İZMİR KORKUYOR İZMİR AĞLIYOR

                 
Aydın tarafından Karabağlar’dan eski yoldan Üç Yola geldikten sonra Varyant girişine gelindiği anda  masmavi duruşuyla İzmir’e adım atanları selâmlayan körfeziyle Türkiye’me nazar boncuğu olan İzmir!..
  30 Ekim 2020 Cuma günü  yaşadığımız İzmir Depreminde Sağlık Afet Koordinasyon Merkezinin (SAKOM) verdiği bilgiye  göre,  depremde 116 kişi hayatını kaybetmiş;  1034 kişi de yaralanmıştı.
Öylesine müthiş bir sarsıntı olmuştu ki hâlâ o günün korkusu depremi yaşayanların içindedir. Depremlerin diğer afetlere göre en önemli farkı da yaşayanlarda bıraktığı sarsıntı olarak kabul edilir.
Aradan kasım, aralık geçti; 2020 geçti, 2021’e kavuştuk çok şükür; ocak da geçti, şubata da kavuştuk derken birden bire depremler ben buradayım dercesine 1 şubat Pazar günü yeniden hatırlattı kendisini…
Dedik ya 30 Ekimde yaşanan depremin korkusu İzmirlinin içinde durup dururken yeniden sarsıntı haberleri…
İzmirli yarasını sarma derdindeyken…
Hasarlı binalarda hasar giderme telaşı yaşanırken.
Depremin yaşandığı evlerden, taşınalım da neresi olursa olsun anlayışıyla yaşanan gözle görülür bir şekilde bir taşınma telaşı yaşanırken. 
Bütün bunlar olup biterken 1 Şubatı 2 Şubata bağlayan gece  sabaha kadar devam eden gök delinmiş de ne varsa boşanıyormuşçasına yağan şiddetli bir yağmur…
Sabah haberleriyle ekranlardan dünyaya taşan sel görüntüleri..
Sanki görünen şehir İzmir değil de bir Anadolu kasabası…
Yollar birer nehir oluvermiş de önüne kattığı ne varsa alıp götürmüş… Arabaymış, çöp bidonymuş, insanmış fark etmeden.
2 Şubatta ekranlar sele kapılan iki canın kaybını haber veriyordu İzmir’de…
Kavşaklar, yer altı geçitleri, oto parklar ve İzmir’in en modern ve en mutenâ semtlerinden olan Mavi Şehir, Balçova, Karabağlar vb inanılmaz sel haberleri.
İzmir valiliğinin ekranlara yansıyan duyurusu kamu personelinin önce öğlene kadar, sonra da gün boyu izinli sayıldığı haberleri.
Derken yine ekranlara yansıyan İzmir’de ilân edilen sokağa çıkmayın  haberleri.
Bütün bunlar olup biterken gün boyu yine dinmeden devam eden yağmurlu havayı gördükçe aklıma düşen cümle şu oldu değerli okurlarım:
                        İzmir korkuyor ve İzmir ağlıyor Allah’ım!..
Sen bütün ülkemizle, insanlıkla birlikte güzel İzmir’imizi deprem afetlerinden koru!.. İzmir’im deprem korkusuyla titriyor ve de gökyüzüyle birlikte ağlıyor sen ağlatma Allah’ım…
İzmir!.. Güzel İzmir!
Nazlı İzmir!.. Nazik İzmir!..
Çoklarının gönlünde prenses İzmir!...
Sanatçılarının gönlüyle birlikte;
Dağlarında çiçekler açan İzmir!..
Bir yanda Belkahve’yle  Çatalkayaları
Bir yanda  Yamanlar Dağıyla Foça arasında denizin bekçisi İzmir!..
Güzel yurdumuzun Akdeniz’e bakıp duran gözcüsü İzmir!..
İzmir korkuyor ve İzmir ağlıyor Allah’ım!..
Sen bütün ülkemizle, insanlıkla birlikte güzel İzmir’imizi deprem afetlerinden koru!.. İzmir’im deprem korkusuyla titriyor ve de gökyüzüyle birlikte ağlıyor sen ağlatma Allah’ım… Sen İzmir’i koru Allah’ım…
Amin Allah’ım Amin!..