İzmir Kent Haber - Bam TV’de yayınlanan, gazeteciler Mikail Karadaş, Abdullah Polat, Mevlüt Kömür, Gökhan Kafalı ve Arif Çayan'ın katıldığı Kapı Arkası programında, gündeme ilişkin değerlendirmeler yapılarak İzmir'in Kuzey ilçeleri Bergama, Kınık ve Dikili masaya yatırıldı.
Başta Bergama olmak üzere ilçelerde yaşanan çevre sorunlarının konuşulduğu programda, Bergamaspor'un akibeti ve Tarihi Miras Bergama'nın nasıl çöplüğe dönüştüğü anlatıldı.
BERGAMASPOR ÇIKMAZI!
Bergamaspor'un satılması ve isminin değiştirilmesini gündemine getiren Gazeteci Mikail Karadaş, "Çok enteresan ve Bergama’da önemli bir konu var. Bir türlü de adı konulmayan konu. Hukuken hiçbir sorun olmaması gereken ve bir sözleşmenin olması ve o sözleşmenin de herkes görmesi gerekir ama olay çok garip" dedi.
Çayan, Bergamaspor'un eski Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu tarafından; yerinin, isminin ve renklerinin değiştirilmemesi şartıyla satıldığını ancak Bergamaspor'u satın alan Özgür Ekmekçioğlu'nun da Ahmet Çoruhlu'ya sattığını ve Bergamaspor'un isminin Çoruhlu FK olarak değiştirildiğini belirterek, "Şuan Bergama Spor yok. Ararsanız da bulamazsınız. Spor kulübünün 10 milyon TL borcu var. Dönemin belediye başkanı Hakan Koştu bu kulübü mecburen satmak durumdayım diyor ve borçlarına karşılık satıyor. Özgür Ekmekçioğlu’na satışı gerçekleşiyor. Özgür Ekmekçioğlu ise bir süre sonra Ahmet Çoruhlu’ya satıyor. Burada ise bir sözleşme var ama. Özgür Ekmekçioğlu’nun danışmanı ile görüştüğümüzde bizde sözleşme yok dediler. Bende sözleşme var. Sözleşmede de maçlar Bergama’da oynanacak, kulübün adı değişmeyecek ve renkler değişmeyecek şeklinde madde var. Kulüp yok, futbolcular gitti. Bu sözleşmedeki maddelere ise uyulmadı. Kulüp gitti. Şimdi ise Çoruhlu Spor oldu ve takım girmedi. Bergama ile alakası yok. Takım ne oldu? Özgür Ekmekçioğlu’nun danışmanı ile görüştüğümüzde bu konunun siyasi konuları çıkar dedi. Bunun siyasi konularında ne çıkacak? Biz bu konuda konuşmak istemiyoruz diyor. Bergamaspor’dan vatandaşların hala alacağı var. Sercan Akman mecliste bir konuşma yapıyor ve spor kulübü ne oldu diyor. Başkan da ‘Hakan başkan o dönemde bu belgeyi bürokratlara zoraki imzalatmış' diyor. O zaman o memurlar Hakan Koştu hakkında şikayetçi neden olmadı? Halkan Koştu ise benim şahsi alacaklarım vardı o yüzden dava açtım dedi. Tehditlerden bahsettim o da böyle bir şeyin olması mümkün değil dedi. Bir meclis üyesi de ‘tamam kulüp gitti, belediye bürokratlarının oturduğu bir mahalle var. O mahalleye Bergama Spor Kulübü sokağı adını verelim’ diyor. Ne kadar acı bir şey" ifadelerini kullandı.
Kömür ise konuya ilişkin, "Diyorlar ki belediyede böyle bir sözleşme yok. Yıllardır mahallede bakkal çalıştıran adamlarda müşterilerinin daha önce borçları olan defterler duruyor. Koskoca Bergama Belediyesi’nin spor kulübü satılıyor bunun evrakı yok. Yarın öbür gün Bergama Belediyesi’nin binası da satılsa evrakı olmayacak" diye konuştu.
Polat, "Hakan Koştu bunu sattı. Şartlar koydu. Alan kişi bir süre devam ettirdi sonra Ahmet Çoruhlu’ya sattı. Yasal olarak bir sorun yok. Fakat burada Tanju Çelik’in bununla ilgili herhangi bir çalışması ve davası var mı? Dava açtı mı? " diye sordu. Polat ayrıca, "Maddelerde satamasın demiyor. Bergama’da kalacak, renkleri değişmeyecek ve Bergama’da oynanacak diyor. Bunları yapmıyor. Satabilir ama bunları yapmadığı için dava açması lazım" dedi.
SPOR KLÜPLERİ KENTİN KİMLİĞİDİR
Spor kulübünün bir kentin kimliği olduğuna dikkat çeken Karadaş, "Belediye başkanı neden o sözleşmenin feshine dava açmıyor? Sözleşme maddelerini ihlal ettiğin zaman bana fesih hakkı doğar. Neden bu hakkı kullanmamışlar? Spor Kulübü kentin kimliğidir. Bu sonuçta kentin kimliğini taşıyan bir spor kulübü bulunan belediye başkanı haklarını koruması lazım. Belediye başkanı finansal destek olmasın ama görünen durumla ilgili yasal süreci takip edecek olan bir kamu görevlisi. Hakan Koştu’nun belediye başkanlığı düştüğü halde neden kişisel olarak bu işi takip etsin ki? Bunu devam ettirecek kişi mevcut belediye başkanıdır. Eğer o da takip etmiyorsa burada oluşan bir siyasi konjonktürle ilgili alt mesaj varsa siyasi konjonktürün içinde mi ya da umursamazlık mı gibi sorular gelir insan aklına. Kamuya ait olan bir belgenin belediyenin elinde olmaması apayrı bir olay. Bu belge kasıtlı olarak kaybolmuş olabilir mi?" diye konuştu.
BAŞKAN ÇELİK'İN SEÇİM AFİŞLERİ DAHİ TEMİZLENMEMİŞ
Gazeteci Arif Çayan, Bergama Belediye Başkanı Tanju Çelik'in seçim dönemine ait afişlerinin bir dere yatağındaki çöplerin arasına atıldığını belirterek "İlçeye bin metre uzaklıkta İZSU’nun bir dere yatağı var. Dere yatağından bir çöpler var. iki ay önce gittiğimizde ise Tanju Çelik başkanın yerel seçimde kullanmış olduğu afişler vardı. iki aydır o afişler derede duruyor. Geçen hafta gittiğimde ise hala aynı yerde duruyor. Bir belediye başkanı bu seçim afişinden haberi yok mu, görmedin mi? Hiç mi çalışanın, seni tanıyan yok? Başkan Allah aşkına boy boy afişlerin var. Olmaz böyle bir şey" dedi.
Gazeteci Mevlüt Kömür, belediye başkanlarının ilçelerinde gezmediğini belirterek, "Şehrin göbeğinde binlerce kamyon çöp var. Belediye başkanları kendi ilçelerini gezmiyor. Biz başkanlardan daha fazla geziyoruz" ifadelerini kullandı.
Abdullah Polat ise "Bu ilçeler mevcut CHP yönetiminde olan ilçeler değil miydi? Mücadele edildi ve alındı. Buralar küçük ilçe. Çöpü toplamak için çok fazla para mı gerekiyor? Bu kente yazık değil mi?" diye sordu.
KINIK'I ŞİRKETİ GİBİ YÖNETMEMELİ BAŞKAN TUGAY'I ÖRNEK ALSIN
Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur'un ‘ben konut yaptım, bu konutları ucuza sattım’ açıklamasına değinen Mevlüt Kömür "Kınık’ın her yerini biliyoruz ama ben öyle bir inşaat yapılan yer görmedim. Dedikleri yer Poyracık. Göstermelik 3 tane temel atmışlar. Ama villa yapılıyor. 1 milyon 800 liradan havuzlu villa veriyormuş. Sen daha yapmamışsın ucuza verdim nasıl diyorsun? Kim bu parayı verebilir? Asgari ücretle çalışana yapmadı herhalde, bu sosyal belediyecilik değil ticari bir mantıktır" dedi
Mikail Karadaş ise "Sema Bodur’un yönetime geldiğinde yaptığı ilk icraat KınayBel’in faaliyet alanını genişletti. ‘Ben iş kadınıyım ve belediyeyi işletme gibi düşünüyorum’ diyor. Sayın Cemil Tugay’ı da örnek alsın. Cemil Tugay’da belediyeyi işletme gibi düşünseydi eğer ticaret yapardı para kazanırdı. Sosyal belediyecilik yapsın." dedi
KINIK'IN DERELERİNDEN PERVASIZCA KUMLAR ÇALINIYOR
İlçede yaşanan önemli başka bir soruna dikkat çeken Arif Çayan ise "Kınık’ın derelerinden çok kişi tarafından kumları alınıyor. Onlarca kepçe çalışıyor. Biz bunu görüyorsak zabıta neden görmüyor. Kınık’ın toprakları sanayi sitelerinin altında zemin olarak kullanılıyor. Kepçenin üzerinde işletmenin adı yazıyordu aradık Soma’dan bir firma çıktı. Kum alıp götürüyorsunuz dedim ‘hayır dereye rehabilitasyon yapıyoruz’ dedi. Dedim ki ‘ burası sanayi organize bölgesi sizin izniniz var mı?’ dedim. Yok dedi.
Abdullah Polat ilçeye sahip çıkılmadığını belirterek "Bu ilçe sahipsiz ilçe demek ki. Herkes kafasına göre bir iş yapabiliyorsa o zaman bu ilçe sahipsiz bir ilçe."dedi
Derelerle ilgili sorunlarda yetki karmaşası olduğunu belirten Mevlüt Kömür "Cemil Tugay’ın bir cümlesi vardı. Yetki birkaç kişide, bir kişide değil demişti. Burada gerçekten ben Cemil Tugay başkana hak veriyorum. Bir dereye bakıyorsun DSİ sorumlu. Bir dereye bakıyorsun Çevre ve Şehircilik ilgileniyor. Geçen gün bir dereyi araştırıyoruz ve çözmek 2 günümü aldı. Yetki kimde olduğu belli değil" dedi
Karadaş ise Belediye Başkanı'na bir çağrıda bulunarak "Sema Başkan biraz ilçesini gezmeli ilçesiyle dertlenmeli. Başkana açık teklifte bulunalım. Eğer benim ilçemde böyle şeyler yok diyorsa seve seve olayların yaşandığı her yeri gezdiririz. Derdimiz bağcıyı dövmek değil derimiz daha temiz bir Kınık olması ve Belediye başkanına yardımcı olmak." dedi
DİKİLİ İLE İLGİLİ CİDDİ İHBARLAR VAR
Dikili ilçesinde yaşanan bir çok olumsuzluğun belegeriyle birlikte rahatsızlık yarattığını belirten Abdullah Polat "Dikili ile ilgili ciddi ihbarlar geliyor ve belgelerimiz var." dedi
Mikail Karadaş ise "Dikili’de yaşan bir hadise herhangi bir yerde yaşanır mı bilemem ama kamuya açık bir kaynaktan bahsedeceğim. Dikili Belediyesinin internet sitesinde belediyenin yayınladığı ihalelere baksınlar. Belediye bir özel derneğin üstelik kendisine tahsisi edilmiş bir yerin kiralanma ilanını nasıl yayınlar? Dikili’yi nereden tutsak elimizde kalıyor. Orda bir sanayi bölgesi var. Belediye başkanının da işletmesi olan yer. Birkaç adım atıldıktan sonra, Dikili’nin göbeğini çöp yapmışlar, vahşi depolama yapmışlar. Harmandalından beter olacak. Üstelik sayın başkan iş yerine gittiğinde on adım atayım desen çöpün içine düşecek. İnsan görmez mi bunu?" dedi
Polat'ın "Bunu sen görüyorsun da Dikili’deki vatandaş görmüyor mu? Başkan 2. Kez seçilmiş. CHP yeni dönem belediye başkanın belirlerken Dikili’deki belediye başkanını başarılı bir belediye başkanı olarak görüp tekrardan aday gösterdi mi? Gösterdi. Başarılı olduğu için gösterdi." sözlerine Mevlüt Kömür "Nasıl seçildiğini bilmiyor musun? Bağımsız aday kazanıyordu. Eğer o Türkiye Bağımsız Parti’nin adayı olmasaydı bağımsız aday seçimi alıyordu." sözleriyle yanıt verdi. Gökhan Kafalı ise "Abdullah dediğin şeye inanıyor musun? Başarıdan bahsettiğin hizmette mi başarı, yoksa Ankara’ya olan temasında mı başarı?" çıkışıyla adaylık sürecine atıf yaptı.
ÇÖP TAKSİYE ATA PLAKAYI AK PARTİLİ BELEDİYE KOYSA LİNÇLERLER
Dikili ilçesinde gelen ihbarlardan birine özellikle çok üzüldüğünü belirten Arif Çayan "Geçen dönem elime bir fotoğraf geldi. Çöp taksinin plakası Ata. Ata plaka ile çöp toplanıyor. Dikili’de ATA plakalı bir çöp taksi var. Bunu düşünemeyen bir belediye başkanı. Bunu bir AK Partili belediye yapsa linçlerlerdi çok yazık" dedi Polat ise bir teklifte bulunarak "Plaka siyah plaka ve resmi plaka. Belediyenin plakası. Bu plakayı Adil Kırgöz makam aracına takabilirdi. Çok da yakışırdı." dedi