İZMİR ÖĞRETMENİM İZMİR
Yayınlanma :
27.11.2020 09:15
Güncelleme
: 27.11.2020 09:16
Öylesine iç içe ki İzmir’le öğretmenlik kavramı; nasıl bir başlık atacağımı şaşırdım dıoğrusu!
İzmir öğretmenim mi diyeyim; Öğretmenim İzmir mi diyeyim. Sonuçta iki başlığı minik dokunuşlarla başlıkta buluşturuverdim değerli okurlarım.
Evet, bir şehir insanın öğretmeni olur mu olur!..
Eğer yeni bir şehre geldiyseniz, o şehir büyük bir şehirse, alıcı olmanız kaydıyla size kazandıracağı çok değer vardır.
1 Eylül 2018’den bu yana güzel İzmir’imizin Karşıyaka’sında oturuyorum. Açık söylersem iki yıldır her şeyiyle İzmirliyim, Karşıyakalıyım.
İzmir bana öncelikle büyükşehri öğretti. Mâlum nüfusuyla ülkemizin 3. Büyük şehri. Devamında, denizi öğretti. Cahit Külebi’nin “Hikâye” şiirinde “Benim doğduğum köylerde…” diyerek olmayanlar sıralanır ya, ona misal benim doğduğum Güney’imde denizi bırakın doğru dürüst içmeye su yoktu. Adı Denizli olan ilimde de adından başka yerde deniz yoktu. O bakımdan İzmir’e gelinceye kadar benim hayatımda deniz kültürü yoktu.
İzmir bana yaşadığım çevreye derinlemesine bakmayı öğretti. Bunun yolunun da şehrin kültürüne yolculuk yapmak olduğunu öğretti. Bu yolculuğun da o şehrin kültürünü işleyen kitaplarla dostluk kurmakla mümkün olabileceğinini öğretti.
İzmir bana âdetâ sinesini açtı: Dağlarını taşlarını gezdim. Çarşılarını pazarlarını gezdim. Camilerini gezdim. Her biri ayrı bir değerin adını taşıyan gemilerle ve her bir ismin gizemiyle gezdim.
İzmir bana Denizli’de bırakıp geldiğim kırk yılda inşâ ettiğim değerlerin gerçek değerini öğretti.
İzmir bana, yeni gelinen birşehirde nasıl dost edinilir onu öğretti.
İzmir bana çoklu kültür ortamlarında nasıl yaşanır onu öğretti.
İzmir bana, çoklu kültürel dokusuyla çoklu bakmayı ve çoklu empatiyi öğretti.
İzmir bize, oğullarımın hanımlarını; Adile’mle Pınar’ımı öz kızlarımız gibi sevmesini öğretti.
İzmir bize bir Mehmet Arhan torun vererek hem torun sevmesini hem de dede olmayı babaanne olmayı öğretti.
www.izmirkenthaber.com da kente dâir edindiğim bilgi, gözlem ve duyguları paylaşarak kamuoyu nezdinde bildiklerimin kantara çıkması gerektiğini öğretti.
İzmir bana, “24 Kasım Öğretmenler Günü”ndei Karşıyaka’daki evimden bilgisayar ortamında Alanya Alaaddin Keykubad Üniversitesinde verdiğim konferansla teknolojik konferansı öğretti…
İzmir bana, sokak kedilerine yiyecek taşıyan hanımlarının merhametiyle can dostlara farklı bir nazarla bakmayı; körfezde karşılıkı seferler yapan vapurların ardına düşen beyaz kanatlı martıların bir lokma simit kapma uğruna ne zorlu mücadeleler verdiklerini; meydan meydan kanat çalan güvercinlerin şehre kattıkları güzellikleri öğretti…
30 Ekimde yaşadığımız çok şiddetli ve çok korkutucu depremle birlikte korkuyu paylaşmayı, gelen yardımlar dağıtılırken telaş etmeden, başkalarının önüne geçmeden medenice nasıl paylaşılır onu öğretti.
İzmir bize, sıkça karşılaştığımız, İzmir Lokması diye ün salan lokma hayırları ile hayatın dolayısıyla İzmir’in nasıl tatlandırıldığını öğretti…
Şimdi, sorarım sizlere değerli okurlarım: Bana bu kadar çok şey öğreten güzel İzmir’imize ben “_Izmir ‘Öğretmenim_ Izmir’ demeyeyim de ne diyeyim!..
Sevgiyle…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: