Bugün Milâdî takvime göre; 28 Temmuz 2023
Hicrî takvime göre de: Hicrî Yeni Yılın; 1445. Yılın, ilk ayı olan Muharrem ayının 10. Günü: ÂŞÛRÂ
Bugün hem özelde Alevî-Bektaşî kültürünü ve inancını yaşayan hem de peygamber âşığı her bir vatandaşımız için için çok özel bir gün…
Muharremin kelime anlamı da; “haram edilmiş olan” anlamındadır. Müslümanlık gelmeden önce Araplar arasında bu ayda muharebe/savaş yasak olduğu için bu isim verilmişti.
“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Resûlullah bir hadisinde “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” buyurmuştur.
Muharrem ayı İslam bizim dinden beslenen kültür dünyamızda “aşûre” ile gündeme gelmiştir.
Arapçada “âşûra” Muharrem ayında10. gün demektir.
Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in 70 arkadaşıyla Muharrem ayının 10. Günü Kerbelâ’da şehit edilmeleri üzerine, zaman içerisinde farklı inançlarla bezeli çok yönlü Muaharrem ayı, Kerbelâ Vakası ve aşûre olgusu oluşmuştur.
Bugün Alevî-Bektaşî kültürünü ve inancını yaşayan vatandaşlarımız için bir yas günü ve çok özel bir gün…
Bu yılki Muharrem ayında insanlık adına yaşanan bir de güzelliğe tanık oluyoruz değerli okurlarım:
İlk olarak İsveç’te, sonra Danimarka ve Almanya’da gündeme gelen Kur’an-ı Kerîm yakılması üzerine hem ülkemizde hem de çeşitli İslam ülkelerinde konunun çok çeşitli toplantılarla protesto edilişinin ardından toplanan BM=Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuya ilişkin yaptığı toplantıya katılan 193 ülkenin tamamı kutsal kitaplar konusunu görüştü. Görüşmenin ardından aldığı ve kamuoyuyla paylaştığı kararda:
“Kutsal kitaplara saygısızlığa hayır!..” kararını aldı. Kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanımladı ve bu tür olayları şiddetle kınayan karar tasarısını kabul etti.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik PolitikasıYüksek Temsilcisi Josep BORREL”Kur’an ya da kutsal kabul edilen herhangi bir kitaba saygısızlık edilmesi, saldırganlık, saygısızlık ve açık bir provokasyondur” dedi.
Şahsen alınan bu kararın Muharrem ayına rast gelişini ben çok mânidâr buluyorum…
Tarihte toplumlar ya da devletler arasında yaşanıp gelen savaşların pek çok sebebi arasında dinlerin/inançların da çok önemli ve özel bir yeri vardır.
Haçlı Seferleri’nin fikir babası aslında İspanya ve Portekiz’den Müslümanların atılması için başlatılan Reconquista (Yeniden Fetih) hareketidir. Müslümanlar İspanya ve Sicilya’da hakimiyet kurmuşlardı. İber yarımadasında bulunan Hristiyan krallıklar ortak düşman Müslümanların elindeki şehirleri ve kutsal yer olan Kudüs'ü almak için başlattıkları “Haçlı Seferleri” 1096 ile 1271arasında 9 kez tekrarlanmıştır.
Özellikle 1071 Malazgirt Savaşının ardından Türkleri Anadolu’dan geldikleri yere atmak düşüncesiyle başlatılan sevaşlara Haçlı Seferleri denmesinin temel sebebi, boyunlarına taktıkları büyük haçlarla orduları sevk eden Hrıstiyan din adamlarının hareketi daha sonraları kalıplaşmış bir ifadeyle “Hilâl-Haç Kavgası” adını alarak şekil değişiklikleriyle günümüze kadar sürüp gelmiştir.
İşte BM’nin aldığı bu kararı, Kur’an yakarak başlatılan provokasyonların yeniden dinin kullanıldığı; din perdesi arkasında yeni savaşlara zemin hazırlamaması adına önemsiyorum.
Yeniden Muarrem’in 10. Günü olan âşûrâya/bugüne dönersek; Kerbelâ’da yaşanan Ehl-i beyt, Kerbelâ ve Hz. Hüseyin’in şehadetinden doğan hüzün TürkTürk-İslâm dünyasını derinden yaralarken, edebiyatımız ve musıkimizde de mersiye adı verilen şiirler ve ağıtlarla oldukça yaygın bir yer bulmuştur.
Yazımızı “Âşık Yunus”tan alınan bir mersiye örneği ile noktalayalım derim:
Şehîdlerin serçeşmesi
Enbiyânın bağrı başı
Eyliyânın gözü yaşı
Hasan ile Hüseyin’dir
İmâm Ali babaları
Muhammed’dir dedeleri
Arşın çifte küpeleri
Hasan ile Hüseyin’dir
Kerbelâ’nın yazıları
Şehîd olmuş gâzîleri
Fatma ana kuzuları
Hasan ile Hüseyin’dir
Kerbelâ'nın tâ içinde
Nûr balkır siyah saçında
Yatar al kanlar içinde
Hasan ile Hüseyin'dir
Dedesi ile bile varan
Kevser ırmağında duran
Susuz ümmete su veren
Hasan ile Hüseyin'dir
Yûnus der ki dünyâ fânî
Bizden evvel gelen kani
Sekiz cennetin sultânı
Hasan ile Hüseyin’dir
Bütün zamanlarda Türk milletinin varlığı için canlarını fedâ eden bütün şehidlerimize ALLAH’tan rahmetler diliyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: