"Yiğitler Kan Döker Bayrak Solmaya"

Çağımızın destan şâiri olarak ün yapan merhum Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU “MALAZGİRT MARŞI” isimli şiirinin son bölümünde şöyle der:

“Yiğitler kan döker bayrak solmaya,

  Anadolu başlar vatan olmaya…”

Mithat Cemal KUNTAY da şunları söyler:

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır;

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!..”

İstiklâl Marşı şâirimiz Mehmet Âkif ERSOY da şöyle dile getirir duygularını:

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

 Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!..”

İşte bu duyguların bir ifadesidir Türkiye Cumhuriyetinin son kırk  yıldır terörle mücadelesinde toprağa verdiği “Kınalı Kuzular” diye adlandırılan Mehmetçiklerimizin şehadetlerinin ana sebebi.

Terör örgütlerinin önceleri ülke içerisinde yaptıkları provokasyonlarla yaşattıkları acıları zannederim yeni kuşak gençlerimiz bilmiyorlar. Belki de Kuzey Irak ve Suriye’den gelen şehit haberlerine şaşırıyorlardır.

Bu noktada silahlı kuvvetlerimizin verdiği mücadelenin gücü, önemi ve değerini takdir etmemiz gerekiyor. Kolay olmadı bu noktaya gelmek.

İşte bu sürecin bir yansımasıdır Kuzey Irak ve Suriye’de olup bitenler.

"Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, 9 Ağustos 2023 tarihinde, bölücü terör örgütü mensupları tarafından açılan taciz ateşi sonrasında şehadet şerbetini içen Mehmetçiklerimiz:

Piyade Teğmen:  Fatih Uğur ALTINBAŞ   Elazığ,

 Uzman Çavuş:  Kemal ÖZEK  Denizli, 

Piyade Uzman Onbaşı:  Uğur ÖZDEMİR  Gaziantep, 

Piyade Uzman Çavuş:  Özkan LALE  Sivas

Piyade Sözleşmeli Er:  Mahmut ÜÇDAĞ   Diyarbakır...

Piyade Uzman Çavuş:  Mustafa Sezer Zonguldak

Biz biliriz ki bu şehitlerimiz ne ilktir ne de son olacaktır.

Maalesef günümüzde dünyaya egemen olmanın adı olan “Küreselleşme” plan ve projeleri bütün hızıyla devam etmektedir. Sadece yöntemlerde değişiklikler yaşanırken planlanan hedeflerde en küçük bir sapma görülmemektedir. Orta Doğu’da yaşananların da, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın da , Afrika’da yaşanan darbelerin de sebebi budur. Büyük güçlerin büyüklüklerini sürdürebilmek için dünyanın zenginliklerine egemen olma, el koyma ya da yönetme hedefidir.

İşte bu basit gerçektir şehadet şerbetini içen Mehmetçiklerimizin ömürlerinin baharında kara toprağın bağrına giriş nedenleri.

Gerçek şu ki, bu topraklarda zayıfa yaşama hakkı yoktur. Tek gerçek güçlü olmanız ve size karşı sergilenen her türden düşmanca tavırlara cevap verecek şekilde hazır olmanızdır.

İnsanlık tarihinin tanık olduğu Roma, Bizans, Pers, İskender ve Osmanlı gibi devletlerin bu coğrafyada hayat bulması boşuna değildir. Diğer taraftan da zayıfladıkları anda da çöküş sürecini yaşadıkları da bir başka gerçektir.

Bu bağlamda, 100. Kuruluş Yılını yaşarken, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Benim nâçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!” inancının hayat bulması seksen beş milyon vatandaş olarak birlikteliğimize bağlıdır. İdeal birliği yapmamıza bağlıdır. Sonra da çalışmamıza, çalışmamıza ve çalışmamıza bağlıdır…

Bu duygularla hem son olarak Pençe-Kilit Harekat bölgesinde hem de bütün zamanlarda şehit düşen silahlı kuvvetler ve emniyet mensuplarımıza Allah’tan rahmetler diliyoruz. Mekanları cennet olsun…

SEVGİLERİMLE….