Siyasi düşüncemiz açısından zıt olsak da, yazar Haldun TANER’in 1960’larda yazdığı KEŞANLI ALİ DESTANI adlı kitaptaki hikayeye bayılırım. Bir gecekondu mahallesinin sakinlerinden olan Keşanlı Ali, talihin bir cilvesi olarak bir yanlış anlama sonucunda kahramana dönüşür. Mahalleli tarafından giydirilen bu kahramanlık elbisesi zamanla Keşanlı Ali’nin de kahraman olduğuna inanmasına sebep olur ve muhtarlığa aday olup kazanır. İşlemediği bir cinayetten dolayı mahkum edilen Ali sonunda bir cinayet işlemek zorunda kalır ve hikaye bu şekilde son bulur.
Yazımın girizgahını Keşanlı Ali ile yapmamın sebebi yaklaşan yerel seçimler elbette. Bütün meydanlarımız, caddelerimiz, hatta ara sokaklarımız bile, belediye Başkan adayları, Meclis üyesi adayları ve mahalle muhtarlıklarına aday olan hemşehrilerimizin posterleri ve afişleri ile süslenmiş durumda. Siyasi partilerin adayları dışında, bağımsız adaylar da ilçemiz sakinlerinin teveccühlerini elde edebilmek için kıyasıya yarış halindeler. 4 mahallemizde kırk civarında muhtar adayının olması bile seçimlerin ne derece hararetli geçeceğinin bir göstergesi gibi duruyor.
Kemalpaşa, ilk gençlik, hatta çocukluk yıllarımızdan itibaren yaşadığımız bir yer. Tam dokuz tane yerel seçimi burada geçirdim ve bu seçimlerin hepsinde aktif bir şekilde siyasette yer aldım. Bazen desteklediğimiz adayın kazandığına, bazende hüsrana uğradığımıza şahit olduk. Hatta bazı kaybettiğimiz seçimlerden sonra iyi ki bu adayla kazanmamışız diye sevindiğimiz oldu. Şimdide yeni bir seçimin arefesindeyiz. Tabii ki bizim de gönlümüzde kazanmasını istediğimiz biri var. Ancak bizim adayımızın dışında bir ismin sandıktan çıkması da, dünyanın sonu değil. Nihayetinde bizimle aynı şehirde yaşayan, bizim ya akrabamız, ya arkadaşımız ya da hiç biri değilse bile oturup bir yerde birlikte çay içtiğimiz birini Başkan yapacağız.
Şimdiye kadar seçimlerde ideolojik olarak büyük ayrışmalar yaşanıyordu. Ancak kanaatimce bu seçimde öyle olmayacak. İdeolojik kırılmadan ziyade seçmenin tercihini, adayların samimiyeti, duruşu ve öne çıkardığı kadrosu belirleyecek. Cesaret ortaya koyup aday olan bütün hemşehrilerimizi tebrik ederim. Tabii ki hepsinin emeğine saygı duymak lazım. Ancak gözlemlediğimiz kadarıyla üç aday öne çıkıyor. AKPARTİ adayı Sayın Galip ATAR, CHP adayı Sayın Mehmet TÜRKMEN ve YRP adayı Sayın Alaaddin YILMAZ yarışacaklar gibi duruyor.
AKPARTİ’de özellikle il yönetiminin inisiyatif alması ve ilçemizin demografik yapısının göz önünde bulundurulmaması sebebiyle kolay kazanılacak bir seçimin zora sokulduğunu düşünüyorum. İlçe merkezinin toplam nüfusunun yarısını Erzurumlu seçmenin oluşturduğu düşünülürse ve bu seçmenin büyük çoğunluğunun tercihinin de, AKPARTİ ve MHP olduğu hesaba katılırsa, CUMHUR ittifakının adayının Erzurumlu olması seçimin kazanılmasını kolaylaştırırdı. Galip ATAR beyin ilçedeki siyasi dinamikleri yeterince tanımıyor olduğunu düşündüren bir tavır içinde, mümkün olduğunca Erzurumluların dışında bir kadro ile hareket etmesi de, merkezdeki seçmenin tercihini olumsuz anlamda etkileyecektir kanaatindeyim.
Yeniden Refah Partisi adayı, Alaattin YILMAZ’ın, AKPARTİ’nin tercihine aksülamel olarak görülmesi seçimin sonucunu doğrudan etkileyecektir. Düşüncelerimi yazarken bölgecilik, şehir milliyetçiliği yaptığım düşünülmesin. Ben sadece geçmiş seçimlerden çıkardığım analizi ortaya koymaya çalışıyorum. Bu ilçede Erzurumlu’nun yok sayılması seçim açısından stratejik bir hatadır. Galip ATAR beyin şahsıyla alakalı bir problemimiz yok. Ancak adayın ve Meclis listesinin belirlenmesinde kim inisiyatif aldıysa 31 Mart akşamı yapılan tercihin yanlışlığı ortaya çıkacaktır.
Yukarıda yazdığım gibi ideolojik tercihler çok etkili olmayacaktır. Zira CHP adayı Mehmet Türkmen’in de, sol gelenekten gelmediğini, atadan, dededen merkez sağ bir düşünceye sahip olduğunu, bu sebeple de mütedeyyin insanlardan kolaylıkla oy alabileceğini biliyoruz. Başkan yardımcılığı boyunca, belediyede işi olan vatandaşlarımıza karşı gösterdiği çözüm amaçlı tavır da seçmen üzerinde etkili olacaktır. Şimdiye kadar CHP’ye oy vermemiş olan insanların bile tercihlerinin bu yönde olacağını duymaya başladık.
Kısa bir özet yapacak olursak, AKPARTİ’nin tercihini Erzurumlu olmayan bir adaydan yana kullanması, Meclis listesine, Gençlik Kolları ve Kadın Kolları başkanının dahi alınmaması, ilçemizin siyasi figürlerinin gözardı edilmesi sebebiyle seçim sonucu açısından ciddi sıkıntı yaşayacak. Alaattin YILMAZ kardeşimize gidecek oyların büyük çoğunluğunun AKPARTİ seçmeni olduğu düşünülürse bu seçimin sonucunun CHP adayı sayın Mehmet Türkmen’i belediye başkanı yapacağı öngörülebilir. Bizim kanaatimiz bu yöndedir. Tabii ki adayların geriye kalan sürede gösterecekleri performans tercihleri etkileyebilir.
Her halükarda seçim sonuçları ilçemiz ve ülkemiz için hayırlı olsun. Selam ve dua ile.
Keşanlı Ali Hikayesi: Kemalpaşa'ya dair notlar
Yayınlanma :
19.02.2024 10:10
Güncelleme
: 19.02.2024 10:10
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: