EUROPA 2024 Şampiyonası maçında Türk Millî Futbol Takımı’mızın Avusturya Millî Futbol Takımı’nı turnuvanın en heyecanlı bir maçının sonunda 2-1 yenerek çeyrek finale(son 8 takım arasına) adını yazdırmasının sevincini yaşadık ülkemizde 85 milyon olarak…
Avrupa’da yaşayan 10 milyon civarındaki vatandaşımız vatan özlemini millî takımımızın maçlarının oynandığı şehirleri bir İstanbul, bir Ankara, bir İzmir’e çevirerek sergilediler sevinçlerini…
Tribünleri dolduran on binlerce vatandaşımız üzerlerindeki ay yıldızlı formaları, ellerindeki bayraklarıyla mehter marşlarıyla, türkülerle ve “Türkiye!.. Türkiye!.. Türkiye!..” nidalarıyla gelincik tarlasına çevirerek yaşadılar sevinçlerini…
Avusturya-Türkiye maçının kahramanı olan Merih Demiral’ın da sevincini parmaklarıyla kurt işareti yaparak sergilemesiyle birlikte birden bire bozkurt gündeme geliverdi…
FİFA Merih Demiral’a soruşturma açarken, Almanya İç İşleri Bakanlığı konuyu bir başka yöne çekerken, konu bir maş sevincini sergilemekten çıkıverdi ve Avrupa’da ve sosyal medyada gündemin ilk sırasına oturuverdi…
Peki nedir efendim bozkurt?
Bu soru çerçevesinde mitolojiden, bugüne bir kurt gezisi yaptırmak isterim kabul ederseniz siz değerli okurlarımla!..
En yeni ve en sıcak haliyle bozkurt Alpaslan Türkeş’in Ülkücü gençlere “Bozkurtlarım!..” diye seslenmesi ve ülkü ocaklarının bozkurtu sembol seçmesiyle 1970li yıllarda yerini almıştı sosyal hayatımızda.
Türkeş’in kurt işaretini ilk olarak 2 Mayıs1992’de Bakü’de Elçibey ile birlikte yaptığı mitingde görüp yaptığı söylenir. Bunun yanında ilk bozkurt işaretini 1991’de Ankara’ya gelen Gagavuz Türkü gençlerden öğrenip, yaptığı da geçer kayıtlarda. O gün Türkeş’e ilk bozkurt selamını verdiren Gagavuz/Gökoğuz Türkü Güllü Karanfil, kendilerinin de bu işareti 1991’deki Türkiye gezisi sırasında ilk kez İstanbul’daki bazı ülkücü gençlerden öğrendiklerini söylediği yazılıdır yine kaynaklarda.
İşte Merih Demiral’ın maç sevincini ifade için kullandığı kurt işareti böylece hayatımıza girerken özellikle MHP ve Ülkü Ocaklarınca kullanılmış ve onlara mal edilmiştir siyaseten. Ne var ki seçim dönemlerinde de hemen her siyasi lider; Kemal Kılıçdaroğlu olsun, Recep Tayyip Erdoğan olsun, Özgür Özel olsun MHP ve Ülkü Ocakları önünden geçerken araçlarından kurt işareti yaparak ya da binalarında ziyaret ederek selamlamışlardır ülkücüleri…
Bozkurt, Tibet, Moğol ve Türk kültüründe bir totem, sembol canlı olmuştur: Tıpkı Farslarda Aslanın, Ruslarda ayının, Fransızlarda horozun, Almanlar ve Kosovalılarda çift başlı kartalın sembol oluşu gibi…
Türk milletinin Ergenekon Destanı’nın en öncelikli motifi de yol gösteren bir bozkurttur.
İlk Moğol hükümdarının adı bozkurt anlamına gelen Borte-chinua olurken eski Türkler de erkek kurda Börteçine, dişisine de Asena demişlerdir.
19’uncu yüzyılın sonlarında Türk milliyetçiliğinin yükselmesiyle bozkurt bir Türk simgesi haline gelir. 1912’de kurulan Türk Ocakları’nın sembolü olur…
19. yüz yılla birlikte imparatorluklar dağılırken yerlerinde kurulan çok sayıdaki millî devlet kültürel kimlik oluşturabilmek için çeşitli yöntemler denerken millet bilincinin oluşabilmesi için de tarihin derinliklerinde semboller aramışlardır.
Anadolu Selçuklu ve devamındaki Osmanlı Devletinde, çoklu inanç, çoklu dil ve çoklu kültürel yapıdan dolayı yüz yıllar boyunca ümmet esasına dayanan bir devlet anlayışı tercih edilirken, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde kurulan ve 29 Ekim 2023’te şanlarla şereflerle 100. YILI’nı kutladığımız Türkiye Cumhuriyetimiz millet hayatının tercih edildiği bir sosyal doku anlayışına geçilmiştir.
Bu anlayışın sonucudur ki bizzat ATATÜRK’ün “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür!..” sözü bu anlayışın özünü oluşturmuştur. Devletimizin adı Göktürkler devletinden sonra içinde Türk kelimesini bulunduran Türkiye Cumhuriyeti olarak ilân edilmiştir dünyaya… Yine Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’nin sonundaki “Ne mutlu Türk’üm diyene!..” anlayışından hareketle “Kendisini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kabul eden ve devletine bağlılığını ifade eden herkesi Türk kabul eden bir anlayış eğitim sistemimizin de özünü oluşturmuştur.
Cumhuriyet döneminde Türkçülük rüzgarıyla birlikte paralarda, pullarda, logolarda kurt motifi kullanılmıştır. Ülkemizde 1214 kişinin adında Bozkurt yer almaktadır.
İngiliz asker ve yazar H. C. Armstrong'un 1932 yılında yayımladığı Atatürk biyografisi kitabının adı: BOZKURT (İngilizce özgün adı: GREY WOLF)’tur…
Sadece Denizli’de Bozkurt ilçesi, Karakurt ve Alikurt isimleri ile Kastamonu’daki Bozkurt ilçesi
Bu sembol Türk hakanları tarafından başarı anlamına gelen bir zafer işareti olarak kabul görmüştür.
Batıya göç eden, Hun, kıpçak, Peçenek Türkleri aynı zamanda bu işareti Soy belirtir olarak yani "Ben Türküm" manasında da kullanmışlardır.
Bozkurt işaretinin, İslamiyet öncesi Göktürk döneminde ve diğer Türk devletlerinde, Türk hakanlarının zafer işareti olduğu, mağaralarda bulunan 6.yüzyıla ait “Türk hakanı heykeli” ile anlaşılmıştır.
Altıncı yüzyıla ait bir taş anıtta kurttan süt emen bir çocuk betimlenmektedir. Şamanlar ve kamlar zaman zaman kurt kılığına girerler. Bozkurda “Gök Oğlu” da denir.
Yakut metinlerinde Bosko olarak bahsedilir.
Kırgızlarda, bozkırda gezerken kurt görmek uğurdur. Rüyada kurt görmek de yine hayra yorulur. Hamile kadının nazardan korunması için yastığının altına kurt dişi veya derisi koyulur.
Başkurt rivayetlerine göre kurt onların atalarının önüne düşerek yol göstermiştir. Bu nedenle kendilerine başlarında kurt bulunan anlamına gelen Başkurt denmiştir.
Hilal taktiği (veya Turan/Türk taktiği) adı verilen yarım çember ile düşmanı ortaya alıp çemberi kapatma savaş yönteminin kurtlardan görülerek ilk defa Türkler tarafından uygulandığı kabul edilmiştir.
1973-1977 arasında okuduğum DTCF felsefe katında bir masa üzerinde yer alan dişi kurt ile onu emen iki kardeş Romüs ile Romülüs heykeli Roma’nın kurucuları olarak kabul edilirken kurt motifinin İtalya’daki konumunun en dikkate değer örneğidir.
Günümüzde ABD’de kurt motifi kültür hayatında yaygın yer tutmaktadır.
Güzel İzmir’imizin Karşıyaka’sında Vapur İskelesi karşısında yer alan Türkiye Cumhuriyeti öncesinde Avrupa Kulübü iken, bir zamanlar Halkevi olan, daha sonra Muallimler Derneği Lokali olarak hizmet verirken son düzenlemeyle Olgunlaşma Enstitüsü olarak kullanılan binada son resterasyondan önce duvalarında duvar boyu aynalar ve Atatürk resimlerinin yanında tavandan sarkan her ahize kurt ağzından sarkan bir zincir ucunda yer alırken hemen her sütun başlığında da kurt kabartmaları altın yaldızlı sarı renkle boyandığı için ilk bakışta hemen dikkat çekerdi. Şimdi soluk renkten dolayı dikkâtle bakmayınca görülmüyor ne yazık ki!..
Millî futbolcumuz Merih Demiral, maç sevincini bozkurt işareti ile yaparken farkında olmadan konunun sosyal medyanın ve sosyal hayatın gündeminde yer almasını sağlayıvermişti…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…
Yorumlar
Kalan Karakter: