YUNAN İŞGALİNE DİRENEN ASIL KAHRAMAN: SÜLEYMAN FETHİ BEY
Yayınlanma :
09.09.2022 08:59
Güncelleme
: 09.09.2022 08:59
Gümrük meydanından Cumhuriyet meydanına doğru giden kısa bir cadde var. Adı, ŞEHİT FETHİ BEY caddesi. Çoğumuzun hakkında hiç bilgi sahibi olmadığımız kahramanlardan biri. Caddenin isminin kim tarafından verildiğini bulamadım ama sizlere Türk kurtuluş savaşını başlatan Süleyman FETHİ Beyi dilim döndüğünce anlatmaya ve bazı kesimler tarafından yok sayılmasının sebeplerini ortaya koymaya çalışacağım.
Süleyman Fethi Bey İstanbul Eminönü’nde bulunan Aydınoğlu tekkesinin şeyhi, o devrin büyük mutasavvıflarından Mehmet İzzi Efendinin oğludur. Dinine, vatanına ve devletine ölümüne bağlı bir Osmanlı subayıdır. İzmirin Yunanlılar tarafından işgal edilmesi esnasında, asker alma heyeti reisi olan ve aynı zamanda 17. Kolordu komutanlığını vekaleten yürüten, kurmay albay rütbesinde çok önemli bir şahsiyettir.
İşgalin habercisi olarak körfezde bulunan Yunan gemileri, Paris Barış Konferansından çıkan kararla nabız yoklamak üzere karaya asker çıkardılar. Süleyman Fethi Bey’in ilk tepkisi askerlerin derhal gemilerine dönmelerini sağlamak oldu. Vali olarak atanan İzzet bey ve 17. Kolordu komutanlığına getirilen Ali Nadir Paşa, işgale karşı hiçbir tedbir almamışlardı. Bunun üzerine işgal kararının verildiği 14 Mayıs 1919 akşamı İzmirli vatanseverler Bahri Baba parkında büyük bir miting düzenlediler. Mitingde bir konuşma yapan Süleyman Fethi Bey, sözlerini “Yemin ediniz. Düşmanlarımız Türklerin İstiklal ve hayat hakkını tanıyana kadar hiçbir zulüm, hiçbir çile ve meşakkatin önünden kaçmayacağız” diyerek sözünü tamamladı.
Süleyman Fethi Bey’in tüm çabalarına rağmen işgal engellenemedi. 15 Mayıs günü Yunan kuvvetleri karaya çıktılar. Süleyman Fethi Bey’in direnme önerisini kabul etmeyen Ali Nadir paşa 250 subayımızla Yunan kuvvetlerine teslim oldu. Sarıkışla’da Yunan subayları tarafından esir alınan subaylarımız “Zito Venizelos”(Yaşa Venizelos) diye bağırmaya zorlandı. Bu sırada Kur’an okuyan Süleyman Fethi Bey’e hücum eden Yunan subay yere düşen Kur’anı Kerim’i çiğnemeye ve hakaret etmeye başladı. Süleyman Fethi Bey Yunan subayına sağlam bir sille vurdu ve karşılığında ilk süngüyü omuzundan yedi. Yarasına rağmen Kur’anı Kerim’i yerden kaldırarak öpüp başına koydu. Bu sırada 20 kadar Yunan askeri başını sardılar. Ellerini havaya kaldırması emredildiğinde “Ben bir askerim ve albayım. Kumandanımdan başkasından emir almam”dedi. Ve buna verilen karşılık yine süngü darbeleriydi. Yunan subay “kalpağını çıkar” dediğinde “Ordumun ve milletimin şerefini temsil eden o kalpak ancak başım boynumdan ayrıldıktan sonra çıkar” cevabını verdi. Üniformasını çıkarması istenince “Onu bana padişahım giydirdi ancak onun emri ile çıkarırım” dedi. Bu sırada süngü darbeleri ile sarsılıyordu. Sonunda Yunan subay öldürülmesini emretti. Amerikalı ve italyan subayların araya girmesiyle cinayete engel olundu ve ağır yaralanan Süleyman Fethi Bey, Rum hastanesine kaldırıldı. Olayı haber alan arkadaşı Süreyya bey hastaneye koştu. Onu görünce başında bulunan haçı ve Yunan bayrağını göstererek gözyaşları içinde “Ben bunların altında mı öleceğim” diye sitem etti. Süreyya Bey”in ricası üzerine haç ve Yunan bayrağı kaldırılıp Türk sancağı konuldu. FETHİ bey Türk sancağını görünce gülümsedi ve “Allahım sana şükürler olsun” diyerek ruhunu teslim etti.
O şehit edilmişti fakat milletin bağımsızlığını koruma ve vatanını kurtarma azmi şahlanmıştı. Bu olayla başlayan milli mücadele, 9 Eylül 1922’de Türk ordusunun sancağı hükümet konağına çekmesiyle sona erdi.
1970’li yıllara kadar kimsenin adını dahi bilmediği Hasan TAHSİN ismindeki zat, ne hikmetse birileri tarafından Şehit Süleyman Fethi Bey’in yerine ilk kurşunu atan kişi olarak ortaya atıldı. Kur’an okuyan, süngü darbeleri altında dahi “Yaşasın Müslümanlık” diye haykıran, “Zito Venizelos” demesi istendiğinde “Kato Venizelos” yani Kahrolsun Venizelos diyen bir Türk albayın hikayesi o dönemin zihniyetine ters mi geldi. Onun yerine ittihat ve terakki üyesi, sabetayist bir gazeteci kahraman ilan edildi.
Bundan böyle o kısacık caddeden geçtiğinizde İstiklal savaşımızı başlatan kahramanımız Şehit Süleyman Fethi Bey’in ruhuna bir Fatiha okumayı unutmayın.
Selam ve dua ile.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: