Savaşlar, cinayetler, uyuşturucu baronları gölgesinde ekonomik sıkıntıların had safhada olduğu bir yılı geride bıraktık. Geçen yıl Aralık ayında iki yakınımı kaybederek seneye veda etmiştim, bu nedenle 2024’den daha umutluydum ama 2024’de bir önceki yılı aratmayacak kadar ağır hasarlar bıraktı. Yeni yılın ilk iş gününün Regaip Kandiline gelmesi umarım bu yıl yaşayacağımız güzelliklerin müjdecisi olur. Malum, Regaip Kandili, Hicri takvime göre Recep ayındaki ilk perşembeyi cumaya bağlayan gece. İslam'daki beş mübarek (Kadir Gecesi ile birlikte) kandil gecesinden biridir. Kökü "arzulamak, meyletmek" anlamlarına gelen regâib sözcüğü, hadis ve fıkıh literatüründe “bol sevap ve mükâfat, faziletli amel” anlamlarında kullanılmaktaymış. Regâib Kandili, doğrudan Kur'an'da geçmese de İslam dininde zamanla kabul görmüş hatta tasavvuf geleneği ve kültüründe de kendine yer bulmuştur.
Genel olarak 2024 tüm dünyada felaketler, savaşlar, cinayetle doğal afetlerin yanı sıra Gazze için ise unutulamayacak katliamla geçti. Güney sınırımız tam bir değişime uğradı, Türk siyaseti adam asmaca oynayan liderlerden, adam kurtarmacı liderlere evrildi. Gazi meclis ne yazık ki bu ünvanını unutma yarışına girdi. Suriye’de süper kahraman, Gazze’de çaresizlerin çaresi, ABD’de ve Almanya’da işlenen cinayetlerin lanetleyicisi, Ukrayna-Rusya savaşında buğday ve doğal gaz umudu, Trump seçilince ön sıradan tebrikçi olduk ama ülkede yaşanan mutfaktaki yangının söndürücüsü olamadık. Türklük ve Türkiye’ye ait pek çok değer göz ardı edilirken ne yazık ki ulusal olmayan değerler yerli ve milli çıkışımızın aksine yükselişe geçti.
Dün bir haberde THK’nın elindeki gayrimenkul ve uçakları haraç mezat elden çıkardığı haberine denk geldim. Haberin içeriği son derece üzüntü verici ve ne yazık ki Orman yangını riskinde de çok korkutucu. Neden? Niçin? Sorularına muhatap olacak, elini vicdanına koyacak birileri şart. Bu durum denetleme raporlarına bile yansımış ama sesi duyan yok!
Mübarek 3 aylar arifesinde yüreğimi burkan bir diğer konu da Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi, bitmeyen yeni kadro talepleri ve ABD’de yapılan büyük yatırımları. Bu kadar ulvi amaçlarla kurulan bir başkanlığın, ülkemizdeki mazlumların, deprem bölgesindeki halen sıcak bir çatıya, karınlarına gidecek sağlıklı gıdaya muhtaç binlerce insanımıza değil de şatafatı düşünmesini esefle karşılıyorum. Diyanetin bu savrukluğu ve gösterişi İslam ile bağdaşmayan bir duruş. İslamiyet israfı, gösterişi, etrafında aç biri varken tok yatmayı bize helal kılmıyor. Bakınız; “...Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A'râf, 7/31) âyeti israfın haram olduğunu açıkça dile getirmektedir. Ayrıca “"Ey iman edenler! Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve gönül yıkmak suretiyle hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylelerinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağnak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah kâfirleri doğru yola iletmez." (Bakara sûresi (2), 264). "Münâfıklar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da çok az anarlar." (Nisâ sûresi (4), 142). Görüldüğü yüce Allah her şeyi bilendir.
- İbadette riyâ gizli şirktir.
- Müslümanlara her işlerinde gösteriş değil, ihlas ve samimiyet yaraşır.
- Riyâ, imanın aslını ortadan kaldırmazsa da amellerin sevabını engeller.
- Allah Teâlâ kendisine asla ortak koşulmasına razı olmaz.
- Riyâ ve gösteriş, insanı sonuçta şirke kadar götürebilir. Yeni yılın imanlıyım diyenleri Allah rızasından uzaklaştırmaması dileğiyle.
Yorumlar
Kalan Karakter: