Akılsız dostun varsa, düşmana ne hacet
Yayınlanma :
16.02.2022 09:55
Güncelleme
: 16.02.2022 09:55
Yaklaşık 12 Milyar TL’lik bir yatırımdan bahsediyoruz. Hükümet desteği alınmadan kredisini İzmir Büyükşehir Belediyesinin temin ettiği devasa bir yatırım.
(Buraya bir dipnot düşelim: İhalenin 529 Milyon TL zararla ikinci firmaya verilmesinin kredi şartlarıyla bir ilgisi var mıydı? Bu tartışma önümüzdeki günlerde İzmir gündemini oldukça meşgul edeceğe benziyor)
Elbette doğal olarak böylesi büyük bir yatımın temel atma töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi de hazır bulunacaktı.
Haftalar süren hazırlıklar, üst üste yapılan toplantılar…
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in başkanlığında Belediye Başkanları, Milletvekilleri, İlçe Başkanları ve birçok örgüt mensubu yoğun ve hummalı bir tempo ile hem Genel Başkan’ın gelişine hem de Buca Metrosu temel atma organizasyonuna hazırlıklara başladılar.
Eş zamanlı olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve bürokratları devasa bir PR hareketi ve organizasyon hazırlığı yürüttüler.
Bu anlattıklarımız bir kenarda dursun…
Henüz birkaç gün önce 6 muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun daveti ile bir araya geldi.
Toplantı üzerine çokça yazıldı konuşuldu.
İlk dikkatimizi çeken aynı anda sosyal medyada yürütülen tevazu vurgusu ve muhalefet liderlerinin birbiri ardına yaptığı Kılıçdaroğlu olmasa bir araya gelemezdik açıklamaları idi.
Liderlerin toplantısının ardından 28 Şubat’ta bir ortak bildiri yayınlacağı beyan edildi. Doğal olarak liderlerin hem Kılıçdaroğlu güzellemesi ve birleştirici ruhuna vurgusu hem de olmazsa olmazdık beyanları Millet İttifakı’nın siyasi yol haritasının yanı sıra aday konusunda da netleştiği izlenimi uyandırdı.
Ve sanki Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde bir ittifak oluşmuş gibi bir hava vardı.
Henüz o toplantının yankıları sürerken Kılıçdaroğlu İzmir’e geldi.
Milletvekili olduğu şehre geldi.
“CHP’nin Kalesi” İzmir’e geldi.
Herkes pür dikkat Kılıçdaroğlu’nun vereceği mesajı bekliyordu.
Şimdi dönelim kaldığımız yere…
Tunç Soyer, Deniz Yücel, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, parti örgütünün gayretli çalışması, büyük ve güzel bir organizasyona dönüştü.
Fakat bu büyük organizasyon parti örgütlerinin gayreti ile artık bir temel atma töreninden çıkmıştı.
Kılıçdaroğlu’na eşlik eden Genel Merkez protokolünün yanı sıra, İzmir protokolü bizzat Tunç Soyer tarafından davet edilmişti.
( Protokolde sorumlular ve davetliler arasında yaşanan kavgalarla ilgili ilginç iddialar var )
Derken miting havasına dönüşen temel atma töreninde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ilk kez prompter kullandığına şahitlik ettik. Yani hata yapmak istemiyordu.
Peki yaptı mı? Siz karar verin…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan beklendiği gibi Buca Metrosu’nun proje, kredi bulma ve ihale aşamalarında yaşadıkları güçlüklere değinerek, zor yollardan geçilerek büyük bir iş başardıklarını anlattı.
Ve o kadar sert bir tonda yaptı ki bu açıklamaları, haklılık payı da yok değildi.
Ardından kim akıl verdiyse, nereden estiyse birbiri ardına Ankara’ya Hükümet’e sert sözlerle eleştirilerini yöneltmeye başladı.
(Soyer’in genel siyaset söylemleri her zaman başını ağrıttı ve ağrıtmaya devam edecek, hatta kendisinin bu konuda özeleştiri yapmışlığı da var. Fakat bu ayrı bir yazının, mühim bir konusu)
Üstelik konuşulmuş, kamuoyunun bilgi sahibi olduğu konularda…
Üstelik kendisinin geçmişteki açıklamalarıyla çelişerek…
Soyer’in ardından mikrofon alan Kılıçdaroğlu neredeyse ‘Soyer’in gölgesinde kalan’ daha düşük tonlu, sadece atılan sloganları yanıtlayan içerikte bir konuşma yaptı.
Peki temel atma töreninden sonra, günün sonunda ne mi oldu?
Soyer’in eleştirilerine, Ak Parti temsilcileri Soyer’in geçmiş paylaşımlarını belgeleyerek yanıt verdi.
İzmir’e yerel yönetim eliyle yapılan tarihin en büyük yatırımı yerine, Soyer’in çelişkileri gündem oldu.
Soyer yine genel siyaset yapma zaafının kurbanı oldu.
13. Cumhurbaşkanı pankartlarıyla karşılanan Kemal Kılıçdaroğlu, Soyer’in sert üslubunun yanında sönük kaldı. Adeta gölgesinde kaldı.
İzmir kamuoyu, Millet ittifakı gündeminden koparıldı. Soyer’in açıklamalarını konuşur oldu.
Soru şu: Yerel ve Ulusal basının tam kadro bulunduğu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının olduğu, ittifak ortaklarının tam kadro desteklediği, CHP’nin kalesi İzmir örgütlerinin hınca hınç doldurduğu bir organizasyonda, İzmir’in bu devasa yatırım programında gündemi Kılıçdaroğlu’nun mesajlarımı belirlemeliydi, yoksa Soyer’in çelişkileri mi?
Yazımıza bir atasözü ile son verelim… ”Akılsız dostun varsa, düşmana ne hacet”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: