OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK.
Yayınlanma :
04.09.2020 17:37
Güncelleme
: 04.09.2020 17:37
İnsan bir şey yapmadan önce, sonuçlarını düşünerek karar vermeli, sonrasında verdiği kararın sorumluluğunu taşımalı ve neticeden doğacak sonuçlara da katlanmayı bilmelidir. Karar verici noktada bulunanlar, işler kötüye gittiğinde hiçbir şey olmamış gibi davranamazlar. Bir baba çocuklarının geleceği ile ilgili verdiği karardan, bir doktor hastasından , bir belediye başkanı şehrinden, bir hakim baktığı davadan, bir devlet adamı ülkesinden sorumludur. Herhangi bir davaya gönül vermiş bir kimsede, davasına hakkıyla hizmet etmekten sorumludur. Ben şucuyum, bucuyum deyip de, inandığı davanın karşısında olanlarla birlikte hareket eden kimselere bütün dillerde hain denir.
Tarihimizin her devrinde bizzat ihanet edenler olduğu gibi, iyi niyetle yola çıktıkları halde yaptıkları işin sonucunun ihanetle eş değer olduğunu gördüğümüz çok sayıda şahsiyet mevcuttur. Beylikler döneminden başlarsak, hepsi birbirinin uzak yakın akrabası olan Selçuklu beyleri, her biri ayrı bir devlet olma hayaliyle birbirleriyle amansız bir mücadele vermişler, asıl düşman olan Haçlıları unutmuşlar, hatta bazıları daha kuvvetli olacağını düşünerek Haçlılarla ittifak içine girmişlerdir. Bursa’yı kuşatan Karamanoğlu Mehmet bey öz dayısı olan Yıldırım Bayezid Han’ın kabrini yaktırarak ihanetini ortaya dökmüştür.
Osmanlı tarihi de büyük, küçük sayısız ihanetle doludur. İnanın sadece ezberimizde olanları yazsak ciltler dolusu Kitaplar yazmak gerekir. Ancak ben son dönemde yaşanan bir iki örnek vermek istiyorum.
Ulu Hakan 2.Abdülhamid han zamanı tarihimizde ihanetin tavan yaptığı dönemdir. Abdülhamid Han’dan istediklerini alamayan yahudiler, kendilerine JÖNTÜRK’ ler adını veren hainlerle işbirliği yaparak akla gelebilecek en kirli oyunlarla Cennetmekan padişahı tahttan indirmiş, bu vesileyle sonrasında bütün dünyanın başına bela olacak İsrail devletinin kurulmasının önünü açmışlardır. Devamında ittihat terakki hükümetinin bir ayda paşa yapılan çapsız ve vizyonsuz dangalakları tarafından hiç hesapta yokken savaşa girmemiz sağlanmış, neticede koca bir imparatorluk içimizdeki hainler vasıtasıyla paramparça edilmiştir. Sadece bir gurur yüzünden Sarıkamış harekatını başlatan, onsekiz günde yarbaylıktan paşalığa terfi eden Enver, doksan bin askerimizin bir tek kurşun atmadan bir gecede donarak şehit olmasına sebep olmuştur.
Yakın döneme gelirsek, 1980 öncesi bir anda ortaya çıkan sol örgütlerin ülkemizin önünü kesmeye ve ilerlemesini durdurmaya yönelik batı beslemesi hainler olduğunu görürüz. PKK, FETÖ, DHKP/C ve DEAŞ gibi halen faaliyetlerine devam eden terör yapılanmalarını da bu minvalde değerlendirmek gerekir.
Buraya kadar yazdıklarım çoğunlukla bizden biri gibi görünseler de esasen bizim dışımızda kalan tipler. Bunlar geçmişte olduğu gibi şimdide etrafımızdalar. Ama bizden değiller. Hasbelkader bizim mahalleye gelmiş ama bize yabancı olan insanlar. Milli ve manevi açıdan aynı hassasiyetleri taşımadığımız için her an hainlik etmelerine karşı zaten hazırlıklıyız. Ancak son yıllarda beraber yola çıktığımız, hedeflerimizi birlikte belirlediğimiz, dava adamı olma şuurunu birlikte kazandığımız dostlarımız tarafından sırtımızdan vurulmanın acısını yaşıyoruz. Bu Aziz vatan için birlikte kavga verdiğimiz, dünün ülkücü abilerinin bir çoğunun bugün devletimizin karşısında saf tutmuş kimselerle omuz omuza bize karşı mücadele ettiklerine şahitlik ediyoruz. Geçmişte kan davamız olan kimselerle el ele verip bize ve mukaddes davamıza ihanet edenleri ibretle seyrediyoruz.
TV ekranlarına çıkıp milyonların karşısında ben de eskiden ülkücüydüm diyen, ama söylediği her söz ve davranışı kadim düşmanlarımızın ekmeğine yağ süren abilerimizin artık kim olduklarını hatırlamalarını bekliyoruz. Bizdenseniz ve bizi yıllarca ülkücüyüz diye uyutmadıysanız, sizleri geçmişte olduğu gibi yanımızda görmek istiyoruz. Bizden değilseniz ve geçmişte de yanlışlıkla bizim yanımızda yer aldıysanız adam gibi çıkıp biz buyuz demenizi istiyoruz. Hiçbir ülkücünün üzerinde şehitlerimizin kanı olan vatan ve millet düşmanlarıyla aynı safta bulunma hakkı yoktur. Ya ülkücü olma iddiasından vazgeçin ya da hak ve hakkaniyet ölçüsü ile düşünüp olmanız gereken yerde durun. Herkesin hainliğine tahammül ederiz ama şehitlerimizin kanı yerde dururken, savaş verdiğimiz kimselerle birlikte olanlara tahammülümüzün olmayacağını bilmenizi isteriz.
Selam ve dua ile.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: