İnsan insana etkileşimin ilk adımında selâm vardır.
Nasıl ki bir eve, bir yapıya girmenin ilk yolu anahtar kullanmak ise, insanın iç dünyasına girebilmenin başlangıcında da selâm vermek vermek vardır.
İster Günaydın deyin, isterseniz Merhaba, Hello, Bonjour, Bog, Namaste, Tja, Salem, Salve, Ciao, Yahsahs, NiHao, Ola, Privetvb deyiniz dünyanın neresine giderseniz gidiniz kural değişmiyor. İllâ ki insanla iletişim başlatmanın yolu selâmlaşmaktan geçiyor.
“Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selâmı yayınız!..”buyuruyor İslâm peygamberi de!..
Bir adam Resûlullah'a (sas), “İslâm'da hangi davranış daha hayırlıdır?” diye sorunca Hz. Peygamber (sas) şöyle cevap vermiştir: “Tanıdığına ve tanımadığına selâm vermen.”
Atatürk’ün de hasta yatağında son nefesini vermezden önce son nefesinde –sanki kendisine selâm verilmiş gibicesine- “Aleyküm selâm!..” dediği anlatılır”
Nedendir bilinmez biz de Mart 2024’te yayınlanan 4. Şiir kitabımıza “SELÂM OLSUN” adını vermiştik…
Kitabın elimize geçtiği günden bugüne gördük ki suya atılan bir taşın suda yarattığı dalgalanmalar misali “Selâm Olsun”un her geçen gün selâmın yayılmasına vesile olduğuna tanıklık ediyoruz.
23 Nisan 2024 günü Selâm Olsun’u yayınlayan Yeşil Kayın Yayınevinin, Melike Önder öncülüğünde Denizli’deki merkezlerinde düzenledikleri “İmza Günü”nde yaşadık selâm bereketini önce…
24 Mayıs 2024’te bu sefer PAÜ=Pamukkale Üniversitesinde PAÜ Şiir Topluluğunun, Danışman Hocaları Öğr. Gör. Havva ERGÜR öncülüğünde Selâm Olsun şiirlerinden oluşan “Şiir Dinletisinde Onur Konuğu olarak” yerimizi alınca yaşadık selâm bereketini…
En son dün, 6 Haziran 2024 günü Metin Soydeveli yönetiminde şiir yolculuğunu başarıyla sürdüren “Şiir Kalbimide-İZİ KALDI” programında Zerrin Keskin’le birlikte Kürecik TV ekranlarından sundukları programın konuğu olarak yaşadık selâm bereketini…
Bir zamanlar evliyanın birbiriyle selâmlaştığından, buluştuğundan, sohbet ettiklerinden söz edilirdi onların kerametli kimliklerinin gücünü anlatabilmek için. Şimdilerde bilgisayar çağında cep telefonları, bilgisayar ve TV ekranları derken anında dünyanın dört bucağındaki insanların birbirleriyle anında görüntülü olarak görüştüklerine tanık olsalardı o evliyalar günümüz insanı için ne düşünürler hep merak ederim doğrusu…
Biz programda “Selâm Olsun” derken selâmımızın dünyanın nerelerine ulaştığını bilme; kimlerin bizleri seyrettiği ve dinlediğini bilme imkânına bile sahip değiliz… Yayın anında sadece mesaj gönderen dostların yazılarını görebiliyor ve okuyabiliyoruz işte…
Bir bakıyoruz Iğdır’dan Emir Şıktaş bize ithaf ettiği şiirini göndermiş… Bir bakıyoruz Denizli’den Muammer Kardeş, Mustafa Kütükçü yazmış, bir bakıyoruz İstanbul’dan Cengiz Karadeniz, bir bakıyoruz İsviçre’den Meryem Sultan yazmış… Daha da adını yazmadığım yüzlerce dostla yaşadık selamlaşma bereketini…
7 Haziran 2024 Cuma günü Karşıyaka Katlı Pazar Yerinde yer alan Sancar Maruflu Yerleşkesinde saat 17.00-19.00 arasında bu sefer de Şiir Kalbimizde mensubu şâir dostlarımızın şiirlerimizi seslendirmeleriyle yaşayacağız selam bereketini.
“Selâm bereketi” dedim de müsaadenizle biraz da onu açarak sunmak istiyorum selamımı alan değerli okurlarıma:
Selâm kelimesi sözlükte “kusursuz olmak, kurtulmak, rahatlamak” anlamındadır. Uzakta bulunan birisine esenlik dilemektir.
Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde “Eman, kurtuluş, esenlik, barış”mânalarında kullanılmıştır ve “selâmlama” anlamındadır.
Karşılaşan iki kişiden birinin diğerine “Selâmünaleyküm!..” Selâm sizin üzerinize olsun, Allah sizi her türlü kaza ve belâdan korusun” demesi, diğerinin de buna aynı mânada olmak üzere “aleyküm selâm” diye hayır duada bulunmasıdır.
Selâm bir kalp ve gönül alışverişidir değerli okurlarım…
Siz hangi niyetlerle ve duygularla veriyorsanız selâmınızı, karşıdan da; sanki bir vâdide nâra atmışsınız da karşıdan nâranızın yankısının size dönüşü gibi bir hâli yaşarsınız elbette…
Sözün özü, biz “SELÂM OLSUN” dedik salıverdik dünyaya!... Karşılığında o kadar bereketlendi ki selâmımız şaşırdım kaldım ve “Âlemleri Var Eden”e bir kere daha ne kadar şükretsem yine de az olacağı duygusuyla hâlimi arz ettim…
SÖZ BAŞI- “SELÂM OLSUN”
Selâm olsun…
Hayata beraber başlayıp da erken yolculadığım anama, babama, ablama; 45 yıllık eşime, çocuklarıma, torunlarıma ve akrabalarıma…
İlk, orta ve lisedeki öğretmenlerime,
Üniversite yıllarımdaki hocalarıma selâm olsun!..
Eş, dost ve arkadaşlarıma, öğrencilerime, meslektaşlarıma…
Çayımı içenlere, çayını içtiklerime…
Selam alıp verdiğim tüm canlara ve canlılara…
Selâm olsun…
Doğduğum, büyüdüğüm memleketim Güney’ime…
İlk gurbetim ve Liselerimin şehri Aydın ve Nazilli’me…
DTCF yıllarımda ilmimin irfanımın şehri Ankara’ma!..
Türkiye’min özeti; Site Yurduma…
Öğretmenliğimin pedagojisinin kaynağı Ankara Yüksek Öğretmen Okuluma…
Selâm olsun…
İlk öğretmenliğim ve ilk göz ağrım öğrencilerimin şehri
Ben Uşak dersem de sizin Uşşâk anlayacağınız âşıklar şehrine…
Beni düğünle kabul eden ve üç evlat veren
Kırk yıl sınıf içi mutluluklar yaşatan Denizli’me…
Denizli Lisesi, Denizli Anadolu Lisesi, Anafartalar Lisesi
Denizli Eğitim Yüksek Okulu, Denizli Mühendislik Fakültesi
Derken İl Millî Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürlüğü görevim dolayısıyla Denizli’min tüm öğretmenlerime… Selâm olsun…
Tohumun toprakla buluşturulmasına misal, 1994’te bana kapılarını açan Pamukkale Üniversitesi ailesine…
A’dan Z’ye tüm öğrencilerim-Kampüs Çiçeklerime, personeline, akademisyen dostlarıma… Selâm olsun…
1970’te Aydın Lisesinde Yeni Kıroba Gazetesi’nde yayınlanan ilk şiirimden bugüne Şiir Vadisinde beraber yürüdüğümüz, Denizli’miz, İzmir’imiz ve ülke genelindeki bütün şâir dostlarımıza…
Selâm olsun…
Selâm olsun insanı ve hayatı güzelleştirmek için şiire emek ve gönül verenlere.
Selâm olsun cümle cana…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…
Yorumlar
Kalan Karakter: