SEÇİMİ GARANTİYE ALACAK MÜTHİŞ BİR TEKLİF
Yayınlanma :
16.09.2022 10:28
Güncelleme
: 16.09.2022 10:28
1950’lerden itibaren, kimi zaman geniş kapsamlı, kimi zaman da, belirli bir çevreyi içine alan vergi affı diyebileceğimiz uygulamalar yapılmıştır. Ancak bunların çoğu, asıl yükü çeken insanların beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Büyük şirketlerin, holdinglerin vergilerini affetmek veya taksite bağlamak, turizmden milyonlar hatta milyarlarca lira gelir elde eden firmaların devlete olan borçlarını affetmek, halkımızın büyük bir çoğunluğunun derdine çare olmaktan uzaktır.
Son döneme baktığımızda, korona virüs salgını dolayısıyla zor durumda kalan küçük işletmelere ciddi anlamda teşvikler verilmiş, bazı vergi ve ödemelerden muaf tutulmuş, dar gelirli insanları rahatlatacak önemli adımlar atılmıştır. Birkaç defa vergi affı çıkartılmış, ancak tam anlamıyla bir af olmadığı için işletmesini ayakta tutmaya çalışan işyeri sahibi için çok fazla bir şey ifade etmemiştir. Birde bugüne kadar çıkarılan vergi aflarında değişmeyen en büyük yanlış, vergi borcunun aslını peşin ödeyenlere uygulanan ayrıcalıktır. Parası yani vergisini ödeme imkanı olduğu halde ödemeyen kişilere uygulanan ayrıcalık, parası olmadığı için borcunu ödeyemeyen kimselere karşı büyük haksızlıktır. Bir şeyi affetmek, o konuyu kapatmak anlamına gelir. Halbuki bizdeki vergi affı kavramı, affetmekten ziyade, şartlı olarak konuyu öteleme anlamı ifade etmektedir.
Ben ekonomi uzmanı, maliye veya vergi müfettişi değilim. Kırk senelik vergi mükellefi biriyim. Kendi yağıyla kavrulan, inancım gereği kredi veya benzeri araçları kullanmayan, dolayısıyla bazen rahatlayıp bazen de sıkıntı yaşamak durumunda kaldığımı söyleyebilirim. Ve Türkiye de, esnaf ve sanatkarın büyük çoğunluğunun da aynı durumda olduğunu biliyorum.
Türkiye genelinde vergi mükellefi sayısına baktığımızda 1 milyon civarında şirket, bunun belki 5-6 katı da gelir vergisi mükellefi bulunuyor. Şirketlerin ciddi bir kısmını da orta ölçekli işletmeler olarak kabul edersek ve bu sayının etkilediği nüfus oranına bakarsak, en az 20 milyon insanımızın, esnaf ve sanatkar dediğimiz kesimin kazancıyla yaşadığını görürüz.
Asıl anlatmaya çalıştığım, daha doğrusu yapılması gereken teklifimi söyleyeyim. Bir kereye mahsus olmak üzere, şirketlerin de mali açıdan zor durumda olanlarını kapsayacak şekilde, küçük işletmeler ile esnaf ve sanatkarların gecikmiş vergi borçlarının tamamen affedilmesi, sicillerinin temizlenmesi, konulacak belirli bir tarihten sonra tahakkuk edecek borçların da etkin bir şekilde tahsil edilmesinin sağlanması. Yani devlete getireceği yükün ne olduğunu bilmesem de, bahsettiğim milyonlarca insana getireceği rahatlığı az, çok tahmin edebiliyorum.
Cumhuriyetin ilk 40 senesinde getirilen sert vergi kanunları, milletimizi canından bezdirmiş, devleti otoriter ve zorba bir yapı olarak tanıtmıştır. Yukarıda yazdığım uygulamanın yapılması halinde, hem kararı alacak hükümetin millet nazarındaki popülaritesi artacak, hem de devletin kendisine uzanan şefkat elini tanımış olacaktır. Kaldı ki zaten çoğu tahsil edilemeyecek durumda olan bir alacaktan vazgeçmek, devlete de çok büyük yük getirmeyecektir. Ama vatandaşını borçtan kurtarmış olmak da devlet büyüklerimiz için büyük bir iftihar vesilesi olacaktır. Ancak yukarıda da yazdığım gibi çıkarılacak kanun, sermaye sahiplerini, büyük şirket ve holdingleri, ya da parasının kaynağı belli olmayan kurum ve şahısları değil, bu ülkenin ekonomisinin geçmişten beri en önemli yapı taşı olan esnaf ve sanatkarımız ile küçük çaplı işletmeleri kapsamalıdır. Zira çoğunluk onlardır. Devletinin her halükarda yanında olan da yine onlardır.
Selam ve dua ile.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: