SÖZ VE FİİLLERDE SAMİMİYET ESASTIR...!
Yayınlanma :
10.06.2022 09:33
Güncelleme
: 10.06.2022 09:33
"Ey iman edenler! doğrularla sadıklarla beraber olun" (Tevbe ~119)
Söylem ve eylem bir olacak hayatımız, "İşittik itaat ettik." İlahi emre uygun olacak.
“Para ile satın alınan sadakat daha fazla para ile mağlup edilir.”(Seneca)
Söz ve fiiller örtüşüyorsa sadakata hüküm etmek icap eder. Allah'ın yanında en makul ve gerçekçi olan tövbe bir dahası olmayan tövbedir. Allah Gafurdur (İnsan ve meleklere karşı kusurları örtendir) kimsenin görmesine müsaade etmez.
İşte bunun için peygamber (sav) "Günahı anlatmak da günahtır." demişse bırak senle O'nun arasında kalsın.
İmam Ali (as)" Geçmişin kederine, dertlerine ve hatalarına takılma, yoksa geleceğini düşünmeye zaman bulamazsın" diye ne güzel tarif etmiş.!
Mevlana (ra) dinleyelim.!
"Allah kuluna üç şekilde cevap verir. Evet der istediğini verir, hayır der daha iyisini verir, bekle der, en iyisini verir.!!"
Oysa beşer zafiyeti duaların hemen icabetini destekler. Çünkü; İlim ve hikmetten yoksun olmak söz konusudur.
Bayezid-i Bistami (ra) bir gün yolda giderken yanından geçen bir köpeği gördü. Köpeğe değip necaset bulaşmasın diye eteklerini topladı. O anda köpek dile gelip, lisanı-ı hal ile şöyle dedi: -“Benden sana bulaşacak kir, üç defâ yıkamakla temiz olur. Ama senin nefsindeki kibir kiri yedi deryada yıkansa temiz olmaz.” Bunun üzerine Bayezid-i Bistami, köpeğe; -“Senin dışın pis, benim ise, içim pis. Gel beraber olalım da belki birbirimize faydamız olur.” dedi.
Köpek de; -“Sen benimle yoldaş ve arkadaş olamazsın. Zîrâ halk beni horlar, sana tâzim eder. Beni gören taşlar, seni gören ise iltifâta başlar ve “Ârifler sultanına selâm olsun!” der. Benim yarına yiyecek bir kemiğim bile yok, ama senin bir ambar buğdayın var.” cevabını verdi. Bayezid-i Bistami bu cevaptan kederlendi, bir köpeğin yol arkadaşı olmaya bile lâyık değilim, diye üzüldü.!
Su insanoğluna dile gelse bize der ki, "Ellerinizin kirinden önce kalbinizi yıkayın." Harici kirlilik temizliği en kolay hijyen olduğu için literatürde bu amel için küçük cihad denmiştir. Oysa en zor; temizliği zahmetli ve meşakkatli olan iç temizliğidir bu da Ruh'u fıtrata uygunluk kalıpları ile terbiye etmektir. İşte bunun için, bunun adı büyük cihat olarak tanımlanmıştır. Her ikisinde de çabaların amaçları rızayı İlahi olmak zorunluluğu vardır.
Küçük cihatta nifak yoktur. Düşmanlarla karşı karşıyadır. Bu arenada savaş araçları ve düşman sayısı gayet açık ve barizdir ama büyük cihatta ise, düşman çoktur nerede nasıl çıkacağı hiç belli olmaz.! Bol nifak ve düşmanla iç içesin. Kendi çabanla korunman minimal düzeydedir. Hile ve aldanmışlık maksimum düzeydedir. İhlas en güçlü silahın olacaktır.
işte bunun için, İhlastan yoksun fiiller ret edilmeye mahkûmdur. Çünkü; İhlastan yoksun ameller sahte para gibidir.
Şu ayet bize, çok derin bir tefekkür ve arınmaya işaret eder.
“Onu (nefsinin kötü arzu ve alışkanlıklarını) temizleyip terbiye eden felaha erişmiştir.” (Şems/9)
İbrahim Ethem (ra) Bir gün berbere gider ve Allah için beni traş et der berbere. Berber o an zengin ve itibarlı biri ile meşgul iken, hemen o'nu kaldırır ve İbrahim'i traş eder gönderir. İbrahim Ethem (ra) şöyle niyet eder, elime ilk geçecek parayı bu berbere vereceğim der. Ve İbrahim’e ilk fırsatta bir kese altın geçer Bu altınları hemen berbere götürür verir. Âmâ berber ret eder, almaz, Sebebi sorulunca, İlk ihlasıma zarar verebilir demiş.!
İhlasın hakim olduğu toplumun sosyolojisine oksijen gibi olan rahmetten herkes nasiplenir.
Bizler şekillerle oyalanmaya devam ediyoruz, Oysa Allah’ın bize olan kadim vaadi suretlerimize değil takvamıza bakacağı yönündedir.
Şems-i Tebizi (ra) dinleyelim;
“Berrak bir gönülden kirli su akmaz, Güzel bir ruhtan kötü söz çıkmaz, Hayatta her şey ters gidiyorsa bil ki sen ters yöne girmişsin.”
Büyük arif ve Müceddit İmam Humeyni (ra) yı dinleyelim.
“Tezkiye olmadan terbiye olmayan sahneye çıkanlar tevhit ve marifetullah sahnesinde; gelsefe, fıkıh ve siyaset sahnesinde gövde gösterisi yapanlar İnsanlık için en büyük tehlikedirler. Zira bunlar batınında ki şeytandan kurtulamamışlardır.”
Sonuçta bu tehlikeyi görmeyen toplumlar halkın ahmaklığı ve cehaleti üzerinden cennet ve cehennem borsaları oluşturdular. İktidar ve menfaat uğruna bütün kutsalları akçeye çevirmek onlar için hayati bir amaç olmuştur. Bu konum onlara sadece dünyada İyi de para ve itibar kazandırır.
Büyük Arif Şeyh Muhyedin-i Arabi (ra) dinleyelim “Aslından uzaklaşan her canlı uzaklaşması ölçüsünde aslına dair bilgisini kaybeder”
Nitekim Hz. Ali (as) “Allah indinde en üstün olanınız takvaca üstün olanınızdır.” Ayetindeki takvayı hürriyet olarak tanımlar, Neyin hürriyeti derseniz? fıtratın, hanifiyetin, sıbğatın hürriyeti. Nefsinin ve dış etkenlerin herhangi birin etkisinde kalan biri hürriyetinde ve takvasında hastalıklı ve problemli olur.
Sonuçta toplum bir gövdenin azaları gibi birbirini görür ve bu destekle daha güçlü ve sıhhatli bir sosyal dayanışmanın varlığı hakim olur.!
“Ey canımın Sahibi yar, sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var.” Mevlana (ra) söz kolay sorun olan insanın fiillerdir.
Selam ve dua okuyan araştıran sorgulayan anlayışı ve kavrayışı yüksek olan temiz akıl sahiplerine olsun inşallah....
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: