KIBRIS, AZERBAYCAN VE AKDENİZ.
Yayınlanma :
17.10.2020 15:14
Güncelleme
: 17.10.2020 15:14
Bilindiği üzere geçtiğimiz Pazar günü yavru vatan dediğimiz Kıbrıs’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tur oylaması yapıldı. Onbir adayın katıldığı seçimlerde şimdiki Cumhurbaşkanı Mustafa AKINCI ile Başbakan Ersin TATAR 2.tura kalmayı başardılar. Bu Pazar günü de seçimlerin 2.turu yapılacak ve iki adaydan biri KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı olacak. Her ne kadar KKTC, Bağımsız bir devlet olsa da, stratejik konumu ve jeopolitik sebepler dolayısıyla Kıbrıs da yaşayan iki yüz bin seçmenin tercihlerine bırakılmayacak kadar bizim için önem arzetmektedir. 1960’lı yıllardan başlamak üzere Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan’ın uzlaşmaz ve hukuk tanımaz tavrı Ada’da çözümün önündeki en büyük engel olmuştur. Kıbrıs Türkü’nün varlığını dahi kabul etmeyen Rumlar, bugüne kadar hiçbir çözüme yanaşmamıştır.
1571 yılında Lala Mustafa Paşa kumandasındaki Osmanlı donanmasının fethettiği Kıbrıs, ne yazık ki bu millete yüz senedir Zafer diye takdim edilen Lozan antlaşmasıyla tamamen İngilizlere bırakıldı. 1959 yılında Türkler ve Rumlar’ın kurduğu ortak devlet, EOKA Rum terör örgütünün Türklere sık, sık saldırmasıyla, 1974 yılında Türkiye’nin garantör devlet sıfatıyla müdahalesi ile sonuçlandı ve daha sonra KKTC kuruldu.
Fethedilmeden önceki dönemlerde, İstanbul, Suriye ve Mısır arasında sefer yapan Osmanlı gemilerine saldırı üssü olarak kullanılan ada, bugünde aynı saikler sebebiyle stratejik önemini daha da arttırmıştır. Türkiye’mizin desteği olmadan bir gün bile varlığına müsaade edilmeyecek olan Ada halkı, geçmişte yaşanan onca acıya rağmen, hala federasyondan bahseden bir adamı cumhurbaşkanlığı makamında oturtmaktadır. Dünyada hiçbir ülkenin tanımadığı bir devlet bugüne kadar Türkiye cumhuriyeti devletinin maddi ve manevi desteği sayesinde ayakta kalmıştır. Rumlar’a toprak vermekten bahseden bir zatın Rum tezlerine hizmet eden düşünceleri elbette bizi bağlamaz. Kim seçilirse seçilsin Kıbrıs devletimizin kırmızı çizgisidir. İlk fetih tarihinden başlamak üzere bugüne kadar verilen binlerce şehidimizin kanı ile sulanan o topraklar bir hayalperestin arzularına asla feda edilmeyecektir. Seçmenlerin oylarının hepsini alacak olsa bile, bu böyle bilinmelidir.
Azerbaycan konusuna gelince;
Dünya siyasetinin nasıl işlediğini görmek açısından Karabağ meselesi önemli bir örnektir. Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çıkarılması için, bugüne kadar hiç kimse elle tutulur bir şey yapmamıştır. BM kararlarına rağmen terör devleti Ermenistan işgali sürdürmek bir yana, işgali genişletmek için yeni saldırılar düzenlemektedir. Azerbaycan, Türkiye’mizin de desteğiyle otuz yıllık işgali sonlandırmak için bir mücadele başlattı. Ancak bütün batı dünyası ve Rusya da dahil olmak üzere bütün hakim güçler sessizliğe büründü. Öyle bir ikiyüzlülüğe şahit oluyoruz ki, bize gelince, insan haklarından, uluslararası hukuktan bahsedenler suspus oldular. Mesele Türk olunca birkaç dostumuz hariç herkes aynı dilden konuşmaya başlıyor.
Akdeniz’de bulunan adaların fethinde verdiğimiz binlerce şehidin vebali üzerimizdeyken birde Kafkasya’daki şehitlerimizin kemiklerini sızlatmamak adına Azerbaycan’a sonuna kadar destek vermek, bizim için en mukaddes vazifedir. Sadece Rodos adasının fethedilmesinden 20.000 şehit verdik. Akdeniz, bizim için geçmişte de çok önemliydi. Bugünde aynı önemi muhafaza ediyor. Sarıkamış’ta bir tek mermi atmadan donarak şehit olan 90.000 şehidimiz Kafkas cephesinin kurtuluşu için savaşmaya gidiyordu. Yani Akdeniz nasıl Güney ve Batı sınırımızın güvenliği açısından önemliyse Kafkasya ve Azerbaycan da, Kuzey ve Doğu sınırımızın emniyeti açısından büyük önem arzetmektedir. Selam ve dua ile
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: