14 Mayıs 2023 Ankara notları ve İzmir
Yayınlanma :
12.08.2022 15:31
Güncelleme
: 12.08.2022 16:57
Ankara’da görüştüğümüz parti yetkilileri seçim takviminin netleştiğini söylüyor.
Anlayacağınız genel seçim maratonu artık başladı.
Bazı partilerde Eylül ayında, bazı partilerde Aralık ayında milletvekili adayı olabilmek için görevlerinden istifa edecek siyasiler olacak.
2023’te sandık başına gideceğiz ve bizi temsil edecek vekillerimizi seçeceğiz.
İzmir Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 28 milletvekili gönderecek.
Ankara’da milletvekili adayı nasıl olmalı tartışması çoktan başlamış. Siz, siyasilerin ‘istemem yan cebime koy’ tavrına çok aldanmayın. Efendimle başlayan, ‘emrinizdeyim’le biten cümleler havada uçuşuyor.
Peki, bu milletvekilleri kim olacak?
Kim tarafından belirlenecek?
Hangi kriterlere göre tespit edilecek?
Partilerin yol haritası, stratejisi ne olacak?
Bana kalırsa sokaktaki vatandaşa sormak gerekiyor. “Nasıl bir milletvekili istiyorsunuz?” diye.
Sokaktaki vatandaşın tanımına uyan kişileri göndermek gerekiyor Ankara’ya.
Neyse ki bana kalmıyor bu büyük vebal.
Bir kere bir seçimin adını net koyalım; halk Milletvekili seçmiyor. Halk partilerin seçtiği milletvekili adaylarını oyluyor.
Doğrusu bu mu? Böyle mi olmalı? Benim fikrim kesinlikle hayır !!!
Neyse ki bu konuda da bize fikrimizi soran olmuyor.
Anayasal bir hak olarak elbette koşullara uygun herkes bir siyasi partiden ya da bağımsız olarak milletvekili adayı olabilir.
Kimileri; bulundukları konumda kentin sorunlarına vakıftır ve çözüm noktasında projeleri vardır, aday olur.
Kimileri, yapmış olduğu görevlerde üstün başarı göstermiş ve kentin takdirini kazanmıştır, aday olur.
Kimileri, sırf “reklam” olsun diye aday olur.
Kimileri, bozulan işlerini düzeltmek için veya partisinin gücünü kullanabilecek ilişkileri kurmak için seçilemeyecek sırada bile olsa aday olur.
Kimileri de “benimde adım olsun” diye aday olur.
Anlayacağınız herkesi bir derdi, bir nedeni var.
Aslında mesele şu; Milletvekili olarak yaşadığı kente hizmet etmek isteyen samimi siyasiler hangi kapıyı çalmalı?
Bütün enerjisini aday olmak için tüketen siyasiler, maalesef sokaklarda dolaşacak enerjiyi bulamıyor. Parti büyüklerinin memnuniyetini önceleyen siyasiler, halkın derdiyle dertlenemiyor.
Makul olan elbette, partisinin ilkelerini benimseyen, ‘yaşadığı kentin’ meselelerini önceleyen milletvekillerini İzmir adına TBMM’ye göndermek.
Burada seçmene çok iş düşüyor.
Seçme hakkınızı iyi kullanın.
Seçerken iyi düşünün.
Elbette Başkanlık için kullanacağız oyun rengini ideolojik tercihleriniz belirleyebilir. Ancak bu şehrin sokaklarında görmediğiniz kişileri, bu şehir adına meclise göndermeyin artık.
Birde en başarılı milletvekilleri araştırmaları yayınlanıyor. Peki, kriterler ne?
Kaç soru önergesi verdi?
Kaç konuşma yaptı?
Kaç komisyon çalışmasına katılıp, el kaldırıp indirdi?
Bunlar başarı ölçüsü değil bence.
Bir Milletvekili seçim zamanını beklemeden, her zaman vatandaşın yanında mı?
Laf olsun diye gerçekleşmesi zor vaatler yerine, seçmenin sorunlarını tespit edip çözüme kavuşturuyor mu?
Seçim bölgesini, seçmenini yeterince önemsiyor mu? Yoksa daha önemli işleri var mı?
Biz bakalım buna…İsimler ortaya çıktıkça bu ölçülerde değerlendireceğiz ve İzmirlileri bilgilendireceğiz elbette.
Hürriyet ve İtilaf Partisi Genel Başkanı Şeyh Mehmet Zeynelabidin Efendi Meşrık-ı İrfan Gazetesi’nde “Meb’usluk şartları” başlığı altında milletvekili olma kriterlerini açıklamış.*
Buyurun 100 yıl öncesinin milletvekili olma kriterleri:
- Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmeli. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların bir kere iyi olup olmadığı bilinemez.
- Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp beğenmeye ve böyle bir araya toplamaya muktedir olmalıdır.
- Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamakla birlikte, sefih de olmamalıdır. Çünkü kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilemez.
- Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne beraber söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz, dünya için kimseye müdane etmez olmalıdır.
- Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olmak ihtimali ziyadeleşir ve memleketi açık açık uçuruma sürükler.
- Memuriyetini muhafaza etmek ve başka bir menfaatini korumak için şuna buna yüzsuyu dökmüş (ağlamış), kendisine haksızlık edenlere göz kırpmış, kendisi haksızlık etmiş olmamalıdır.
- Rüşvet almış, para ile onun bunun hakkını satmış, mahvetmişlerden de olmamalıdır.
- Halk içerisinde zulmü, işkencesi olanlardan olmamalıdır.
- İki sözlü, ikiyüzlü adamlar da milletvekili olamaz.
- Şunun bunun ayıbını arayan, daima iki kişi arasındaki gizli sırları anlamaya çalışan, hiç yoktan tertip türetenler de aday gösterilmemelidir.
- Milletvekilliği bittikten sonra kendini idare edecek bir işi veya zenginliği olmayanlar da aday gösterilmemeli. Çünkü bu özellikleri olmayan kişiler hükümetin ayıbını örtüp boyun eğmeye mecbur kalırlar.”
• Kaynak: Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi kataloğunda 9521/2 sayıyla kayıtlı İslamiyet ve Meşrutiyet isimli eser
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: