Covid 19’un yol açtığı bir yılı aşan bir kısıtlama döneminin ardından, hissedilmeyen bazı kısıtlamalara rağmen, sanki pandemiye bağlı kısıtlamalar yaşanmamış gibi bir serbestlik dönemine girivermiştik 1 Temmuz 2021 itibariyle…
Toplu olarak öylesine bir coşkulu hareketli bir dönem başlayıverdi ki birden bire, tarifi mümkün değil:
Miyonlarca insanın Bodrum, Çeşme, Antalya vb sahil beldelerine bir sel gibi aktıkları haberleri doldurdu medyayı. Haberlere yansıdığı kadarıyla bu beldelerin yetkilileri adetâ yalvarmaya başladılar beldelerinde gelinmemesiyle ilgili olarak yeterli hizmet veremez oldukları duygusuyla.
Büyük kentlerde birkaç km yolu birkaç saatte alanların bu sefer tatil beldelerine girmek için saatlerce araç kuyruğunda beklemek durumunda kaldıkları haberleri doldurdu gazeteleri ve medya organlarını.
Bu mutlu tatilci haberlerinin yanında kadın cinayetleri haberleri her zamanki yerlerini korudu yine medyada.
Trafik kazaları konusunda eskiden dar yollarda kafa kafaya çarpışma haberleri yer alırken, bölünmüş yol ve otobanlar sonrasında kontrolden çıkan araçların ya da kavşaklara hatalı giriş yapan araçların yol açtığı kaza haberlerini okur olduk.
Rize’deki yanlış yapılanmalara bağlı olarak yaşanan sel felaketine dair haberlerle kahrolurken Almanya’da yaşanan çok ölümlü sel felaketleri gündeme gelince demek ki iklim dengesinin bozulması böyle oluyor dedik.
Ülkemizin çeşitli erlerinde yaşanan orman yangınları konusundaki üzüntümüzü de bu sefer ABD’den gelen kontrol edilemeyen orman yangınları haberleri dengeledi gibi geldi bana doğrusu.
Bu yıl Kurban Bayramının 1. Günü ile Kıbrıs Barış Harekâtının 20 Temmuz’da buluşmuş olmaları da ayrı dikkâte değer bir buluşmaydı. Nasıl ki kesilen urbanlar kurban ibadetini yerine getiren kimseyi Allah’a yaklaştırıyorsa,1960 ile 1974 arasında Kıbrıs’ta Rumların zulmü altında ezilen özellikle de 20 Temmuz 1974’ün hemen öncesinde çok sayıda Kıbrıs Türkünün şehit edildiği olaylarda şehit; vatan için kurban olanlar “20 Temmuz Barış Harekâtı”yla özgürlüklerine doğru yakınlaşıvermişlerdi.
Aradan geçen 47 yıl sonunda, Avrupa Birliği’nin Rum Tarafını Kıbrıs Cumhuriyeti olarak üyeliğe kabul etmesinin ardından, Türkiye Cumhuriyetinin de “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” yerine “Kıbrıs Türk Devleti” ifadesinin kullanılacağı beyanı, dünyada epeyce yansımasının olacağı intibasını da beraber getirdi.
21 Temmuz 2021 akşamında Hollanda’da oynanan PSV-Galatasaray maçının sonucunun 5-1 olarak PSV’nin galibiyetiyle sonuçlanması, spor kamuoyunda yazarlar arasında Türk futbolunun çöküşünün bir devamı olarak yorumlandı. Bilindiği üzere A Millî Futbol takımımızın grubunun sonuncusu olması ve tek golle turnuvanın en başarısız ekiplerinden olması bu çöküşün somut göstergelerinden birisi olarak yorumlanmıştı.
Yeniden dünya ile birlikte yaşadığımız en büyük sorunumuza; Covid 19’a gelirsek devlet olarak aşılama konusunda gösterilen gayret ve çalışmalar karşısında vatandaş olarak bizlerin maske, mesafe ve hijyen konusunda gerekli özeni gösterdiğimizi söyleyebilmek maalesef mümkün gözükmüyor…
Bu konuda dileğimiz odur ki yeniden kısıtlama dönemine girmeyiz.
Çünkü, ne ekonomik olarak ne ruh sağlığı olarak konunun dayanılır yanı kalmadı.
Bugün Kurban Bayramımızın 4. Günü. Hayat bütün hızıyla devam ediyor. Hayat için bir ırmak akışı benzetmesi yaparız ya; ömrün sıkıntılı günlerinin ne demek olduğunu geçen günlerde Rize’de dün da Artvin Arhavi’de pek çok zarara ve yıkıma sebep olan sel baskınları gösterdi bize en somut tarafından.
Kaygısız, tasasız, yaşama sevinci ve mücadele azmi dolu yıllara vesile olması dileğiyle Kurban Bayramınızı tekraren kutluyorum değerli okurlarım.
Sevgilerimle…
Yorumlar
Kalan Karakter: