UYUYANLARI UYANDIRMANIN BEDELİ...

 “Ey örtüsüne bürünen!  KALK VE UYAR!  Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir.  Elbiseni tertemiz tut. Her türlü pislikten uzak dur.” (Müdesir1-5)

   Uyandırılmak istenenler; hakikatte gaflet delalet ve basiret körlüğüne müptela olmuş şahıs veya kitleler için söz konusudur.
   Uykularına sebep olan bu parametrelerin esas amilleri sefalet ve cehalettir. 
   Sefaletin zıddı rehavettir, Cehaletin zıddı ise İlim ve harekete geçiren idrak ve bilinçtir.
   Cehalet-Sefalet her ikisinin sonuçları zulmete tekabül eden cehaletin koyu karanlık kaderidir.

   Uyandırılmak istenen hedef kitle uygun argümanlarla uyandırılmazsa hastalık katlanarak devam edecektir.
   En uygun metot ise ilim hikmet ve güzel öğüttür. Çünkü; İmam Ali (as) diyor ki, "Kişi tanımadığı (bilmediği) şeyin düşmanıdır."
   Bunun için hikmete kim düşmanlık yaparsa sadece uygun bir üslupla ifade edecek  dillere muhatap olamamıştır. Hitabet ve uslubun ana teması sertlikten uzak gayet yumuşak olabilmektir. Üslup ifade edilen doğrular kadar gereklidir.
  Çünkü; "Yanlış uslup doğru sözün katilidir." demiş (Şehy Şadi Şirazi ra)
   Beşer Tarihi boyunca müstekbirler, Müstezafları sürekli Cehalet ve sefalete mahkum ederek kara kaderlerinin üzerine saltanatlarını, rehavetlerini inşa etmişlerdir.
    Tarih bize alim, aydın, Mütefekkir ve Filozofların düşündükleri ve yazdıkları uğruna kanı ile mürekkeble karıştığını göstermiş.
   Yüce Allah'ın "Oku Düşün Sorgula" emrine ve O'nun yolunda kanı dökülen nice  şehadet makamının ulaşanlarla dolu.!
   Peygamber (sav) "Alimler Enbiyaların varisleridir" Şüphesiz Enbiyalar da tüm uyuyan insanlığın uyanması noktasında birinci derecede sorumluluk almış ve bedel ödemiş merhamet sahibi rehberleridir.

    Bazı insanlar yalnız milletinin, bazıları coğrafya ve bölgesine mal olmakla beraber bazıları da tüm insanlığın malı olup kayıpları tüm insanlığın kaybıdır.
   İşte Ayetullah Seyit Muhammed Bakır Es-Sadr da; Sadece İslam ümmetinin malı değil tüm insanlık medeniyetinin malı ve sermayesi idi. Peygamber (sav) Alim'in ölümü alemin ölümü olarak ifade etmiştir..!
    Büyük Filozof Sadr işte bu profilde cesur ve bilge bir Alim olduğunu eserlerinden okumak mümkündür. 
   Biiznillah mutlaka O'nun şehadetinin bereketi düşüncelerinin hakimiyeti ile sonuçlanacaktır.
   Saddam Hüseyin: "Cuma hutbesine çıkma, yoksa seni öldürürüm" demesi!
    Şehid Muhammed Bakır es-Sadr: "Beni korkacağım bir şeyle korkut!" İşte bu cesaret  Bakır Essadr 9 Nisan 1980 de dört gün süren işkence sonucu kız kardeşi Bintül Hüda ile beraber ve korkusuzca Onları şehadeti ile sonuçlanan darağacına sürükledi... 
    Saddam (la.) Sordular Kız kardeşi Bint-ül Hüda'yı neden idam ettiniz, Cevap ilginç, "Yezidin düştüğü hataya düşmek istemediğim için Kız kardeşini de idam ettirdim." Evet tarih tekerrürden ibarettir. 

   Tüm İslam aleminde keskin zekası ile Karşılaştırmalı olarak İslam ekonomisine reel izahlar getirerek ve diğer ekonomilere felsefe ve uygulamalarına reel ve gerçekçeli karşılaştırmalı sorgulamalar ortaya koydu.
   Ezher uleması Ayetullah Muhammed Bakır Essadr (ra) nın "İslam ekonomi Doktrini" eserini havaya kaldırarak, "Müslümanların artık ekonomi felsefesi ile uğraşmasına gerek yok.
    Bu kitap tüm dünyada İslam adına bu soruların cevabının tamamını vermiştir. dediler.!" 

   İmam Humeyni (ra)nın Mümtaz öğrencileri arasında sayılan şehit Sadr (ra) İran devrimi hakkında "Benim için ölmekle yaşamak arasında fark kalmadı.
   Çünkü benim hayallerimi İran'daki devrimle İmam Ruhullah Humeyni (ra) gerçekleştirdi." 
   Köyde bir Horoz vardı, Her sabah bağırıp dururdu, Bir gün sesi kesildi!
   Sahibine "Horozun sesi neden gelmiyor ?" dedim.
Dedi ki; Cemaat şikayet etti 'bizi rahatsız ediyor, bizi uyandırıyor, bırakmıyor ki, uyuyalım.'  Ben de, kafasını kestim.
     "O gün anladım ki, Halkı uyandıranların başını kesiyorlar." (M.Hüseyin Şehriyar.)
    İşte biz de o zamandan anladık ki, "Uyandırmak" ve "İdam edilmek" kavramları eş anlamlı olmuştur...

    İstisnasız tarihte bu uyarı ve ikaz misyonunu yerine getirmeye çalışan Resuller nebiler ile velilere ve bunların varisi olmaya layık alim ve muvahidlerin akibeti firavunlar tarafından katledilerek idam olmuşlar.
    Tarihte İbrahim (as) ile Nemrud, Musa ve Firavunla devamında İstikbar, Hüseyin (as) ve Yezitle devam eden Tevhid ve Şirk mücadelesi Rahmet ve Zulmete sahne olmuş kavimlerin ibretlik serüveni ile doludur.

   Tüm dünyada hüküm süren Küfür sistemlerine kendi coğrafyasında ve tüm dünyada şok etkisi yaratarak İslam cumhuriyetini İlan eden Ruhullah Humeyni (ra) ve devam eden uyanış sürecinde Suudilerde Ayetullah Nemr, Irakta Filozof Muhamned Bakır Essadr, Amerika'da Malcolm X, Hindistan'da Muhammed İkbal, İranda Filozof Mutahhari, Beheşti, doğunun yıldızı sosyolog Dr.Ali Şeriati, Mısır'da Seyyid Kutup ve Hasan El Benna gibi müvahidler en son Küresel istikbara ortadoğuda dur diyen Korgeneral Serdar Kasım Süleymani (ra) gibi daha nice kahramanların tüm çabası istikbarın zalimlerine dur demeleriyle sonuçlanan izzetli bir şehadetin sahipleri ile doludur.
   Çünkü uyandırmak firavunlar için en büyük suç ve cürümdür.

    “Ey uyuyan İnsan şimdi uyanmalısın, seni uykudan ölüm uyandıracak olursa bu uyanışın ne faydası olur.” (Said-i Şirazi ra)

   Uyandırmanın da bir yolu yordamı şekli usul ve esası olmalıdır elbet. 
   Tüm bu sistematiği dikkate almadan uyandırma gerçekleşirse arızalı bir uyanış olur.
   " Bir millet uyuyorsa uyandırmak kolaydır. Ama uyumuyorda uyuyor gibi yapıyorsa, Ne yapsanız uyandıramazsınız.!" (Mahatma Gandhi) 

   Son peygamber Hz. Muhammed (s.a) Kur'an'da yapılan uyarı şudur "Ey örtülere bürünen kalk ve insanları Uyar"  (Müdessdir 1-2) ilahi hitabı sorumluluk duygusu taşıyan tüm insanlarındır.
   Bu sorumluluk duygusunda ve idrakinde olan ve uyuyanlara usulca dokunan muvahidlerden olalım...

    Selam ve dua, okuyan araştıran sorgulayan anlayışı ve kavrayışı yüksek olan temiz akıl sahiplerine olsun...