktur.
Cumhuriyet Türkiye’sinde malik olduğumuz bu topraklar üzerinde hesabı olanlara bir de ABD eklenmiştir. 2. Dünya savaşının galibi olarak ortaya çıkan ABD, hedeflediği dünya düzeninin kurulup korunmasında, Türkiye cumhuriyetine biçtiği rol gereği askeri ve ekonomik yardımlarla ülkemizi kendisine bağımlı hale getirmiştir. Bu yardımlar karşılığında eğitim sisteminden, savunma sanayiimize, madenlerimizin işletilmesinden, orman alanlarımıza dikeceğimiz ağacın cinsine kadar müdahale etme hakkı elde etmiştir. Kimi zaman ekonomimize müdahale ederek hükümet yetkililerini hizaya getirmeyi denemiş, başaramadığı zamanlarda ise içimizdeki işbirlikçileri vasıtasıyla darbeler yaptırarak, muhtıralar verdirerek kendi arzuladığı doğrultuda bir Türkiye dizayn etmeye uğraşmaktadır.
ABD’nin Türkiye cumhuriyeti devleti üzerinde ki nüfuzu 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar kayıtsız şartsız devam etmiştir. 1930’ların sonundan itibaren ABD ve NATO’nun kontrolünde bulunan ülkemiz, bu tarihte, milli bir şahlanışla, ABD ve AB’nin dayatmalarından kurtulmak için ilk adımı atmıştır. Bu adım hem milletimiz, hem de devleti idare edenlerde milli bir duruşla yeniden tarihteki ihtişamlı günlerimize dönebileceğimiz ümidini ortaya çıkarmıştır. 15 Temmuz darbe girişimi kendi milletini bombalayacak kadar gözü dönmüş, ihanet şebekelerinin içimizde yaşadığını göstermesi açısından önemli olduğu kadar, AZİZ milletimizin şecaat ve cesareti ile nelerin üstesinden gelebileceğini görmesi açısından da büyük önem arzetmektedir.
15 Temmuz’dan sonra planları sekteye uğrayan ABD, o güne kadar gizlice yaptığı alçaklıkları bu tarihten sonra gizlemeye ihtiyaç duymadan açıkça yapmaya başlamıştır. Devletimizin ve milletimizin hayrına olan bütün konularda karşımızda ABD ve onun Avrupa yapılanması olan NATO vardır. Ülkemizde uyguladıkları politika da ortadadır. Kendi arzularına göre hareket etmeye ikna edemedikleri Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ve devletin her şeyden önemli olduğuna inanmış ülkücülerin lideri BAHÇELİ’yi devirip, yerine istedikleri gibi evirip çevirecekleri kukla bir hükümet getirmektir. Ortadoğu’da ve dünyanın diğer bölgelerinde, özellikle de müslüman coğrafya da uyguladıkları işgal planlarının içinde Türkiye yoktur diye düşünmek affınıza sığınıyorum ama enayilik olur. Milletimiz bu güne kadar bu topraklarda feraseti ve cesaretiyle ayakta kalmayı başarmıştır. Başımıza örülen çorapların bilincinde, aklı selim üzere hareket etmek ve hadiseleri iyi okumak zorundayız.
AKPARTİ içinde yaşanan gelişmeler ve ekonomik yönden yaşadığımız kayıplar elbette hepimizi derinden etkiliyor. Ancak pireye kızıp yorgan yakmanın zamanı değil. Savunma sanayiinde geldiğimiz nokta, terör örgütleriyle verilen mücadelede elde ettiğimiz tarihi başarı, Azerbaycan, Libya ve Suriye-Irak özelinde elde ettiğimiz kazanımlar, aynı zamanda denizlerimizde yaptığımız sondaj çalışmaları ABD ve AB ülkelerini ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Cumhur ittifakının iktidarı kaybetmesinden fayda sağlayacak kesim kesinlikle milletimiz olmayacaktır. Herhangi bir projesi ve çözüm önerisi olmayan, bütün icraatı yapılan her şeye karşı çıkmak olan muhalefetin ABD tarafından açıktan desteklenmesi niyetlerinin ne olduğunu ortaya koymaktadır.
15 TEMMUZ ‘da başaramadıklarını çeşitli yollardan yeniden deneyeceklerinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Milletimiz şunu çok iyi anlamalı ki, mevcut iktidar ABD ve AB’nin çıkarları doğrultusunda hareket etmediği için, en kısa zamanda kurtulmak istiyorlar. Bu doğrultuda, kuruluş felsefesi ile hiçbir ilgisi kalmayan, ideolojik bir travma yaşayan CHP, yine laik mi, demokrat mı, muhafazakar milliyetçi mi olduğu belli olmayan İP ve PKK terör örgütünün siyasi ayağı olduğunu inkar dahi etmeyen HDP, aynı amaç uğrunda bir araya getirilerek milletin önüne kurtuluş reçetesi olarak sunulmaktadır. Milletimizin ferasetinden kuşkumuz yok, ancak yinede hatırlatmak istedim. Bu güne kadar milletin hayrına attıkları tek bir adım dahi bulunmayanlar, bizi yeniden ABD ve AB’nin kapısında dilenci yapmak için kolları sıvamışlardır. İnanın muhalefet milletimizin aklıyla alay etmektedir.
15 Temmuz şehitleri ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, yaşayan tüm gazilerimize sağlık ve afiyet diliyoruz.
Selam ve dua ile.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: