Gafletten Uyanmak Gerek 

     Cumhurbaşkanı ve parlementonun belirleneceği 2023 seçimlerine yedi ay gibi bir süre kaldı. CUMHUR ittifakının adayının aylar öncesinden sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN olacağı açıklanmasına rağmen, ana muhalefet partisi olan CHP başta olmak üzere muhalefet kanadından bu konuda hala bir ses çıkmamasını nasıl okumalıyız. 

      Hepimizin bildiği üzere sayın Cumhurbaşkanımız bugüne kadar girdiği her seçimi açık farkla kazanarak, iktidarını devam ettirdi. Daha önceki seçimlerde karşısına çıkıp her defasında yenilen siyasi parti genel başkanları bu defa hep birlikte hareket ederek Recep Tayyip ERDOĞAN’ı yenebilecekleri hevesine kapıldılar. Ancak hiçbir parti lideri aralarından bir tanesinin seçimi kazanacağına inanmadığı için bir türlü aday belirlemeyi başaramıyorlar. Her parti, diğer muhalefet partilerinin ve HDP’nin oylarının bir araya gelmesi ile kendi liderlerini Cumhurbaşkanı olarak seçtirmeyi planlıyor. Altılı masa ve HDP ortaklığı içinden seçimi kazanacak bir lider çıkmayacağını bilen CHP dışındaki muhalefet, yeni arayışlara yöneldi.  

       İYİ PARTİ lideri Meral Akşener’in, sürecin başından beri Kemal Kılıçdaroğlu yerine İBB başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nu aday göstermek istediği çok açık bir şekilde ortada idi. Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyareti fırsat bilinerek, mahkemenin, İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararı halk nazarında mağduriyet yaşayan lider imajı verilmek istendi. Yani akıllarınca, Ekrem İmamoğlu denen hiçbir özelliği olmayan ilçe belediye başkanı düzeyindeki birinden, hali hazırda dünya siyasetine yön veren sayın Cumhurbaşkanımız gibi bir lider çıkarmayı hedeflediler. 

      Altılı masanın çaresizliği, beceriksizliği o kadar açık ki, ve öylesine acemice hazırlanmış bir senaryo ki, Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu mahkeme kararını protesto etmek için yapılan mitingde el çakışarak kutlama yapıyor ve sevinçlerinden yanak yanağa poz veriyorlar. Akıl hocaları böyle bir senaryo ile başarının kesin olduğunu fısıldamış olacak ki, hapis cezası almayı mutluluk sebebi olarak telakki etmişler. 

       Bu ülkede, artık hepimizin alıştığı bir hakikat var. Yüz yıldır devleti elinde bulunduran gayri milli zihniyet, her dönemde başka bir kamuflaj ile karşımıza çıkar. Bu milletin evlatlarının kanlarıyla sulanan bu topraklar, savaş sonrasında ne yazık ki milletin kökleriyle, diniyle, inançlarıyla sorunu olanların eline geçmiştir. Müslüman Türk milletinin dini ve milli kimliğini unutturmak için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. Hiç kimse kendisini kandırmasın. Hilafetin kaldırılması, Arap harflerinin yasaklanması, kılık kıyafet devrimi denilerek, batı tarzı giyim kuşamın zorla dayatılması, laikliğin devletin resmî ideolojisi olarak kabul edilmesi, Türk dilinin Arapça ve Farsça kelimelerden temizlenmesi için yeni bir dil icad edilmesi, ve medeni kanun dedikleri batı yasalarının kabul edilmesi topyekün İSLAM dinini ortadan kaldırma çabasıdır. Batıcı zihniyet, yani millet ve din düşmanlarının dahil olduğu bu akımın temsilcileri kimi zaman faşizme kadar giden bir milliyetçiliği savunurken, başka bir dönemde her türlü milliyetçiliği, inancı ve ideolojiyi reddeden komünistlere dönüşebilmiştir. Ancak hiçbir dönemde, millete yabancı bu ideolojiler bugünkü kadar bir araya gelmediler. Kemalizmi ve laik zihniyeti temsil eden CHP, sağcı olduğunu söyleyen hatta, milliyetçi ve eski ülkücüleri bünyesinde bulunduran İYİPARTİ, geçmişte siyasal İslamcılıkla suçlanan SAADET PARTİSİ, ideolojilerinin ne olduğunu hala öğrenemediğimiz DEVA ve GELECEK PARTİSİ ile bu ülkeyi bölmek için askerimize, polisimize ve masum sivillere karşı silahlı mücadele veren PKK hain terör örgütünün siyasi ayağı HDP, tüm eski tüfek solcularla birlikte nasıl bir araya geldiler. Daha ilginç olanı bu oluşuma destek veren sözde sağcılar neyi hedefliyor. Geçmişteki uygulamalarını acı bir şekilde tecrübe ettiğimiz bu şahıslardan ve ideolojilerinden ne bekliyoruz. ABD ve AB ülkelerinin direktifleri doğrultusunda hareket eden bir Türkiye’ye yeniden dönmeyi vadeden ve başka hiçbir argüman ortaya koyamayan bu şahısların yanında durmanın mantıklı bir açıklaması var mi? Sadece Recep Tayyip Erdoğan’a muhalefet olsun diye, din ve millet düşmanları ile ortak olanların yanında yer almak en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet içinde olmaktır. 
       Selam ve dua ile.