AK PARTİ YÖNETİMİ VE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA AÇIK MEKTUP

        Milletimizin ekseriyetinin teveccüh edip iktidara getirdiği AK Parti hükümetleri, ülkemizin gelişip ilerlemesine büyük katkıda bulundu. İmkansız gibi görünen, hatta başlangıçta hayal olmaktan öteye geçemez denilen büyük projelerin üstesinden gelerek, ülkemizin ve milletimizin ufkunu açmayı başardı. 20 yıla yakın bir süredir iktidarda bulunmanın tabii bir sonucu olarak, zaman, zaman hatalarda yapıldı. Ancak geriye dönüp baktığımız zaman milletimizin selameti için verilen mücadelenin, yapılan yanlışların tolere edilmesini sağlayacak kadar büyük olduğunu görüyoruz. Şimdi gelin birlikte 20 yıllık icraatların önemli olanlarını kısaca değerlendirelim. 

        AK Parti iktidara geldiğinde içler acısı bir durumda olan sağlık sistemimiz çok kısa bir zaman dilimi içinde dünyada sağlık sistemi en iyi çakışan ülkelerinden biri olmayı başardı. Ulaşım ve enerji alanında yapılan çalışmalar çözümü gerçekten zor görünen sıkıntıları ortadan kaldırdı. Son dönemde yapılan sondaj çalışmaları ile ülkemizin doğalgaz ve petrol ihtiyacına çözüm olacak veriler ortaya konuldu. Dış politikada dünün mahkum devleti bugünün hakim gücü haline geldi. Artık ABD ve AB devletleri ile görüşmeye giden devlet adamlarımızın ne taviz verdiklerini değil, neler alabildiklerini konuşur olduk. 

        Ancak köy ve mahalle başkanlarından başlamak üzere ilçe ve il yönetimleri son dönemde, halkın teveccüh ettiği kimselerin aksine, yerel siyasetçilerin işaret ettiği şahıslardan oluşturulmaya başladı. Bir yerlerin ya da birilerinin adamı olanlar memleket ve millet sevdalısı insanlara tepeden bakar oldular. Ne yazık ki geçmişte bu ülkeye hizmet etmek isteyenlerin gönül verdiği parti 2002 de ki kuruluş felsefesinden her geçen gün uzaklaşmaya başladı. İlçe ve il yönetimlerinin teşkil edilmesinden, yerel seçimlerde belediye Başkan adayı ve Meclis üyesi adaylarının belirlenmesinde liyakat ve ehliyetten ziyade, sadece siyasi bağlantıları sebebiyle aday listeleri oluşturuldu. Teşkilatlar tam anlamıyla siyasi rant ve ekonomik çıkar elde etmek hedefindeki insanlardan oluşturuldu. Hükümetin uluslararası alanda elde ettiği başarılar ve sayın Cumhurbaşkanının ülkemizi düzlüğe çıkarmak için gösterdiği azim ve gayret ne yazık ki basiretsiz yöneticiler tarafından gölgelendi. 

        15 Temmuz 2016’da ki darbe girişiminde, ölümü göze alarak devletinin yanında yer alan insanlar, o tarihten sonra, planlı bir şekilde AK Parti teşkilatlarından uzaklaştırıldı. Kripto dedikleri, ancak milletin tanıdığı FETÖ mensupları, içlerindeki fitne ateşini AKPARTİ seçmeninin arasında da yakmayı başardılar. Hakikati gören insanlar pasifize edilerek, meydan millette karşılığı olmayan şahıslara bırakıldı. Davası memleket ve millet olan insanlar yaşanan böylesi olumsuzluklardan usanıp, köşesine çekilmeyi tercih eder oldu. AKP’nin kuruluş aşamasında varını, yoğunu feda ederek mücadele eden dava adamları yerlerini, ikbal ve rant elde etmek derdinde olanlara bıraktı. 
        Dini hassasiyetleri olan bir Cumhurbaşkanı ve hükümete tahammül edemeyen bütün kesimlerin blok halinde birleşip muhalefet ettiği bir ortamda, gerçek vatanseverlerin AK Parti’ye sahip çıkmalarının sağlanması durumunda, yeni bir gayret ve şahlanışla ilk günkü rüzgarı yakalamak zor olmayacaktır. Zira milletimizin ekseriyeti Recep Tayyip ERDOĞAN ismi üzerinde mutabık durumdadır. Eksiklerine, hatalı uygulamalarına rağmen, CUMHUR ittifakının dışında bir alternatifin olmadığının farkındadır. Hükümete alternatif olarak sunulan ve kimler tarafından vizyona konuldukları çok net ortada olanların, iktidar olmaları halinde nasıl bir kaosla karşı karşıya kalacağımızda milletimizin çoğunluğu tarafından bilinmektedir. 

        2023 seçimlerini açık ara kazanmak asla zor değildir. Teşkilatlarına çeki düzen vermiş bir AK Parti ve milli menfaatlerimizin CUMHUR ittifakında olmamızı gerektirdiğini ülkücülere doğru anlatabilmeyi başarmış bir MHP, %55-60 civarında oy alacaktır. ABD ve AB’nin finanse ettiği, FETÖ ve PKK terör örgütlerinin açık destek verdiği muhalefetin içinde bulunduğumuz olağanüstü şartlarda kesinlikle şansı olmayacaktır. Ancak CUMHUR ittifakı da özellikle göçmen politikası, ekonomik sıkıntılar ve diğer eksiklikler konusunda nasıl bir yol izleyeceğini net olarak ortaya koymalıdır. 
       Selam ve dua ile.