DENGEYİ BOZAN TOPLUMLAR BEDELİNİ ÖDER...
Yayınlanma :
03.03.2023 08:39
Güncelleme
: 03.03.2023 08:39
"Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek azar. Kuşkusuz dönüş Rabbinedir."
(Alak/6-8)
“Bİz bir toplumu yok etmek istediğimiz zaman onun ileri gelen varlıklılarının orada kötülük yapmasına izin veririz. Böylece o topluma verilmiş söz gerçekleşir ve onu yerle bir ederiz.”
(İsra/16)
“Bir ülkeyi helâk etmek istediğimiz de, o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Böylece o ülke helâke müstehak olur; biz de orayı darmadağın ederiz.” (İsra/16)
Ayetlerde anlaşılacağı gibi açık bir şekilde Allah ın biz kullarını çok şiddetli bir şekilde uyarıyor. Allah bir toplumu helak etmek istediğinde, o toplumun ileri gelenlerinin yani yönetici ve söz sahibi olanların, kötü davranışları topluma zarar verici olaylar yapmasına izin veririz diyor.
Daha açıkçası, bu yöneticilerin kötü bir yönetim sergileyeceği anlatılıyor.
Demek ki Allah öyle bir toplumdan bahsediyor ki, O toplum uyarıcılar gönderilip uyarıldığı, yani uyarılar onlara ulaştığı halde, O uyarıların değil, yanlış batıl yolların, bilginin peşi sıra gidenlerden bahsediyor.
Öyle anlaşılıyor ki, böyle bir toplumu Allah cezalandıracak.
Bu ayeti farklı şekilde tercüme edenlerin genel çoğunluğu, ayeti yumuşatarak tercüme ediyorlar.
Örneğin ikinci verdiğimiz örnekte, ülkenin şımarık söz dinlemez ileri gelenleri, yöneticilerine önce iyilikler emredildiğinden, daha sonrada buna rağmen onlar kötü davranışta bulunurlar, daha sonra bu ülke ya da topluluk helak edilir, diye tercüme edilmiş.
Eğer böyle tercüme edersek, ayetin başında söylenen ile sonu bir biriyle uyumlu olmaz.
Ayeti yumuşatmak yerine, olduğu gibi almalıyız ki, uyarıyı ve ikazı da yerinde alabilelim.
Allah ın yolundan sapmış, söz dinlemeyen bu toplumun helak edilmesinden, acaba tamamıyla yok edilmesini mi anlamalıyız, yoksa yerle bir ederek, bitkin bir durumuma gelmeleri, işlerini zorlukla yapabilecek bir hale gelmelerini mi anlamalıyız?
Aslında burası da önemli! Allah bu dünyada bizleri imtihan ediyorsa ve kendimize gelmemiz adına da her yıl, bir ya da iki kez musibetlerle karşı karşıya bırakıyorsa, helak sözünden tamamen bu toplumun bu dünyadan yok olduğunu düşünmemiz, doğru olmaz diye düşünüyorum.
Allah bunu da elbette yapabilir. Ama toptan yok edilmesi, bu dünyada imtihan olma anlayışına, ters düşüyor.
Çünkü; cezalandırılan toplumda yaşlı, küçük günahsız insanlar var.
Onun için cezalandırılan toplum, ya yoldan sapanlar, yada yoldan sapanları görmezden gelip susanlar olduğunu söyleyebiliriz.
Allah adildir geleceği bilir, hüküm ve hikmet sahibidir, en güzelini O karar verir.
Ayeti anlamaya devam edelim. İsra 16. ayetin bir öncesinde Allah, her kim doğru yolu seçerse, bu kendi iyiliğine olur der. Kimde yoldan saparsa, buda kendi kötülüğünedir, hiç kimse bir başkasının suçunu taşıyacak değildir diye de belirtiyor. Ayetin sonunda da, biz Resuller göndermedikçe azap etmeyiz diyerek, aslında İsra suresi 16. ayeti ne maksatla indirdiğine de açıklık getiriyor.
Yine İsra 16. ayetin devamında da 17. ayette şöyle uyarır.
“Nuh'tan bu yana biz böyle nicelerini helak ettik. Çünkü; kullarının günahını bütünüyle görüp haberdar olmakta, senin Rabbim gibisi yoktur."
Demek ki, Allah ın helak edip cezalandırılmaya karar verilen toplum, önce Allah tarafından uyarılmış, ama bu uyarı göz ardı edilmiş olmalı ki, Allah O toplumu daha da azdıracak yöneticiler gelmesini sağlayarak, bizzat O toplumu kendilerinin cezalandırmasını sağlıyor.
Aslında burası çok önemli. Bu kısmı lütfen doğru anlamalıyız.
Allah O toplumu aslında kendilerine layık olan yöneticilerin gelmesini sağlayıp, bizzat kendilerini kendileri cezalandırmış oluyor.
Şura suresi 30. ayette Allah, nasıl uyarıyordu bizleri hatırlayalım!
“BAŞINIZA GELECEK HER FELAKET, KENDİ YAPIP ETTİKLERİNİZİN BİR ÜRÜNÜDÜR. BUNUNLA BERABER ALLAH, PEK ÇOĞUNU BAĞIŞLIYOR.”
Şimdide bu konuyu, Kur’an'nın diğer ayetlerinden istifade ederek, çok daha açık bir şekilde anlamaya devam edelim.
Rad suresi 11. ayete baktığımızda, konumuzla ilgili bilgiler veriyor ve diyor ki;
”ŞÜPHESİZ Kİ, BİR KAVİM KENDİ DURUMUNU DEĞİŞTİRMEDİKÇE, ALLAH ONLARIN DURUMUNU DEĞİŞTİRMEZ. ALLAH, BİR KAVME KÖTÜLÜK DİLEDİ Mİ, ARTIK O GERİ ÇEVRİLEMEZ.”
Demek ki İsra 16. ayette, kendi durumunu düzeltmeyen, azgınlıkta ısrar eden bir toplum var ve Allah bu toplumu cezalandırmak için, kendilerinin arasından azgın, adaletsiz yöneticiler seçmelerini sağlayıp, kendilerini adeta kendileri ile cezalandırıyor.
Enfal suresi 25. ayette de yine Allah, öyle bir toplumdan örnek veriyor ki, günümüzde bizlere inanılmaz örnek oluyor ama bu ayeti bu şekliyle anlarsak tabi.
Bizler halk dilinde şöyle bir söz söyleriz. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın."
İşte Allah bizleri bu konuda uyarıyor ve her kulumun, toplum içinde bir görevi vardır ve herkes o görevi yerine getirmelidir, bana ne diyemez, susarsa yanlış yolda gidenlerle birlikte sorumlu olur diyor ve bakın nasıl uyarıyor.
(Enfal/ 25) "Bir de öyle bir fitneden sakınınız ki, o fitne, İÇİNİZDEN SADECE ZULMEDENLERE ERİŞMEKLE KALMAZ, UMUMA YAYILIR VE HEPSİNİ PERİŞAN EDER. Biliniz ki Allah, azabında çok çetindir."
Allah gerçekten düşünen, aklını kullanan kullarına, böyle her şeyden nice örnekleri veriyor ki doğrudan sapmasın ve böylece kişisel görevleri yanında, bizlerin birde toplumu ilgilendiren konularda da boş veremeyeceğimizi, mutlaka uyanık olmamız gerektiği uyarısını yapıyor. Kur’an Nisa suresi 58. ayetinde bizleri nasıl uyarırdı hatırlayalım.
”ALLAH SİZE, MUTLAKA EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERMENİZİ VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN, ADALETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER.”
Bakın Allah toplumları nasıl uyarıyor. Sizleri yönetecek yöneticilerinizi seçerken, "EHİL İNSANLARDAN YANİ İŞİNİ BİLENLERDEN, TARAFSIZ DAVRANABİLENLERDEN SEÇİN." diyor.
Bu ne demektir? Tarafsız ve adaletle sizleri yönetecek insanları seçin ki, sizlerde rahat edesiniz, huzurlu yaşayabilesiniz. Bunu yapmayıp, ehil insanlardan seçmezseniz, ONLARIN YAPTIĞI ADALETSİZLİKLERDEN, YOLSUZLUKLARDAN SİZLERDE SORUMLU OLURSUNUZ.
Demek ki İsra suresi 16. ayette asıl bahsedilen, yoldan sapmış söz dinlemeyen toplumu Allah cezalandırmak için kararını veriyor ve Allah ın indirdiği kitabı yeterli görmeyip, adeta kendi batıl inançları ile yaşayan toplumun başına, kendilerine layık şımarık, adaletsiz yöneticilerin gelmesini sağlayarak, O toplumu cezalandırıyor.
Aslında bu ayetten alacağımız çok ama çok önemli dersler var. Ama bu gerçeklerin üstü örtülerek bu şekliyle ayet topluma anlatılmıyor.
Yine aynı konuyla ilgili (Enfal/53) ayeti de örnek gösterebiliriz, Lütfen uyarıya dikkat.
”Bir toplum kendilerinde bulunanı değiştirmedikçe Allah'da onlara verdiği nimeti değiştirmez."
Demek ki toplum olarak huzur içinde yaşayabilmek istiyorsak, her birey kendi üstüne düşeni yapmalı ve Bana ne bundan beni ilgilendirmez, bana işin ucu dokunmaz, zarar vermez demeyin, Allah mutlaka zarar herkese dokunur diyor.
Kur’an Semud kavminin Allah ın emirlerini dinlemediklerinde, Allah ın nasıl O toplumu cezalandırdığı, büyük bir felaket gönderdiği örneğini de verir.
Konumuzun çok daha iyi anlaşılabilmesi için, size Bakara suresi 104. ayeti örnek vermek istiyorum. Bakın bu ayette Allah, Elçisine bile bizlerin neyi söyleyip, neyi söyleyemeyeceğimizin uyarısını yapıyor.
“MÜMİNLER! “BİZİ GÜT! RAİNA DEMEYİN, “BİZİ GÖZET! UNZURNA DEYİN VE DİNLEYİN. KÂFİRLERE ACIKLI BİR AZAP VARDIR.” (Bakara/104)
Bakar mısınız lütfen, ne kadar güzel uyarıyor Allah bize güdülen bir toplum olmayınız diyor. Bilakis, birbirinizi gözeten kontrol eden hesap soran takip eden olunuz diyor.
Ama bizlerin elbette bu ayetlerden dersler almadığımız çok açık.
Hala Kur’an dan öğüt almayan onun her bilgiyi açıklamadığını savunan, Müslümanlar var aramızda.
Bu durumda sizce bizlerin sonu da, İsra suresi 16. ayette olduğu gibi olmasın.
Rabbim bizleri korusun inşallah.
Allah bizleri uyarıyor ve diyor ki, Elçisine, bizi davar gibi güt demeyin diyor. Çünkü her Müslüman ın bir toplumda kendisine has görevi vardır ve O görevini yerine getirdiği ölçüde, O TOPLUMDA HUZUR, ADALET VE ZENGİNLİK OLUR.
Genel çoğunluğu fakir, mazlum olan bir toplumda, sorumlu olan devleti yönetenlerdir ve yöneticileri seçenlerdir.
Onun içindir ki, Allah ın emrettiği gibi, bizleri yönetecek olan yöneticileri, seçerken, emaneti ehline veren insanlardan seçmeliyiz.
Eğer seçemiyorsak, bunun sorumluluğuna, bizlerde ortak olmuşuz demektir.
Çünkü "Vesile olan yapan gibidir." diyor hazreti Peygamber (saa)...
Selam ve dua okuyan araştıran sorgulayan anlayışı ve kavrayışı yüksek olan temiz akıl sahiplerine olsun...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: