Aşılamanın etkisine inanmayanlar hala mevcut ve bazı kesimler hala aşılar ile nesillerinin engelleneceğine inanarak aşılamaya karşı kampanya yürütüyor. Ve İslam dışı inançlardakilerin İslama aşıyla saldırdığını söylüyor. Bu hastalığa karşı biz de aşı üretiyoruz. Bu teknolojiye ve bilgi birikimine sahibiz. Sevgili Ülkemin, değerli vatandaşları lütfen bu cahillerin sözlerine kulaklarınız tıkayın. Cehaletleri ile sizleri ölüme sürükleyecekler. Türkiye’nin ithal ettiği aşılar zerresine kadar kontrolden geçiyor. Ülkenin yönetiminde bu konuyla ilgili tüm birimler bizlerin sağlığı için bu kadar duyarsız olabilir mi? Dini referans vererek aşı karşıtlığı yapanlar Allah katında büyük vebale giriyorlar. Aşılanma sırası gelip de bu çatlak, cahil seslere kulak verenlerin olması biz hekimlerin yüreğini dağlıyor. Yoğun bakımda kaybettiklerimizin için aşılanmayanlar ve ne yazık ki %40 kadar da sırası geldiği halde aşılanmayanlar var. Bu Mubarek Ramazan ayında boş laflara kanıp kaybettiğimiz canların bedelini kim ödeyecek, sorusuna elini vicdanına koyup ceva verecek bir kişi var mı? İslam’da emanete hıyanet en büyük günahtır. Bedenlerimiz bize emanet ruhlarımızın kılıflarıysa onlara en iyi şekilde bakma yükümlülüğümüz var. Ey iman edenler, münafıklara inanmayın, bu din bezirganlarına kanmayın. Bu insanların kendinden menkul kıymetleri ile yaptıkları tek iş sizlerin sağlığını tehlikeye atmak.
Aşılamada en ileri düzeye ulaşan ülke İsrail, kullandıkları aşı iki Türk bilim insanının ürettiği, bizim de ithal ettiğimiz Pfizer/BioNTech aşısı. Hani neslimizi kurutacağı için olmayın diye kendince fetva verenler var ya, bilsinler ki benzeri aşılar nedeniyle bugün insanlar 80-90 yaş sınırına ulaştılar. İşte sizze aşıların etkinliğine küçük bir örnek;
İsrail’de 60 ve yukarı yaştaki nüfusun %90’ı ilk doz ile aşılandığında, bu yaş grubunda saptanan COVID-19 olgusu %41 azalmış, Ocak ortasından Şubat başına kadar hastaneye yatmak zorunda kalanlar ise %31 azalmış. Bir diğer aşılan grup olarak 59 yaş altındakilere baktığımızda da yüz güldüren sonuçlar var. Bu grubun yaklaşık %30’u aşılanmış olmasına rağmen olgularda azalma %12, Hastaneye yatışta ise %5 azalma var.
Benzer bir tabloyu TC.Sağlık Bakanlığı verileri üzerinden, her iki yaş grubunun ortalaması alarak ülkemizin istatistiklerine uyarladığımızda (Olgu sayısında azalma: 41+12= 53/2= %26,5), (Hastaneye yatışta azalma: 31+5=36/2= %18) 17 Nisan 2021’de 62.606 olgu yerine 46.015 kişi hastalanmış olacaktı, hastanede yatan 3.240 ağır hasta yerine 2.657 ağır hastamız olacaktı. Ağır hastalardan yaklaşık %12-13 oranında kaybımız olduğunu verilere dayanarak biliyoruz, 76 aile bir sevdiğini kaybetmemiş olacaktı. Bu kayıplardan biri tanıdığınız olmayabilir, ama biz hekimler için her can kaybı, etimizden kopan bir parça, sönen bir yıldızdır. Bizdeki bıraktığı derin sorumluluk, rahmete kavuşan hastaya bakan sağlık çalışanlarında yarattığı mağlubiyet hissini bizden başka kimse anlayamaz.
Lütfen aşılarınız olun. Çok özel sağlık sorunlarınız varsa doktorunuzla görüştükten sonra aşı tercihi yapın, özel takip gerektiren ağır alerji gibi bir durumunuz yoksa hiç çekinmeden “Çin malı, Alman malı” diye düşünmeden, aşılama programına uyun. Her iki aşı da sizi ağır hastalıktan ve ölümden koruyacaktır.
Aşılansanız bile MASKE-MESAF ve HİJYEN TEDBİRLERİNİ GEVŞETMEYİN.
AŞI REDDİNİ TEŞVİK İNSANLIK SUÇUDUR
Yayınlanma :
19.04.2021 11:26
Güncelleme
: 19.04.2021 11:26
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: