İnsan bir gün içerisinde yaşayıp da ders aldığı o kadar çok ve birbirinden farklı ibretlik konular yaşayınca şaşırıp kalıyor doğrusu.
İşte 20 Haziran2023 Salı günü benim için hayatım boyunca unutamayacağım ibretler ve dersler verdi bana. Müsaadenizle anlatayım da bana ister hak verin isterseniz vermeyin:
İzmir Basmane’den 07.05 treniyle Denizli yollarındayım. Selçuk’ta Mardin Kızıltepe’ye yeni atanan EYLEM isimli öğretmenimizle tanışıyoruz. Aydın’da PAÜ Türkçe Eğitimi Bölümünden mezun ettiğimiz BİHTER öğretmenimiz biniyor trene. Beş yıldır görüşmemiş olmanın heyecanıyla selam kelamdan sonra Şanlıurfa Ceylenpınar’ında öğretmenlik yaptığını öğrenince Eylem’le tanıştırıyorum. İki heyecanlı yeni öğretmenin Sarayköy’e varıncaya kadar birbirleriyle yaşadıkları sohbetin ve öğretmen olmanın heyecanını keşke anlatabilseydim size…
Trenden iner inmez gençler gibi biz de sosyal medyada ne var yok diye merak edip bakıyoruz. O da ne Eğe Ünv’de görev yapan Prof. Dr. Metin EKİCİ’nin annesinin vefat haberini ve Çal-Akkent’te defnedileceği haberini duyurusunu okuyorum. Tlf edip baş sağlığı diliyorum. Diğer yandan da yine Çal AkkentliProf. Dr. Bülent TOPUZ Hocamı arıyor knudan haberdar ediyorum. O da bana demez mi “Akkent’e cenazeye gideceğiz” diye. Ben de “O zaman beni de götürün Akkent’e!” diyorum.
Sözleşiyoruz Bülent Hocam, Hüdaverdi Akbeyik ve Raşit Bey’le bir saat sohbet ederek Akkent’e varıyoruz. Varıyoruz da kalabalıktan eve varmak ne mümkün.
EKİCİ AİLESİ, Mithat EKİCİ’yi milletvekili olarak TBMM’ye göndermişti. Prof. Dr. Metin Ekici, UNESCO nezdinde Soyut Olmayan Kültür Varlıkları Masasında Türkiye temsilcisi aynı zamanda. Süleyman EKİCİ halen Denizli İl Millî Eğitim Müdürü ve Ali EKİCİ Devlet Denetleme Kurulunda Müfettiş.
Böylesine küçük gözüken derinlikli kültüre sahip olan eski adıyla Zaviye/ZEYVE olan Akkent; dolayısıyla Çal insanının çalışkanlığı, cesareti, dış dünyaya açıklığı konusunda oluşan kanaatin doğruluğunu bizde kalben onaylamış ve Ekici Ailesinin şahsında bu hakkı teslim etmiş oluyoruz.
Yılın son en uzun gündüzün yaşandığı bu son günün akşamında bir başka Çallı; Selcenli Sayın, Prof. Dr. Ahmet KUTLUHAN’ın Rektörlüğünü yaptığı Pamukkale Üniversiytesindeyiz.
Doç Dr. Feyza TOKAT’ın Müdürlüğünü yaptığı, Doç.Dr. Eda DURUK'un Müdür Yardımcısı olduğu PAÜ,PADAM= PAÜ DİL ÖĞRETİMİ UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ adına düzenlenen, Öğr. Gör. Meltem DEMİRKOL’un yöresel zeybek oyunlarını öğrettiği, genel anlamda da gecenin düzenlenmesinde büyük emekleri olan programın moderatörüÖğr. Gör. Havva ERGÜR’ün yönetiminde gösterilerin sergilendiği çok duygu yüklü, heyecanlı, coşkulu bir gece yaşadık PAÜ Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde…
Misafir öğrencilerin davetiyle Atatürk’e ve Şehitlerimize saygı duruşu ve İstiklâl Marşıyla başlayan gecede önce konuşmalar yapıldı:
Doç. Dr. Feyza TOKAT’ın konuşmasında dünyanın 54 ülkesinden gelen 205 öğrenciye sekiz ayda 960 saatlik ders sürecinde sadece Türkçeyi değil; Türk kültürünü de yaşayarak öğrettiklerini; diğer yandan da bu öğrencilerin her birisinin ülkelerinde Türkiye Comhuriyeti’nin birer gönül ve kültür elçisi olacaklarını dile getiriyordu.
PAÜ REKTÖRÜ Prof. Dr. Ahmet KUTLUHAN “Bu sahnede bu öğrencilerin arasında kendimi Birleşmiş Milletlerde hissediyorum” diye başladığı sözlerine şöyle devam etti: Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’ten bugüne Cumhuriyetin ilk 100 Yılını yaşadı; şimdi Cumhuriyetimizin 2. 100 Yılını yaşamaya başladık. 54 ülkeden gelen öğrencilerimiz bu 2. 100 yılın belki de en önemli kazanımlarından birisidir. PADAM’la dünyaya açılıyoruz. Bu öğrencilerle kültürümüzün çok değişik unsurlarını dünyanın dört bir bucağına gönderiyoruz: Adalet duygusu, merhamet duygusu, insana saygı ve sevgi konusunu yemeklerimizi, âdetlerimizi dünyaya da öğretiyoruz. Bu bile tek başına büyük bir kazançtır.” Diyordu.
Piyanoda Furkan ÜLGEN ve bağlamasıyla da Emin Mert BOYACILAR salonu dolduran dinleyicileri müzikleriyle büyülerken gece Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiiriyle başlıyordu.
Âşık Veysel Yılı dolayısıyla Âşık Veysel’i anmayı unutmayan öğrenciler Uzun İnce Bir Yoldayım türküsüyle konukların gönlünü çalıyorlardı.
Neşet Ertaş’tan “Hep Sen mi Ağladın hep sen mi yandın!” türküsü ile Karadeniz türküsü geceye ayrı birer değer katmıştı.
Afrikalı siyahi genç, Karacaoğlan’ın “Bana kara diyen dilber” şiirini seslendirirken alkışlara karışan gülücükler geceye serpilen birer kolonya güzelliği katıyordu geceye.
Koreografisini ve metin yazarlığnıÖğr. Gör Havva ERGÜR’ün yaptığı gecede dünyanın 54 ülkesinden gelen öğrencilerin sundukları muhteşem geceyi yaşamanın ayrıcağını yaşadık dostlarımızla…
Bu gösteride mani atışması, tekerlemelerden bir skeç, Türkçemizin zenginliğini anlatan skeçler, bilmeceler, Türkçe şiirler, türküler , dombra müziği, “Afro Külçeleri” adlı Afrika dans grubunun gösterisi, “Harmandalı Dans Grubu” yanında Türkçe rap vb vardı.
PADAM'dan kimler mi mezun oldu?Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan,Moldovya,Madagaskar, Afganistan,Hindistan,İran,Irak, Libya,Cibuti,Nijer,Çad, Endonezya, Kamboçya, Etiyopya,Kongo,Gine, Ekvador,Senegal, Arnavutluk,Rusya,Ukrayna, Peru,Benin, Etiyopya,Sierra Leone, Suudi Arabistan,Tunus,Dubai, Sırbistan, Özbekistan, Çeçenistan vb ülkelerden gelen öğrencilerden sahne alanlar hem kendi adını soyadını hem de ülkesinin adını söylüyordu.
Program devam ederken PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın editörlüğünü de yaptığı, şahsıma takdim ettiği “İstiklâl Marşı ve Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu”nda sunulan bildirilerden oluşan BİLDİRİLER 2021 adlı 659 sayfadan oluşan kitaptan duyduğum mutluluğu anlatamam.
16 yıl Millî Eğitim döneminin ardından kuruluşundan itibaren 24 yıl görev yaptığım PAÜ’den2017 sonu itibariyle fiili olarak emekli olmuş ve beş yıl önce İzmir’e taşınmıştık.
Sayısız Şiir Dinletisinde görev almış birisi olarak beş yılın ardından , yüksek heyecanlarla katıldığım PADAM GECESİ vesilesiyle Prof. Dr. Süleyman İNAN-Semra İNAN, Prof. Dr. Ercan HAYTOĞLU-Nihal HAYTOĞLU, Prof. Dr. Ceyhun Vedat UYGUR, Prof. Dr. FeryalBeykal ORKUN, Prof. Dr. Recep ŞAHİN, Doç. Dr. Esin Turan GÜLLAÇ, Dr. Öğr. Üyesi Metin TÜRKTAŞ, Öğr. Gör Canan Alpler ÇETİN, Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm ÇATALBAŞ vb hocalarımızla görüşmenin özlem gidermenin güzelliğini de yaşadık değerli okurlarım.
22 Haz. 2023 Peşembe günü, Ankara Ünv. DTCF’de 50 yıl önce öğrenci arkadaşlığı yaşadığımız Fahri ÇETİNKAYA ile birlikte Nur ÖZBAY Kardeşimizin çayını içmek de bütün bu yaşanan güzelliklerin kreması oluyordu.
Şimdi bu anlattıklarımdan sonra “Bir günde o kadar çok ders aldım ki!..” deyişimde beni haklı görüüyor musunuz, görmüyor musunuz varın ona da siz karar verin değerli okurlarım.
Bu özel ve güzel gece için emekği geçen herkese teşekkürlerimiz ve tebriklerimizi sunarken; Türkçeyi çok güzel öğrenen Misafir Öğrencilerimize de sonsuz başarı dileklerimi sunarken bu yazımıPAÜ’de dersine girdiğim bütün zamanlardaki öğrencilerime adadığım şiirimle noktalamak istiyorum sözlerimi:
KAMPUS ÇİÇEKLERİ
Şubat ayı giderken
Cemreler düşer
Kış soğuğu gider.
Ilgıt ılgıt bahar yelleri eser.
Topark uyanır
Dağlar taşlar yeşillere boyanır…
Çiçekler çıkar gelir her yandan.
Önce şakayıklar gösterir yüzünü
Makçup olur kızarır…
Sarı çiçekler defilesi yaşanır ardından
Tavşancıl pembelere kucak açar çalılar
Aralarda al ala
Gelincikler boy verir…
Mart ayı
“Art”la/sanatla gelir meclise
Âlem şenlenir…
Ürperir yürekler
Diller şiirlenir…
Nisanlarda renk cümbüşü yaşanır
Nisanlar insanlara karışır,
İnsanlar Nisanlara…
“Merhaba!” dediğinde Mayıs
Mayıs sevinçleri kaplar içimi.
Baharla şenlenir “Bahar Şenlikleri”
Öğrencilerle açarmış meğer;
Pamukkale Kampüste
En güzel Kampüs Çiçekleri…
Şerif KUTLUDAĞ
Yorumlar
Kalan Karakter: