4 Ağustos 1922’de 101 yıl önce vefat eden; yaşadığı dönemin çok özel isimlerinden bir insandır Enver Paşa…
Hakkında yazılan kitapları okuyanlar onu “Şevket Süreyya Aydemir’in Makedonya'dan Ortaasya'ya Enver Paşa” , “Murat Bardakçı’nın Enver” , “Suat Yalaz’ın Enver Paşa Efsanesi” , “Nevzat Kösoğlu’nun Şehit Enver Paşa” vb. kaynaklardan, ya da TV programlarından söz edildiği kadarıyla tanımışlardır.
Enver Paşa, Türk halkı arasında ya Ruslara karşı direnişiyle, ya Sarıkamış Harekâtı'ndaki hatalı kararları ve başarısızlıkları ile anılagelmiştir.
Enver Paşa'nın anılarını kendi ağzından anlattığı “Enver Paşa'nın Anıları (1881-1908)” adlı bir de kitabı bulunmaktadır.
İşte ona dair sıftalar, görevler, ünvanlar ve makamlar:
Hürriyet Kahramanı • Edirne Fatihi Enver Paşa 1899
Harbiye Nazırı: 3 Ocak 1914 - 14 Ekim 1918
Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi:8 Ocak 1914 - 14 Ekim 1918
Osmanlı Orduları Başkomutan Vekili: 8 Ocak 1914 - 3 Temmuz 1918
Osmanlı Orduları Başkomutanlık Kurmay Başkanı: 3 Temmuz 1918 - 14 Ekim 1918
Doğum : İsmail Enver; 23 Kasım 1881 veya 6 Aralık 1882: İstanbul,
Ölüm: 4 Ağustos 1922 (40 yaşında) Çeğen köyü, Türkistan, Rusya (bugünkü Tacikistan) Defin yeri Abide-i Hürriyet, İstanbul
İttihat ve Terakki Partisi mensubu
Mekteb-i Erkân-ı Harbiye mezunu. Asker ve siyasetçi
Takma adı Edirne Fatihi Gazi-i Namdar Şehid-i Âla, Hürriyet Kahramanı
Birimi Berlin Askeri Ataşesi, 10. Kolordu Kurmay Başkanı
Komutası Bingazi Bölgesi Genel Komutanlığı, 3. Ordu
Çatışma/savaşları. 31 Mart Vakası Trablusgarp Savaşı, Bâb-ı Âli Baskını, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Basmacı Hareketi ve ölümü…
Özel yaşamı:
Farsça, Rusça, Almanca ve Fransızca olmak üzere 4 dil bilmektedir. Ayrıca portre resimle uğraşmıştır. Türk izciliğine özellikle önem vermiş, baş izci seçilmiştir. Enver Paşa'nın da içinde bulunduğu İttihat ve Terakki hükûmeti döneminde Türk izciliğinde gelişmeler kaydedilmiştir.
Enver Paşa, Meşrutiyet sonrası dönemde, kadınların Osmanlı'nın toplumsal ve ekonomik yaşantısına uyum sağlaması ve katılması amacıyla "Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti"ni kurmuştur. Bu cemiyet sayesinde kadınlar gönüllü olarak savaşa katılmaya başlamış, kadın taburları kurulmuştur.
Enver Paşa Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı askeri ve siyasetçisi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askerî darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askerî ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askerî politikayı yönetmiştir. I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amacıyla pek çok mücadelede bulunmuştur. Orta Asya’da Basmacı Hareketi'nin başına geçerek Bolşeviklere karşı savaşmıştır. 4 Ağustos 1922'de bir çatışma esnasında Bolşevikler tarafından öldürülmüştür.
1914'te Padişah Abdülmecid'in torunu (Şehzade Süleyman'ın kızı) Naciye Sultan'la evlenerek Osmanlı Hanedanı'na damat olmuştur. Annesi Ayşe Dilara Kırımlı bir Tatar'dır, baba tarafından soyu Arnavutlar'a veya Gagavuz Türklerine dayanmaktadır. Ailenin 5 çocuğundan en büyüğüdür. "Kût'ül-Amâre Kahramanı" olarak anılan Halil Kut, Enver Paşa'nın amcasıdır.
Enver Paşa da Mustafa Kemal gibi Manastır Askerî İdadisini bitirdi. Harp Akademisini 2. olarak bitirdi ve Osmanlı Ordusu’na kurmay subay yetiştiren Mekteb-i Erkân-ı Harbiye’nin 45 kişilik kontenjanına girmeyi başarmıştır. Buradaki eğitiminden sonra, 23 Kasım 1902'de Kurmay Yüzbaşı olarak Üçüncü Ordu'nun emrinde Manastır 13. Topçu Alayı 1. Bölüğü'ne verildi.
I. Dünya Savaşı: Harbiye Nazırı Enver Paşa, 2 Ağustos 1914'te Rusya'ya karşı gizli bir Türk-Alman ittifak anlaşması imzalanmasında önemli rol oynar. 10 Ağustos'ta Boğazlar'dan girmesine izin verilen iki Alman kruvazörünün 29 Ekim'de Rus Çarlığı liman ve gemilerine saldırması için gerekli onayı verir. 14 Kasım'da Fatih Camii'nde okunan Cihad-ı Ekber ilanı ile devlet, resmen I. Dünya Savaşı'na katılmış olur.
Sarıkamış Harekâtı: Enver Paşa, ülke I. Dünya Savaşı'na girdikten sonra Harbiye Nazırı olarak askerî harekâtın yönetimini eline alır. 3. Ordu'nun Doğu Cephesi'nde Rus kuvvetlerine karşı giriştiği Sarıkamış Kış Harekâtı'nın komutanlığını üstlenir. Ocak 1915'te gerçekleşen harekâtta Türk birlikleri tam bir bozguna uğrar. Enver Paşa, ordunun komutasını Hakkı Hafız Paşa'ya bırakıp İstanbul'a döner. Uzun bir süre İstanbul basınında Sarıkamış hakkında herhangi bir haber veya yayın yapılmasına izin verilmez. 26 Nisan 1915'te Harbiye Nazırlığı'nın yanı sıra Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Eylül ayında korgeneralliğe yükseldi.
Ermeni tehciri: 1877-1878'deki - 93 Harbi sırasında da bazı yerli Ermenilerin Osmanlı'ya karşı yayılmacı Rus ordularının yanında çarpıştığını ve cephe gerisinde isyanlar çıkarttığını bilen Enver Paşa, 2 Mayıs 1915'te Dahiliye Nazırı Talat Paşa'ya gönderdiği gizli telgraf ile isyancı Ermenilerin bölgeden uzaklaştırılmasını ister. Uygulama, Talat Paşa tarafından başlatılır. 27 Mayıs'ta Tehcir Kanunu çıkartılarak yürürlüğe konulur.
1917'de Kut ül-Amare'de İngiliz general Townshend'in tutsak alınması ve Kafkasya cephesinde Ruslara karşı elde edilen başarılar üzerine Enver Paşa'nın rütbesi orgeneralliğe yükseltilir.
Yurt dışına kaçışı: 4 Kasım 1918, Filistin, Irak ve Suriye'de Osmanlı ordusunun İngilizler karşısında sürekli yenilgiye uğraması üzerine Osmanlı Devleti'nin savaştaki yenilgisi kesinleşir. 14 Ekim 1918'de Talat Paşa kabinesi, ateşkes anlaşmalarını kolaylaştırmak için istifa ettiğinde Enver Paşa'nın harbiye nazırlığı görevi de sona erer. İngilizlerin İttihat ve Terakki üyeleri hakkında yakalatma emri çıkarmasından sonra partili arkadaşlarıyla birlikte bir Alman torpidosuyla yurt dışına kaçar. Önce Odessa'ya, oradan da Berlin'e gider. Orada ziraatci kimliğiyle bir yıl boyunca saklanır. Daha sonra Rusya'ya geçer. İstanbul'da Divan-ı Harp, rütbelerini geri alır ve gıyabında ölüm cezasına çarptırılır. 1 Ocak 1919'da hükûmetçe askerlikten ihraç edilir.
1921'de tekrar Moskova'ya giden Enver Paşa, Ankara Hükûmeti'nin Moskova'ya gönderdiği Bekir Sami Bey başkanlığındaki Türk delegeleriyle görüşür. Anadolu'daki Millî Mücadele hareketine katılmak isterse de kabul edilmez
Basmacı Hareketi ve ölümü: Enver Paşa bu aşamadan sonra Bolşevik Ruslara karşı Türkistan bağımsızlık hareketini yürüten Basmacılara destek vermek amacıyla Orta Asya'ya gitme kararı alır. Bakü’den ayrılarak Aşkābâd ve Merv’e uğradıktan sonra Ekim 1921 tarihinde Buhara’ya varır. 8 Kasım’da Türk subaylarla birlikte tekrar yola çıkar ve 19 Kasım’da Akbulağ, 21 Kasım’da Başçardak kışlağına ve 24 Kasım’da Korgantepe’ye ulaştı. Burada Basmacı reislerinden İbrahim Lakay tarafından bir Cedidçi ve Rus casusu olabileceğinden şüphelenildiği için 1 Aralık 1921’de tutuklanır. Şubat 1922 sonunda buradan kurtulan Enver Paşa Basmacılar’ı örgütlemek için tekrar Duşanbe ilerisindeki kışlaklara gider.
4 Ağustos 1922’de karargâhta düzenlenen kurban bayramı töreninde maiyetinde kalan askerlerle bayramlaşırken Yakov Melkumov komutasındaki bir Rus müfrezesinin baskınına uğrar. Yanındaki otuza yakın atlı ile giriştiği çarpışmada Abı-Derya mevkii'nde öldürülür. Cenazesi Cegan Tepesi'ne getirilerek orada defnedilir.
Naaşının Türkiye'ye getirilmesi: Naaşının taşınması, dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Eylül 1995'te yaptığı Tacikistan gezisi sırasında gündeme gelir. Yetkililerin temaslarından sonra, Enver Paşa'nın mezarı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Münif İslamoğlu başkanlığındaki uzmanlar ve bilim adamlarından oluşan sekiz kişilik bir kurul tarafından 30 Temmuz 1996'da açılır. cenaze, Tacikistan'daki siyasi karışıklıklar nedeniyle zorlukla başkent Duşanbe'ye getirilebilir. Burada Türk bayrağına sarılı tabuta konularak İstanbul'daki resmî tören için hazırlanır.
3 Ağustos 1996'da İstanbul'a getirilen naaşı bir gece Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'nde tutulur. Ölüm yıl dönümü olan 4 Ağustos 1996 tarihinde, Şişli Camii'nde sekiz imamın kıldırdığı cenaze namazının ardından Şişli'deki Abide-i Hürriyet Tepesi'nde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığı'nca ortak olarak hazırlanan, Talat Paşa'nın yanındaki mezara defnedilir. Törene dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Millî Savunma Bakanı Turhan Tayan, Devlet Bakanı Abdullah Gül, Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, Kültür Bakanı İsmail Kahraman, ANAP Milletvekili İlhan Kesici ve İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen'le Enver Paşa'nın torunu Osman Mayatepek'le diğer yakınları katılır.
40 yıl gibi kısacık bir ömre sığdırılan ibretlerle dolu bir hayat hikâyesi ENVER PAŞA’nın hayat hikâyesi de… Bize de rahmet dilemek düşüyor…
Yorumlar
Kalan Karakter: