Dün takvimler 13 Mayıs 2021’i gösterirken bizlere de önemli iki değer sunuyordu, hem dinimiz hem de dilimiz adına!..
Bilindiği üzere bir ay süren Ramazan ayını oruçları ve diğer ibadetleriyle tamamladık ve dün Ramazan Bayramımızın birinci gününü idrâk ettik/yaşadık…
Öncelikle değerli okurlarımın Ramazan Bayramını kutlamak istiyorum:
“Hak’tan gelen her güzellik, kalbe verir helecan
Hoş tuttunsa misafiri, bil kazancın lâmekân
Âlem bilir, dü cihânda, pek kıymetli kul sensing;
Hoş gelmişti hoşca gitti, bu yıl yine RAMAZAN!..”
13 Mayıs 1277’de Karamaoğlu Mehmet Beyin yayınladığı “Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, çarşıda, pazarda Türk dilinden başka dil kullanmaya." fermanıyla Türk Dili resmiyet ve itibar kazanmıştı. İşte Türkçemizle ilgili olarak yaşanan bu güzelliğin de 744. Yılının onurunu yaşadık.
Her inancın kaynak itibariyle vahyin hitap ettiği kavmin bir dili vardır: İncil Hz. İsa aracılığıyla gönderilmiştir; dili de Aramicedir. İbn Haldun’a gore İncil’in asıl dili İbranicedir. Tevrat Hz. Musa aracılığıyla Yahudilere indirilmiştir. Orijinal dili de İbranicedir. Hzi Davud’la gönderilen Zebur da İbranice yazılmıştır.
Kur’an-I Kerîm de Hz. Muhammed aracılığıyla Araplara gönderildiği için Arapça olarak yazıya geçirilmiştir. Bütün dinleri ve dilleri yaratan Allah olduğuna gore vahyi hangi toplumu muhatap alarak peygamberlerine vahyettiyse, o peygamber de mensubu olduğu halkın diliyle tebliğini yerine getirmiştir.
Bir millet hayat içerisinde kendisine bir armağan olarak verilen diliyle varlığını ifade edebilmiştir. Kendi dilini unutan toplumların başka toplumların içerisinde eriyip gittiklerinin sayısız örneğini kaydetmiştir insanlık tarihi.
Ör: Bulgarlar kaynakta öz be öz Türk olmalarına rağmen Orta Asya’dan Balkanlara geldiklerinde çok nüfüsun içinde dillerini ve dinlerini kaybetmişler ve zaman içerisinde ayrı bir millet kimliğine bürünmüşlerdir.
Şu anda Ukrayna ile Romanya arasında kalan Moldavya’da yaşayan Gagauz Türkleri Türkiye Türkçesine yakın bir Türkçe kullanmakla birlikte Hristiyandırlar… Bundan da şikâyetçi değildirler.
Karamanoğlu Mehmet Beyin fermanından dolayı ihdas edilen Türk Dİl Bayramının ihtivâ ettiği değeri sizie bir şiirimle sunmak istiyorum:
TÜRK DİLİ BAYRAMI // TÜRKÇE KONUŞALIM
“Dil Bayramı” derler bugün, Türk Dilinin bayramı
Oturup da dostlarıma hâlimi arz edeyim
Bayramlar da dostlar ile gönüllerin seyranı
Deli gönlüm yârenlere neler söyler diyeyim
Türkçe benim alın yazım, severim anam misâl
Dünya bunu bilmelidir, buna saygı duymalı
Ağız tadım, gönül dilim, hem hilâlim hem helâl
Her bir ferdi Türkçesini sevmeli ve saymalı
Beş bin yıllık yaşım vardır, bunu herkes bilmeli
Kaç dille ben güreş tuttum, çetelesi bendedir
Türkçeleşmiş Türkçe bilip gerisini silmeli
Özüm sağlam iki gözüm, lekelerim tendedir.
Bilge Kağan Kültigin’im taşa yazmış yazımı
Yazıcıyla ozanlarım, bugünlere taşımış
Kaşgarlım’la Karamanlım, işlemişler nazımı
Atatürk’üm bu uğurda öğretmene baş imiş
Dağlarca’da “Ses Bayrağı”, şiirler türkülerle
“Ağzımızda anne sütü” Yahya Kemâl’in sözü
Ertaşlarla “Gönüldağı” şenlenir ülkülerle
Söylenilen her sözümüz, ağartmalıdır yüzü
Kutlu bir rüyâydı o, Osman Gazi dilinde
Çok ulu bir çınardım o, üç kıtada dalları
Karacoğlan, Yunus Emre, yaşar Türk’ün ilinde
Söyleşirler şiirlerle, dile gelir halları
Derinlerde köklerim var deme sakın gereksiz
Gövdemi de beslerim ben, dallar için elbette
Kökle gövde dallar ile yaşar elbet budur öz
Dede, baba, torun vardır; dua dilek niyette
Sen sen ol da koparma hiç, geçmiş ile bağını
Yaşlıların sözlerini altın bilip biriktir
Söz söylerken çokça düşün, gözle solla sağını
Tatlı dille sevgileri biriktirmek gerektir.
Gutmuloğlu, bağla sözü daha fazla uzatma
Dostlarının irfânı var, gözü gönlü dolmuştur
Cihan senin olsa bile, sen Türkçeni unutma
Beş bin yıllık bir süreçle, Türkçen dilin olmuştur
13 Mayıs 2020 Karşıyaka / İZMİR Şerif KUTLUDAĞ
10-16 Mayıs 2021 tarihleri arası bu yıl “Engelliler Haftası” olarak yaşanıyor.
Bugün 14 Mayıs Cuma… Müslümanların özel günü. Ramazan Bayramı içerisinde, haftanın günlerinin bayramı…
Yarın 15 Mayıs 2021 Uluslararası Aile Günü…
Gördüğünüz gibi günler ve haftalar özel günleri ve özellikleriyle iç içe değerli okurlarım.
Yıllardan beri Engelliler Haftası, Sakatlar Haftası vb. Çeşitli engellerin gündeme getirildiği haftalar dolayısıyla engellilik ve olması gereken hakları konuşulur, yazılır ülkemizde. Bu yıl Engelliler Haftasından söz edecekken,ekranlar bize Filistinde ve Gazze’de hayatlarını, yakınlarını veya evlerini kaybeden insanların dünyanı gözü önünde yaşam kalitesi bakımından engellenerek engelliler kervaınına katıldıklarını gösterdi.
Her bir insanın pandemi sınırlandırılmalarına bağlı olarak akla gelmedik şekilde farklı yönlerden engellendiklerine tanık olduk…
Yalnızca toplum insan ailelerinden ibaret değil dünya da milletler ailelerinden oluşmuş bir yapı şeklinde çıkıyor karşımıza. Dünyanın mutlak huzuru da dünya ölçeğinde milletler ailesinin huzuruna bağlı. Bu gerçekleşmeden dünya ölçeğinde bir huzurdan söz etmek mümkün olmayacak bu durumda. Bunun gerçekleşmesi de dünyayı yöneten güçlerin insafına, anlayışına vb kalmış bir şey…
Dileyeleim ki içinde yaşadığımız Ramazan bayramı dünya ölçeğinde yaşanacak huzura vesile olsun… Bu duygularla, yer yüzünde bayram sevincinin; barışın, saygı ve sevginin birlikte yaşandığı bayramlara kavuşabilmek niyetiyle bayramınızı gönülden kutluyorum…
Sevgiyle…
Yorumlar
Kalan Karakter: