Son zamanlarda önce müsilaj, sonra da deniz suyunun kirlenmesine bağlı olarak hepimizi üzen görüntülerle gündeme gelen İzmir’imiz bakalım şâirlerin gönlünde nasıl bir yere sahipmiş!..
İstedim ki bugün bu köşede sadece İzmir’imizin şâirlerin şiirlerine yansıyan duygularından bir demet sunayım istedim siz değerli okurlarıma…
Homeros’un ‘gök kubbenin altındaki en güzel şehir’ olarak betimlediği,
“Ege’nin incisi, batının en doğusu, doğunun en batısı”nda yer alan İzmir’imiz…
Dünya sahnelerinde her zaman kendisini İzmirli bir Türk olarak tanıtan Dario Moreno sevenlerine şöyle vasiyet etmişti:
“İzmir, tatlı ve sevgili şehrim,
Bir gün şayet senden uzakta
ölürsem,
Beni sana getirsinler.
Fakat mezarıma götürülürken,
Öldü demesinler, uyuyor desinler,
Tatlı İzmir’im.”
Cahit Külebi’nin şiirinde de İzmir’in yeri özeldir. “Atatürk’e Ağıt” adlı şiirinde kurtuluş ruhunu yansıtan bazı dizeler şöyledir:
“……..
Savaştepe köprüsünden geçen tirenler
Sel olur İzmire akar.
İzmirin denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız hem deniz kokar.
……. “
Necati Cumalı da şöyle seslenir İzmir’e:
“………
Aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum
Gün gelir aşklarıyle anılır şehirler anılırsa
Niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa
İzmir için ne yazarsam sana adıyorum!”
Cemal Süreya'nın yıllar önce İzmir’le ilgili izlenimleri şöyledir:
“”İzmir’e on, on beş kez gittim ne var ki her seferinde kentte yeni bir yabancı gibi dolandım. (…) İzmir’e daha girerken bir özerklik duygusu uyanır içinizde. Kent, kıyısını, açık denizini, caddelerini, yapılarını suna suna önümüzde yayılırken o duyguyu aşılamaya başlar. Büyümenin zararlarını İstanbul, Ankara kadar görmemiş izlenimi uyandırır. (…) Bir İzmir düzeni, bir İzmir keyfi var. Yine de var. Sivillik yazgısıdır bu kentin.“”
Turgut Uyar’ın duyguları da şöyledir: “Haydi kalk yorgun güzelim haydi kalk
Hadi artık öldüm biliyor musun
Hadi kalk
İzmirlere filân gidelim.” T
İzmirli şairimiz Haluk Işık’ın duyguları da şöyle yansır mısralarına…
“Bugün 9 Eylül
Tam sırasıdır canlandırmanın hatıraları
Sen 9 Eylül dersin iki kelime
Ben onurlu bir halk anlarım
Rüzgarın çevirdiği sayfa anlarım
Sen İzmir dersin iki hece
Ben saygıyla ayağa kalkarım.”
Attila İlhan’ın ”941’de İzmir” şiirinde şöyle yer alır İzmir’e ait duyguları: “941’de İzmir her şey nasıl geçmiş nasıl kaybolmuş rüyada gibi hiç farkına varmadan şimdi ben buradayım sen İzmir’de o Bağdat’ta ve daha başımızdan neler geçer kim bilir kim bilir kardeşim hayatta”
Şerif Kutludağ olarak Ben de Yeşil Kayın yayınlarından Haziran 2024’te çıkan ”Selâm Olsun” adlı şiir kitabımda yer alan “İZMİR’İM” şiirimde şöyle seslenmişim güzel İzmir’imize:
“……..
Düşte görsem şaşardım, bahtıma çıkan şehir
Şehirlerin incisi, sevdiceğim bir İZMİR
…….
Sonsuza dek yazsalar şâirlere ne denir,
ŞİİRDEN ŞEHİR dense İZMİR’e de az gelir”
Atatürk’ümüzün 9 Eylül 1922’de ebediyen Türk toprağı olmasını sağladığı; Zübeyde Annesi’ni İzmir’de Karşıyakalılara emanet ettiği, Latife Hanım’la evlenerek İzmir’le de nikahlandığı; “Şiirden Şehir” İzmir’imizin yine şiirleşen konumundan söz edildiği şiir güzelliğine kavuştuğu günlerden söz edilmesi dileğiyle…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…
Yorumlar
Kalan Karakter: