HAYDİ YÜRÜYÜN BAKALIM
Yayınlanma :
24.02.2023 16:05
Güncelleme
: 24.02.2023 16:05
Yürü, emek ve özgürlük ittifakı
Yürü, sosyalist güç birliği
Yürü, millet ittifakı
Yürü Bay Kemal
Yanyana yürüyün,
Birleştirin, barıştırın ve yeniden inşa edelim yıkılan bu ülkeyi
Başka çaremiz yok başaracağız.
Yapılan çağrının içeriğinden ziyade kimlere yapıldığı çok ilgimi çekti. Kendisini ve dolayısıyla özne olarak HDP ve PKK’yı, çağrıyı yapan taraf olarak değerlendirdiğine göre, mesaj verdiği kesimlerde kendisine yakın gördükleri olmalı.
Millet olarak yaşadığımız büyük felaket sonrasında, deprem gibi büyük bir afetten siyasi rant elde etmek adına böyle bir tweet atılmış olması, başlı başına bir ahlaksızlık olsa da, ben meselenin başka bir boyutunu ele almak istiyorum.
Bu millet, Selahattin DEMİRTAŞ’ın gerçek yüzünün ne olduğunu 6-7 Ekim olayları olarak nitelendirilen, 46 vatandaşımızın öldüğü, 682 kişinin yaralandığı, 1500’e yakın binanın yakıldığı kalkışma hareketinde gördü. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Türk düşmanlığına paralı Uşak olmaktan başka hiçbir meziyeti bulunmayan, T.C. devletinin ordusuna, Emniyet güçlerine ve milletine top yekün savaş açmış olan PKK’nın, sözcüsü durumundaki bu vatan haini, Mustafa Kemal’in kurduğu bir siyasi partiye ve onun genel başkanına nasıl böyle bir çağrıda bulunabilir.
Millet ittifakının içinde bulunan sözde milliyetçi muhafazakar kesimleri sosyalistlerle, komünistlerle aynı cümle içinde nasıl zikredebilir. Cumhuriyetin kurucusu partinin genel başkanı veya yetkili organları bu pervasızlığa ne sebeple gerekli cevabı vermez ya da veremez. Peki İP genel başkanı AKŞENER, nasıl olur da “Sen kim oluyorsun da böyle bir çağrıda bulunuyorsun”diyemez. Eskiden her fırsatta özgürlük ve bağımsızlıktan bahseden Türk solu, ABD ve AB destekli bölücülerle nasıl bir fikir ve eylem birliği içindedir.
İslam’ı referans göstererek oy avcılığı yapmış SP, İslam ülkelerinin hemen, hemen tamamını kontrol altında tutan, kontrol edemediklerini işgal eden, bizim gibi büyük lokmaları da şimdilik idare etmeye çalışan, ama asla müslümanları yok etme hedefinden vazgeçmeyen ABD’nin piyonuna ses çıkarmaz. DEVA ve GELECEK partisinin genel başkanları gibi made in USA patentli siyasetçi bizde sayısız olduğu için onlardan bir şey beklemiyorum.
Peki, ülkemizin büyük bir kısmını doğrudan, kalan kısmını da dolaylı olarak etkileyen böylesine büyük bir afeti, hükümeti düşürmek için fırsata çevirmeye kalkmak hainlik değilse nedir. Felaketin boyutunu bilmeden, birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken bu zamanda, ilk dakikadan itibaren hükümeti hedef alan muhalefetin amacı ne olabilir. Devletimizin en can alıcı problemi olan güvenlik endişelerini bertaraf etmek için başlangıçta aldığı tedbirler, muhalefeti çok mu huzursuz etti acaba. PKK’nın ABD silahlarıyla yüklü TIR’larının MÜNBİÇ’te beklediği ve PKK-PYD’li teröristlerin sınırı geçmek için hazır durduğu, ancak TSK’nın aldığı tedbirler sonucu bundan vazgeçtiği iddiası doğrumudur.
Türkiye tek yürek olmuşken, herkes depremde zarar gören insanlar için elinden geleni yaparken, hükümete karşı olan cenahın bütün şubeleriyle devletin karşısında olmasını nasıl açıklayabiliriz. Birkaç göstermelik yardım dışında, başta TÜSİAD üyesi sanayici ve iş insanları olmak üzere felaketi görmezden gelen, sözde solcular, Kemalistler, kalemini sahiplerine satmış bulunan gazeteciler, yazarlar, sözümona aydınlar, sanatçı müsveddeleri, milletin düşmanı olduklarını daha nasıl anlatacaklar.
Bu felaket bize bir şeyi net bir şekilde gösterdi. Bağımsız ve Ortadoğu’nun tartışmasız lideri olma yolundaki bir Türkiye’yi ABD ve AB nasıl istemiyorsa, FETÖ ve onun emir eri durumundaki muhalefet de istemiyor. Zira güçlü ve bağımsız bir Türkiye, başta PKK olmak üzere, onun dizginlerini elinde bulunduran FETÖ ile Batı emperyalizmini huzursuz etmektedir.
Asrın felaketinde canını hiçe sayarak yardıma koşan devletin bütün kurumları ile gönüllüler ordusu, hem acılarımıza merhem olmuş, hem de devletimizin varlığını hissettirmeyi başarmıştır. Bu afetin sonuçlarıyla hükümeti baş başa bırakarak zaafa uğramasını bekleyenler bu defa da avucunu yalayacaktır.
Hükümetten bahsetmiyorum. Devletin yanında olanları listeleyelim isterseniz. AKPARTİ, MHP, BBP gibi siyasi partiler ile İslami kimliği olan yardım kuruluşları milletin yarasını sarmak için birbiriyle yarış halinde olmuştur. Milletimizin sıkıntısını kendi sıkıntısı gören sağcısı, solcusu, Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Sünni’si her vatandaşımızda afetzedeleri bağrına basmayı bilmiştir.
Karşı mahalleye bir çift sözüm daha var. Siz kiminle yürürseniz yürüyün. Bizim mahallenin rotası bellidir. Bu millet her şartta ve her halükarda devletiyle beraberdir. Tarih terör örgütleri ve emperyalistlerle yaptığınız şer ittifakını ihanet olarak yazacaktır.
Selam ve dua ile.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: