26 AĞUSTOS'TAN 26 AĞUSTOS'A
Yayınlanma :
26.08.2022 10:16
Güncelleme
: 26.08.2022 10:16
26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ve Zaferi.
26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz… 30 Ağustos Zaferiyla 2 Eylül 1922’de işgalci Yunan ordularının İzmir Körfezinde denize dökülmesini yaşatan güç.
26 Ağustos 1071’de Malazgirt Zaferinin 900. Yıl Dönümü dolayısıyla açılan şiir yarışmasında 1. Gelen Malazgirt Destanı başlıklı şiirinde destan şâirimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu şöyle sesleniyordu:
“Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber…”
Bugün yine bir 26 Ağustos ve yine günlerden Cuma!..
Bu şiirde dile getirildiği gibi Malazgirt savaşının Cuma günü yapılmış olması; Mustafa Kemal’in İstiklâl Harbi’ni başlatmak için Samsun’a çıkışının ardında yaşadığı kongreler süreci sonucunda TBMM ‘nin ilk toplantısını yapacağı günün Cuma olarak seçilmesi tesadüfen değildir.
Nitekim bunun tesadüf olmadığını bilakis Cuma günü açılmasının bilinçli olarak planlandığını Mustafa Kemal’in TBMM toplanması için cuma günüyle ilgili sözleri en açık bir şekilde dile getirir:
“….Büyük Millet Meclisi'nin açılışını Cuma gününe denk getirerek Cuma gününün kutsallığından yararlanılacak, açılıştan önce bütün Sayın Milletvekilleriyle Hacı Bayram-ı Veli Cami-i Şerifi'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an'ın nurlarından ve salavat-ı şeriflerden feyz alınacaktır. Namazdan sonra sakal-ı şerif (Hz. Peygamber'in sakalından bir bölüm) ve Kutsal Sancak taşınarak Meclis'e gidilecektir.”
Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan, 26 Ağustos 1071'de başlayan Malazgirt Savaşı’nda Bizans ordusunu yenerek Anadolu'nun kapılarını Türklere açmıştı.
Dokuz asır sonra, bir 26 Ağustos günü başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde Yunan ordusunu bozguna uğratan Atatürk, Anadolu'nun sonsuza dek Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya göstermişti.
İşte o kutlu Büyük Taarruz Günü için Türk şiirinin büyük ustası Yahya Kemal Beyatlı, dört mısraya sığdırdığı destan boyutundaki şiiriyle Türk Ordusu adına Allah’a şöyle yalvarır:
26 AĞUSTOS 1922
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın.
Bugün 26 Ağustos 2022, Büyük Taarruz’un 100. Yılı!.. 26 Ağustos 1071’in 951. Yılı!..
Bugün, her iki tarihi hadiseyi, anacağız, sevinçlerle ve coşkularla kutlayacağız. Bu elbette bizim hakkımızdır. Fakat konunun bu noktada kalmamsı gereken bir gündeyiz:
Bugün, bu her iki tarih üzerine millet olarak düşünmemiz gereken bir gündeyiz.
Özellikle Avrupalılar A’dan Z’ye bizim Anadolu’daki varlığımızı asla kabul etmiş değildirler. Onlara göre biz Batının en muhteşem imparatorluğu olan Roma İmparatorluğunu yıkma suçunu işlemiş bir milletizdir. Devamında 1453’te İstanbul’u fethederek Osmanlı Devletini bir cihan devleti haline getiren bir milletidir. Bu iki noktadan hareketle Batı dünyası için bütün zamanlarda değişmeyen arzu; Türkleri bu topraklardan atarak coğrafyayı Türklerden temizlemek ve geldikleri Orta Asya’ya göndermektir.
Nitekim Osmanlı’nın Batıdaki ilk yenilgisi ve toprak kaybı olan 1699 Karlofça Antlaşmasından 26 Ağustos 1922’ye gelinceye kadar takip ettikleri Osmanlı’yı çökertme politikalarının temel dayanağı hep budur.
26 Ağustos 1922, Batı’nın değişmeyen planlarının çöpe atıldığı bir gündür.
Fakat şunu Türk Milleti olarak asla unutmamamız gerekiyor: Batı Türkleri Anadolu’dan atma planlarından asla vazgeçmiş değildir ve de vaz geçmeyecektir.
Ülkemizde sergilenen Batı kaynaklı, ihtilaller, darbeler, her türlü terör ile çevremizde olup biten bütün hadiselerin sebebi ve varmak istediği ana hedef budur.
Bu gerçeği ülkemizde her ferdimize yediden yetmiş yediye anlatmak ve sürekli uyanık olmak mecburiyetindeyiz…
Bu gün vesilesiyle; 26 Ağustos 1071’de Anadolu’yu bizlere vatan eyleyen Sultan Alpaslan Gazi’nin şahsında ecdâdımızı;
26 Ağustos 1922’de de Anadolu’nun tapusunun bize ait olduğunu bir kere daha dünyaya haykıran Mustafa Kemal öncülüğündeki Kahraman Ordumuzu ve ecdadımızı, saygıyla, minnetle, rahmetle ve şükranla anıyoruz. Ruhları şâd olsun…
MALAZGİRT MARŞI
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
Ardında Oğuz'un ellibin tuğu
Andırır Altay'dan kopan bir çığı
Budur, Peygamberin övdüğü Türkler...
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber
Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi
Malazgirt Bizans'ın Türk'e secdesi
Bu ses insanlığa Hakk'ın müjdesi
Bu seste birleşir bütün yürekler...
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!..
Nağramızdır bu gün gök gürültüsü,
Kanımızdır bugün yerin örtüsü
Gazi atlarımın nal parıltısı
Kılıçlarımızdır çakan şimşekler...
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!..
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya...
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: