Kabul ediyorum, ben kaybettim
Yayınlanma :
03.05.2019 12:22
Güncelleme
: 03.05.2019 13:02
AK Parti iktidarını perçinleyen yerel yönetim başarısı ‘’senden vazgeçmedik ama bu şekilde olmanı da istemiyoruz’’ şeklinde sandıklara yansıdı ve hüsran sayılabilecek bir sonuçla neticelendi. Halbuki matematik öyle demiyordu. AK Parti Cumhur İttifakı ile birçok ilde ibreyi kendinden yana çevirecek ve yerel seçimlerin mutlak galibi olacaktı. Matematik yanılmayacağına göre tek ihtimal var, yerel seçimler matematikle hesaplanmaz.
AK Parti efsanesi Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması ile başladı ve çıtayı sürekli yükseltti. Türkiye’nin neresinde yaşıyorsanız yaşayın, ne iş yapıyorsanız yapın Türkiye’nin dünyaya ve hatta Türkiye’ye açılan neredeyse tek kapısı, paranın, entelektüel yaşamın, sanatın, iş dünyasının, sporun, düşünce kuruluşlarının, medyanın, yani bir ülkeyi yönetebilecek bütün erklerin başkenti İstanbul’dur.
Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda kronik sorunları çözen, şehrin marka değerinden önce insan yaşamına dokunan hamleleriyle adeta halkın sevgilisi oldu, uzun yıllardır hakları gasp edilmiş, yok sayılmış Anadolu insanına burjuvanın itiraz edemeyeceği şekilde ve yöntemlerle aş ve iş imkanları oluşturarak taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Ve İstanbul’da kaynayan aşın kokusu yurdu sarmıştır.
Bu coğrafyanın insanları iki şekilde bir araya gelirler. Ya kadim değerler etrafında toplanırlar ya da ekonomik menfaatleri etrafında toplanırlar.
Ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar’dan başlayıp, bütün yurdu saran ve hatta dünya mazlumlarının umudu olan siyasi hareket bir avuç inanmış insanın etrafında toplandıkları kadim değerlere bağlılığının bir sonucuydu.
Gelinen noktada bir avuç insanın etrafında toplandıkları değerlere bağlılığının inancıyla çıktıkları bu yolculuk çeşitli nedenlerle yaprak dökümüne maruz kalmış ve menfaatleri etrafında toplanan Mirasyedi koca bir topluluğun hikayesi haline gelmiştir ve AK Parti içerisindeki inancını koruyan insanların ümidi gün geçtikçe azalmaktadır.
Dolayısıyla yeni ve inandırıcı bir hikâyeye ihtiyacı var seçmenin. Erdoğan’ın da konuşmasında vurguladığı gibi ‘halkla iletişimi kopmamış bizden birilerine’ ihtiyacı var seçmenin.
Ne yazıktır ki AK Parti yöneticilerinin değişimden anladıkları yer değiştirmek. Bunun en bariz örneği İzmir’de partililerin merakla bekledikleri İl Yönetimi için kulislerde geçen isimler ve eğer söylentiler doğruysa; İnananlar Kulübü, seçmenin tokadına maruz kalan Zenginler Kulübünden kurtuluşun çaresini Kaybedenler Kulübünü kurmakta bulmuş olmalı.
Halbuki yeni bir hikâye yazmanın ilk ve vazgeçilmez şartı iyi okuyucu olmaktır ve okuduğunu anlamaktır. AK Parti yöneticilerinin Erdoğan’ın yol hikayesinden anladığı buysa; kabul ediyorum bütün partiler, bütün siyasetçiler kazandı, ben kaybettim. Ümidimi kaybettim, güvenimi kaybettim, inancımı kaybettim, bu seçimin kaybedeni benim…
Not: Sonraki yazımızda değerlenmelerimizi İzmir ölçeğinde detaylarıyla yapacağız
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: