BARIŞ MANÇO'YU NİÇİN ÖZLÜYORUZ
Yayınlanma :
03.02.2023 09:39
Güncelleme
: 03.02.2023 09:39
Şeyh Edebalı’nın Osman Bey’e nasihati diye verilen metinde Şeyh Edebalı:
“OğuI, İnsanIar vardır, şafak vaktinde doğar;
Akşam ezanında öIürIer.” Diye seslenir Osman Beye…
İnsanlar vardır bir de Yunus Emreler misâli, insanlık var olduğu sürece adlarıyla, eserleriyle, efsaneleştirilen anılarıyla varlıklarını sürdürürler; hatıralarıyla ölümsüzleşirler.
Onun içindir ki Dîvân şâirlerinden Bâkî bir gazelinde şöyle der:
" Âvâzeyi bu âleme Dâvud gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sâda imiş "
Barış Manço da âvâzeyi bu âleme Dâvud gibi salıp, kubbede hoş sâda bırakarak giden nasipli kimselerdendir. Hoş sâda bıraktığının somut göstergeleri olan verilen ödüller listesine bakar mısınız değerli okurlarım:
Müzik ve televizyon hayatında üç binden fazla ödül almıştır. Bu ödüller Barış Manço Evi'nde sergilenmektedir. Ödüllerinden bazıları şunlardır:
1987 yılında Belçika tarafından "Türk Kültür Elçisi" unvanı.
1991: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanı.
1991 yılında Japonya Soka Üniversitesi "Uluslararası Kültür ve Barış Ödülü.
1991 yılında Hacettepe Üniversitesi "Sanatta Onursal Doktora" unvanı.
1992 yılında "Fransız Edebiyat ve Sanat Şövalyesi" unvanı. Ekim ayında İstanbul Fransız Sarayı'nda düzenlenen törenle aldı.
Belçika'nın Liège şehri "Onursal Hemşehri" unvanı.
1994 yılı Kocaeli Üniversitesi tarafından Türk insanını ve Türkiye'yi çalışmalarıyla Dünya'ya tanıttığı sebebiyle verilen "Barış Diploması"
1995 yılında Denizli Pamukkale Üniversitesi "Çocuk Eğitimi Alanında Onursal Doktora" unvanı.
1995 yılında Japonya Min-On Vakfı "Yüksek Şeref Madalyası"
1995 yılında Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı tarafından verilen "Türkmen Vatandaşlığı" unvanı.
200'ün üzerinde şarkısı olan merhum MANÇO,12 altın ve bir platin albüm ve kaset.
Biz onun Japonya’da verdiği konser sırasında salon dolusu Japon’a ellerinde Türk bayrakları dalgalandırırlarken yaşattığı coşkuyu unutabilir miyiz?
Biz onun TRT televizyonlarında yıllarca sürdürdüğü “Adam Olacak Çocuk” programını unutabilir miyiz?
Biz onun sanatının toplum tarafından benimsendiği için o dönemine göre çok uç olan giysi ve takılarının bile sevgi dolu bir anlayışla kabul gördüğünü unutabilir miyiz?
Ben Barış Manço’yu ilk olarak, Nazilli Lisesinde okuduğum yıllarda 1971-1972 olabilir. Bir konser için geldikleri Nazilli caddelerinde Kurtalan Ekspresindeki arkadaşlarıyla sakince dolaşırken görmüştüm.
Aradan geçen yıllarda ben DTCF’yi bitirmiş, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olmuş, 1994’te de yeni kurulan Pamukkale Üniversitesine Öğr. Gör. Olarak geçmiştim. 1995’te PAÜ Senatosu Rektör Prof. Dr. Arif AKŞİT Başkanlığında aldığı kararla Barış Manço’ya "Çocuk Eğitimi Alanında Onursal Doktora" unvanı vermişti.
İlk görüşümden 23 yıl sonra bu sefer şöhretinin zirvesinde olduğu için yanına yaklaşılamayan Barış Manço’yu karşıdan görmekle yetinmiş ve alkışlamıştık.
O gün İncilipınar Kampusündeki kapalı spor salonunda PAÜ öğrencilerinden oluşan orkestra, sahnenin kapalı olan perdesinin önünde konuşmaya çıkan Barış Manço daha konuşmaya
başlamadan Gülpembe şarkısını çalmaya başlamış, bir yandan da perde açılmıştı. İşte o güzel sürpriz Barış Manço’yu coşturmuş eline aldığı mikrofonla şarkıya da eşlik etmişti.
2 Ocak 1943’te İstanbul’da doğan sanatçımız aranjör, şarkıcı, besteci, söz yazarı, TV programı yapımcısı ve sunucusu, köşe yazarı, Devlet Sanatçısı ve kültür elçisi vb pek çok özelliğe sahip olmuştur. Türkiye'de rock müziğin öncülerindendir. Anadolu Rock türünün kurucuları arasında yer almıştır. Bestelediği 200'ün üzerindeki şarkısı ile on iki altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazanmıştır.
Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Felemenkçe, Almanca, Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca ve Yunanca olarak yorumlanmıştır. Hazırladığı televizyon programıyla Dünya'nın pek çok ülkesine gitmiş, bu nedenle "Barış Çelebi" olarak adlandırılmıştır. 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanına layık görülmüş; 1 Şubat 1999 tarihinde, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu, kaldırıldığı Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde vefat etmiştir.
Şimdi yazı başlığımızdaki “Barış Manço’yu niye özlüyoruz?” sorusuna gelirsek cevap olarak şunları söyleyebiliriz:
Barış MANÇO, Türk insanının hassasiyetlerini ve bağlı olduğu millî ve manevî değerleri çok iyi değerlendirmiş ve eserlerini bu zemin üzerine oturtmuştur. Bundan dolayı da insanımız tarafında çok sevilmiştir.
Barış Manço’nun şöhret olduğu yıllar bir anlamda televizyonun da ülkemize girdiği 1970 ile 1980 arasındaki yıllardır. Bu yıllar ülkemizde siyasi görüşlerin keskinleştiği âdetâ ülke insanının karşıt kamplara ayrıldığı yıllardır. İşte buna rağmen sanatından ödün vermeden, dâima birleştirici tavrıyla özlem duyulan sevgi merkezli bir sanatçı olabilmeyi başaran Barış Manço, bir Zeki Müren, bir Neşet Ertaş, bir Özay Gönlüm gibi insanımızın gönül dünyasında sarsılmaz bir yer edindiği için sevilmiştir.
Özellikle de çocuk programlarıyla bir öğretmen kimliğiyle kalıcı değerlerle çocuklarımızı buluşturmuş olması ayrı bir değer kazandırmıştır kendisine…
Ve atalar sözü yerine geçecek olan şarkı sözlerinden alıntılar:
“Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi?
Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi?
Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için,
Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?”
****
“Söz gümüşse sükut altınmış
Demek ki susmak daha kıymetli
Sessiz sakin durmak varken
Konuşup yorulana bilmem ne demeli?”
***
“Kul Ahmet erken kalkar, haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdı, ya nasip ne demekti.
***
“Altın çöpe düşse değerin kaybeder mi?
Tenekeyi parlatsan hiç çeyrek altın eder mi?”
***
“Unutma ki dünya fani veren Allah alır canı
Ben nasıl unuturum seni
Can bedenden çıkmayınca…”
Rahmetle, minnetle ve özlemle anıyoruz bu güzel insan; büyük sanatçımız Barış MANÇO’yu. Mekanı Cennet olsun…
SEVGİLERİMLE…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: