Bu şehir bunu hak etmiyor

Bir zamanlar Ege’nin incisi diye, adına methiyeler dizilen güzel İzmir’imizin en güzel ilçelerinden birinde yaşıyoruz. Eskiden havasının temizliği, suyunun güzelliği, kirazının nefaseti, sebzesinin organikliği ile övündüğümüz Kemalpaşa’mız ne yazık ki bu özelliklerini birer, birer kaybetti. Önce İzmir’in büyük ölçüde sebze ihtiyacını karşılayan bereketli topraklarımızı işleyen çiftçilerimiz sebzeciliği terketti. İçme suyu kaynağımız artan nüfusa cevap veremediği için yeraltı sularının takviye edilmesiyle içilemez duruma geldi. Binlerce fabrikaya ev sahipliği yapıyor olmamızın tabii bir sonucu olarak hava kirliliği tehdidi altında olduğumuz da, ciddi bir problem olarak karşımızda duruyor. Bir zamanlar bütün dünyanın bildiği kirazımız ise tek kelimeyle son yıllarını yaşıyor. 
        Yukarıda saydığım tüm olumsuzluklara rağmen bu şehirde yaşamaya devam ediyoruz çünkü burayı seviyoruz. Ancak beceriksiz idareciler, hizmet derdi olmayan siyasetçiler ve sadece kendi kesesini düşünen iş çevreleri yüzünden her gün biraz daha kötüye gittiğimiz de su götürmez bir gerçek. Bugüne kadar yapılan yanlışları bir kenara koyup, hali hazır da yaşadığımız büyük bir soruna dikkat çekmek istiyorum. 
      1990’lar da, bu ilçeye büyük hizmetler yapmış olan merhum M.Ali ÖZÜDOĞRU’nun başkanlığı döneminde yapılan Cennet Bahçesi mezarlığı ve daha sonra Büyükşehir Belediyesince ilave edilen mezarlık kısmı ne yazık ki dolmuş durumda. Zamanında tedbir alınıp yeni mezarlık yeri hazırlanmadığı için, cenazelerimizi ilçemize belki 10 km uzaklıkta ki Ansızca köyünde bulunan sözde mezarlık yerine defnetmek zorunda kalıyoruz. Yüzbine yaklaşmış nüfusa sahip bir ilçenin mezar yeri olmamasını buranın idarecileri nasıl izah ederler bilmiyorum ama böyle bir vurdumduymazlığın mantıklı hiçbir izahı yok. 
      Biz dini hassasiyetlere ve geleneklerimize azami ihtimam gösteren bir milletiz. Bizim adetlerimizde diriye gösterilen saygının daha fazlası ölüye gösterilir. Ancak görünen o ki, burada ki yerel yöneticilerin böyle bir derdi bulunmuyor. İlçenin yakınında bulunan hazine arazilerinin mezarlık için tahsis edilmesini sağlamak çok mu zordur. Büyükşehir belediyesi bünyesindeki Mezarlıklar Müdürlüğü, yıllarca dışarıdan gelen cenazeleri Kemalpaşa mezarlığına defin izni verirken niye dönemin Belediye başkanları ve Meclis üyeleri müdahale etmediler. ÖZÜDOĞRU tarafından alınan araziler haraç mezat satılırken hiç kimsenin aklına bugün düştüğümüz durumun yaşanabileceği gelmedi mi? Şimdi bu ilçenin herhangi bir ferdi olarak sormak istiyorum. 
       300 personelin yapabileceği belediye hizmetleri için 1000 tane personeli işe alacağınıza mezarlığın yakınında bulunan arazileri vatandaştan parayla almak aklınıza gelmedi mi. Kaldı ki bir tane mezardan aldığınız parayla yüz tane mezar yeri alırsınız. Mezarlık bizim yetki alanımızda değil diyeceğinizi biliyorum. Ancak koskoca bir ilçenin belediye başkanı ve belediye meclisi olarak Büyükşehir Belediyesine baskı yapıp bu meseleyi çözmek aklınıza gelmedi mi. Seçim zamanı kendinizi Encümen listesine yazdırmak için gösterdiğiniz gayreti, bu ilçeye hizmet noktasında niye esirgiyorsunuz. Resmî olarak aşamadığınız bir durum söz konusu ise, gayriresmi bir yolunu bulup, bu sorunu çözmeyi düşünmediniz mi. 
       Buraya kadar yazdıklarımdan şimdiki yöneticileri suçladığım anlaşılmasın. Anlaşılan o ki, iki dönem CHP’li belediye, iki dönem de AKPARTİ belediyesi bu konu ile alakalı hiçbir şey yapmamış. Geçmişi bir yana bırakıp şimdiki Belediye Başkanımız ve Belediye meclisinden bu konunun ivedilikle çözümünü bekliyoruz. Sayın Mehmet Türkmen’in dini ve geleneksel anlamda hassasiyetinin olduğunu biliyoruz. Bu konuda da elinden geleni yapacağını düşünüyorum. Bu sorunu çözmüş olmak tek başına çok büyük bir hizmet, ebediyen hayırla yad edilme sebebi olacak, ilçemizi de bu utançtan kurtaracaktır. 
       Selam ve dua ile.