"YAYLA RÜZGÂRI" ile "KİMSESİZ ŞİİRLER"

Mevsim yaz ya!.. Her şey bollaştı ya!.. Kitaplar da çokça gelmeye başladı kalem erbâbı eşten dosttan.
En tazecik gelen kitaplarım ”Yayla Rüzgârı” ile “Kimsesiz Şiirler” oldu.
Hayır zannettiğiniz gibi kargoyla değil bu sefer şâiri/yazarı çok değerli Nermin Akkan Hanımefendiyle birlikte Ankara’dan geliverdiler hem de ansızın; hem de Ankara’da ikamet eden çok değerli yazar/şâir dostu Güner Dinçaslan Hanımefendiyle beraber.
Ankara’dan geldiler dedimse de Nermin Akkan daha önceki yıllarda İzmir’de; Karşıyaka’da on yıl yaşamış. Onun için de yarı İzmirli sayılır hani…
10 Haziran 2021 Perşembe günü, Metin Soydeveli yönetiminde Şiir Kalbimizde Grubunun TCDD Lokalindeki buluşmasına gitmiştim ben de… Bir yağmur, bir yağmur, bir yağmur… Derken yağmura eş de bir sohbet, bir sohbet, bir sohbet ve şiirli de bir muhabbet… Her ikisi de bereket getirdi Karşıyaka’mıza, İzmir’imize…
İşte o toplantıda adımıza imzalayıp takdim etme lütfunda bulundu Nermin Akkan “Yayla Rüzgârı” ile “Kimsesiz Şiirler”i…
Bundan önce Temren Yayınlarından çıkan “Hece Mavisi” şiir kitabı ile down sendromunu  konu edinen “Cerensiz Olmaz” adlı tematik eğitim amaçlı kitaplarıyla tanımıştık Nermin Akkan’ı… Fakat bu sefer başka… Yayla Rüzgârı ile Kimsesiz Şiirler aldı götürdü beni bilmem ki hangi dağların zirvelerine bıraktı ya da hangi uçurumlara yuvarlayıverdi, bilemedim!..
Zaten kitabın arka kapağında da Salih Mercanoğlu “İnsan olmanın sorumluluğunu kadın olmanın kıyısızlığıyla izleyen yazarla tanıştım!” diyor ya… İşte Yayla Rüzgârı, bi farklı kitap: Temasıyla, konularıyla, üslubuyla, anlatımıyla, olayların kurgusu ve anlatımıyla özel bir kitap..
Eğer Nermin Akkan şiirlerini iyi anlamak ve duygu dünyalarına girmek istiyorsanız öncelikle ve evvelemirde “Yayla Rüzgârı”nı okumanız gerekiyor efendim…
“Yayla Rüzgârı” isminin neyi karşıladığını açıklamayacağım sizlere: Büyüsü bozulmasın. Yalnız şunu söyleyebilirim: Hani Divân şiirimizin büyük ustası Bâkî’nin bir gazelinin son beyitinde “rûzigâr”  kelimesi iki anlamda kullanılır: 1- rüzgâr/yel,  2- zaman/mevsim/sonbahar diye ya ona misal diyeyim ip ucu vermiş olayım bâri…
“Bâkî, çemende hayli perîşân imiş varak
Benzer ki bir şikâyeti var rûzigârdan”
Nermin Akkan Tokat’ın Almus ilçesinde bulunan Almus Barajı suları altında kalan Kadıköprü köyündendir aslen. Etrafı altı Alevî köyüyle çevrili bir Çerkes Köyüdür Kadıköprü.
Nermin Akkan, işte hem çocukluğunun geçtiği köyünün sular altında kalmasıyla birlikte yaşanan sosyal çalkantı ve savrulmalarla birlikte, gerek büyüklerinden duyduğu, gerekse kendisinin tanık olduğu ya da bizzat kahramanı olduğu olayları hikâyeleştirir Yayla Rüzgârı’nda…
HİK3ayelerinin başlıklaından: “Öyleydi Sanırım, Sadece Hercai, Ayakkabılarım Yatak Arkadaşım, Dudağımdaki Kan, Sütsüz Anne, Oy Gülüm, Nacak Yine Elimde,Zahret Nenem, Murdar Balıklar,Bendeki Baraj Sendromu, Yayla Rüzgârı, Boynuz Yeri,  Buğulu Gözler, Sarı Çıyan, Kenefteki Çığlık, Kanat Taktılar Anne, Dua…”
Bu hikâyelerde görünürde yerel olaylara takıldığınızda hikâyeleri yerelde kalmış  gibi düşünebilirsiniz; fakat hem seçtiği konular evrenseldir: kadınların etrafında yaşanan olumsuzluklar, sosyal olaylar,  hem de anlatımdaki ustalık ve dil yapısı okudukça sizi yerelden alır evrensele götürüverir…  İşte size “ Ayakkabılarım Yatak Arkadaşım” dan bir anlatım:
“Ak saçlarıma rağmen aldığım her ayakkabıyı yatak arkadaşı yaparım. Cenin misali tortop yumulurum önce kendime. Burnum, neredeyse ayakkabımın kokusunu çocukluğumdan çekip alır. Sonra dokunurum uçlarına yavaşça. Yatağımda her kıpırdanışımda, çizmekten korkarak yanaklarını okşarım yatak arkadaşımın.”
1994 Nisan’ında Almus Baraj Gölü kenarındaki MEB Hizmetiçi Kurs Merkezinde bir hafta yaşayınca Nermin Akkan’ın hikayelerini şahsen ben daha iyi anlayabiliyorum…
“Yayla Rüzgârı”  Kitap At Yayınlarından 2020’de çıkmış.
“Kimsesiz Şiirler” ise 2021’in Ocak ayında Kloras yayınlarından  selamlayıvermiş okurunu. 
İşte Yayla Rüzgârında sergilenen sosyal zemin üzerine çiçeklenen Nermin Akkan şiirlerini anlatmaya çalışayım şimdi de:  Her şeyden önce şunu söylemek isterim: “Yayla Rüzgârı”ndaki sosyal olaylar, çarpıklıklar, aşklar, çelişkiler, hatıralar ve yaşananların tamamı tarladır benim gözümde… “Kimsesiz Şiirler” ise işte o tarlada boy veren çiçeklerdir…
Kimsesiz Şiirler okuru, Nermin Akkan’ın “Şiir yan etkisi olmayan tek anti depresandır.” sözüyle selamlar.
Ben bu sözü şiirlerin annesi olan şâirlerin şiirle olan dostlukları, uğraşları, şiirin doğum anı için ve bir de  okurun sevdiği şâirlerin şiirlerini okumaları anıyla doğrularım/olumlarım:
Şimdi Nermin Akkan şiirlerinden tadımlık mısralar sunayım sizlere:
AY SALLANIRDI  şiirinden
Ay sallanırdı gökte
….yıldızlar ip atlardı
Sulu gözlü bulutlar uçuşan çiçeklerin eteğini toplardı
Çok çapkındı eskiden uçarıydı rüzgârlar
Ağız çarpık dil bağıl es kekeme değildi
CAN SEVGİLİ den
Başım düşüyor
Gözlerime yuva yapmış göçmen kuşlar
KİRLİ’den
“Yalındı” dedi
“Yalındı kapıştığı yalağından
Adam sandığımız varlığı yok adamların
Yal bile yemezsin bilsen çanağından”
İNADINA’ dan
İnadıma yazım
Ey diline tahtakurusu üşesi şair
Sen susarsan nasıl değişir yazım
Gözümden düşesi zevahir
SEV YETER’den
Paranın geçmediği bir ülkeye götür beni
Bal kabağı konağım
Gökkuşağı salıncağım
….
Bahçemiz çitsiz
Kapımız kilitsiz
Atımız gemsiz olsun
Karıncalar kayak yapsın ayaklarımızda
Arılar semah dönsün
YURT KURMALI’dan
Çığ büyütüp tek taneden
Eyersiz atların yelesine yurt kurmalı
Sağrısında uyumalı
Yağmur ekip
Yıldız toplamalı ölü bebeklerin gözlerinden
 Kimsesiz Şiirler’de şiirler tamamlandığında şiiri şöyle tanımlayıverir Nermin Akkan: “Şiir, yalın yüreğin kansız hayata karşı kuşandığı kınsız kılıçtır.”
“Şiirin bu kınsız kılıç” yanını anlamanız için Kimsesiz Şiirler’i okumanız gerekiyor öncelikle değerli okurlarım. Şiirlerin büyüsünü bozmamak için sözü burada noktalıyorum:
Tebrikler Sevgili Nermin AKKAN… Nice nice şiirler ve şiir kitapları dileğiyle…